Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Pazartesi günü düzenlediği bir basın toplantısında, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından kendisine hediye edilen bir Huawei akıllı telefonu göstererek teknoloji ve siyaset dünyasında ses getiren bir iddiada bulundu. Maduro, muhtemelen bir Huawei Mate X6 modeli olan katlanabilir telefonu "dünyanın en iyi telefonu" olarak nitelendirerek, cesur bir çıkış yaptı.
Maduro, kameralara dönerek, "Amerikalılar ne casus uçaklarıyla ne de uydularıyla bunu hackleyemez," ifadelerini kullandı.
Bu iddia, ABD ile siyasi gerilim yaşayan Venezuela liderinin, bir diğer ABD rakibi olan Çin teknolojisine olan güvenini sergilemesi açısından önemli bir siyasi mesaj taşıyor. Ancak siber güvenlik dünyasının gerçekleri, bu tür mutlak iddialara her zaman şüpheyle yaklaşmayı gerektiriyor.
Siber Güvenlik Uzmanları Ne Diyor: "Hacklenemez Cihaz Yoktur"
Teknoloji dünyasının temel prensiplerinden biri, yüzde yüz güvenli bir sistemin olmamasıdır. TechCrunch'a konuşan ve ismini vermek istemeyen ABD'li bir güvenlik açığı araştırmacısı, Maduro'nun iddiasının aksine, Huawei'nin kendi donanımını ve HarmonyOS adında görece yeni bir işletim sistemini kullanmasının, cihazı hacklemeyi daha da kolaylaştırabileceğini öne sürüyor.
Araştırmacı, durumu şöyle açıklıyor: "Kendi yeni kodlarında, bu aşamada iOS ve Android'de olduğundan çok daha fazla hata olması kaçınılmazdır."
Bu görüş, yeni yazılımların, yıllardır milyarlarca kullanıcı tarafından test edilen ve geliştirilen köklü sistemlere kıyasla daha fazla "sıfır gün" (zero-day) açığı barındırma potansiyeline sahip olduğu gerçeğine dayanıyor.
HarmonyOS'un Güvenlik Karnesi: Vaatler ve Gerçekler
Huawei, HarmonyOS için düzenli güvenlik güncellemeleri vaat ediyor. Şirket, Mate X6 gibi modeller için aylık güvenlik yamaları yayınlama sözü verse de, bu durumun operatörlere göre üç aylık periyotlara düşebileceğini de belirtiyor. Ancak "hacklenemez" iddiasını zayıflatan en somut verilerden biri, Huawei'nin kendi güvenlik bültenlerinde yatıyor.
Dikkate Değer Veri
Sadece geçtiğimiz ay Huawei, HarmonyOS üzerinde tam 60 farklı güvenlik açığını kapattığını duyurdu. Bu açıklardan 13'ünün "yüksek önem" seviyesinde sınıflandırılması, sistemin sürekli olarak tehdit altında olduğunu ve düzenli bakıma ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Hatta Huawei'nin resmi web sitesinde, cihazlarına kötü amaçlı yazılım bulaşmış olabilecek müşterilere yardımcı olmak için ayrılmış bir sayfanın bulunması, şirketin de hacklenme riskini kabul ettiğinin bir kanıtı.
Geçmişin İbretlik Vesikası: NSA'in Huawei Operasyonları
Maduro'nun iddiasını tarihsel bağlamda da değerlendirmek gerekiyor. 2014 yılında Edward Snowden tarafından sızdırılan belgeler, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA), Huawei'nin Çin'deki sunucularına sızdığını ve sistemlere gizli "arka kapılar" (backdoors) yerleştirdiğini ortaya çıkarmıştı. Bu operasyon o kadar kapsamlıydı ki, NSA ajanlarının şirketin Shenzhen'deki merkezine kadar sızarak üst düzey yöneticilerin iletişimini izlediği ve ürün bilgileri topladığı belgelenmişti.
Sızdırılan bir NSA belgesinde, "Hedeflerimizin birçoğu Huawei tarafından üretilen ürünler üzerinden iletişim kuruyor. Dünya genelinde ilgi duyulan ağlara erişim sağlamak için bu ürünleri nasıl istismar edeceğimizi bildiğimizden emin olmak istiyoruz" deniyordu.
Bu olayın üzerinden yıllar geçmiş olsa da, ABD istihbarat kurumlarının Huawei cihazlarını casusluk amacıyla hedeflemeye devam ettiği ve bu cihazlarda güvenlik açıkları bulmak için özel ekipler çalıştırdığı neredeyse kesin. Maduro'nun iddiası, bu jeopolitik siber savaşın sadece görünen bir yüzü olabilir. Bu rekabet, sadece yazılım ve casuslukla sınırlı kalmayıp, donanım ve yarı iletken üretimi gibi temel alanlara da yayılmış durumda. Nitekim ABD hükümetinin, Asya merkezli üretime olan bağımlılığı azaltma hedefiyle yerli çip devi Intel'den stratejik bir hisse alması, bu teknoloji savaşlarının ne kadar kapsamlı olduğunun en net göstergelerinden biridir.
Sonuç: Teknik Bir İddiadan Çok Siyasi Bir Duruş
Sonuç olarak, Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun "hacklenemez Huawei" iddiası, teknik gerçeklerden ziyade güçlü bir siyasi mesaj olarak okunmalıdır. Bu, ABD'ye karşı Çin ile kurulan ittifakı pekiştirme ve teknolojik bağımsızlık imajı çizme amacı taşıyan bir hamledir. Ancak siber güvenlik uzmanlarının görüşleri, HarmonyOS'un güvenlik karnesi ve NSA'in geçmiş operasyonları, "hacklenemez" diye bir kavramın en azından şimdilik bir hayalden ibaret olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
Bu haberde yer alan temel bilgiler, TechCrunch'ta yayınlanan bir makaleden derlenmiştir.
