Teknoloji dünyasını sarsan bir kararla, Kaliforniya jürisi, sosyal medya devi Meta'yı, milyonlarca kadının kullandığı adet takvimi uygulaması Flo üzerinden mahrem sağlık verilerini gizlice topladığı gerekçesiyle suçlu buldu. Toplu dava, Meta'nın kullanıcıların izni olmaksızın bu hassas verileri reklam hedeflemesi için kullandığı iddiaları üzerine açılmıştı.
Milyonlarca Flo kullanıcısını temsil eden davacılar, Meta ve Flo'nun, kullanıcıların adet tarihleri ve hamilelik planları gibi son derece özel bilgileri uygulama aracılığıyla rızaları dışında topladığını öne sürerek Kaliforniya Mahremiyetin İhlali Yasası'nı çiğnediklerini iddia etmişti.
Dava Süreci ve Diğer Devlerin Rolü
2021'de Flo'ya karşı açılan davada sanık sandalyesinde sadece Meta oturmuyordu. Google, ve reklam analitik şirketleri AppFlyers ile Flurry de davanın tarafları arasındaydı. Ancak Google, geçtiğimiz Temmuz ayında bir uzlaşmaya vararak davadan çekilmiş, Flo da bu ayın başlarında benzer bir yol izlemişti. Meta ise suçlamaları reddederek mahkeme sürecini devam ettirme kararı almıştı.
Davanın baş avukatları Michael P. Canty ve Carol C. Villegas, kararın ardından yaptıkları açıklamada, "Bu karar, dijital sağlık verilerinin korunması ve Büyük Teknoloji şirketlerinin sorumlulukları hakkında net bir mesaj gönderiyor. Kullanıcıların en mahrem bilgilerinden gizlice kâr sağlayan Meta gibi şirketler hesap vermelidir. Bugünkü sonuç, özellikle hassas sağlık verileri söz konusu olduğunda, temel mahremiyet hakkını güçlendirmektedir," ifadelerini kullandı.
Meta'dan Karara Sert Tepki
Meta ise karara şiddetle karşı çıktı. Bir şirket sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, iddiaların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı: "Bu sonuca kesinlikle katılmıyoruz ve tüm yasal seçenekleri araştırıyoruz. Davacıların Meta'ya yönelik iddiaları tamamen asılsızdır. Kullanıcı gizliliği Meta için önemlidir, bu yüzden sağlık veya diğer hassas bilgileri istemiyoruz ve şartlarımız geliştiricilerin bu tür verileri göndermesini yasaklıyor."
Bu karar, teknoloji şirketlerinin kullanıcı verilerini nasıl işlediği ve mahremiyetin sınırlarının nerede çizilmesi gerektiği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirirken, dijital dünyada kişisel verilerin güvenliği için önemli bir emsal teşkil etme potansiyeli taşıyor.
