Dijital dünyanın atardamarları olarak kabul edilen denizaltı fiber optik kablolar, son günlerde endişe verici bir olayla gündeme geldi. Cumartesi günü Microsoft tarafından yapılan açıklamaya göre, Kızıldeniz'de birden fazla denizaltı kablosunun kesilmesi, şirketin bulut bilişim platformu Azure'un performansını olumsuz etkiledi. Bu olay, küresel internet altyapısının ne kadar hassas ve fiziksel tehditlere açık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Microsoft Doğruladı: Azure Servislerinde 'Gecikme' Yaşandı
Teknoloji devi Microsoft, resmi durum sayfasında yayınladığı bir güncelleme ile Orta Doğu üzerinden geçen veya Asya ile Avrupa'da sonlanan veri trafiğinde artan gecikmeler (latency) yaşanabileceğini duyurdu. Şirket, kabloların kim tarafından veya neden kesildiği konusunda bir bilgi vermedi. Yapılan açıklamada, “Denizaltı fiber kesintilerinin onarımı zaman alabilir, bu nedenle bu süreçte müşteri etkisini azaltmak için yönlendirmeyi sürekli olarak izleyecek, yeniden dengeleyecek ve optimize edeceğiz” ifadelerine yer verildi. Microsoft, Cumartesi akşamı itibarıyla Azure tarafında herhangi bir sorun tespit etmediklerini belirtse de, bu durum, trafiği alternatif rotalara yönlendirerek geçici bir çözüm bulduklarını gösteriyor.
Etki Sadece Microsoft ile Sınırlı Değil
Sorun yalnızca Microsoft'un servisleriyle sınırlı kalmadı. Dijital haklar ve internet gözlem kuruluşu NetBlocks, Kızıldeniz'deki kesintilerin Hindistan ve Pakistan da dahil olmak üzere birçok ülkede internet bağlantısını zayıflattığını bildirdi. Bu durum, kesintinin tek bir şirketi değil, bölgesel internet altyapısını etkileyen daha geniş çaplı bir kriz olduğuna işaret ediyor.
Neden Bu Kadar Önemli? İnternetin Can Damarları: Denizaltı Kabloları
Genellikle uydularla ilişkilendirilse de, küresel internet trafiğinin %99'undan fazlası okyanusların altından geçen bu fiber optik kablolar aracılığıyla taşınır. Kıtaları birbirine bağlayan bu kablolar, modern iletişimin ve ekonominin bel kemiğidir. Özellikle Kızıldeniz, Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunduğu için bu kabloların en yoğun olduğu stratejik geçiş noktalarından biridir. Bu bölgedeki herhangi bir kesinti, domino etkisi yaratarak küresel veri akışını yavaşlatma potansiyeline sahiptir.
Perde Arkası: Saldırının Faili Kim? Şüpheler ve Yalanlamalar
Kabloların aynı anda birden fazla noktadan kesilmiş olması, olayın kaza olma ihtimalini düşürerek sabotaj şüphelerini güçlendiriyor. Gözler, bölgedeki faaliyetleri nedeniyle Yemen'deki Husi isyancılara çevrilmiş durumda. Ancak bu iddialar henüz kanıtlanmış değil ve karşıt görüşler de mevcut.
Associated Press tarafından aktarılan bilgilere göre, Yemen'deki Husi isyancılar daha önce Kızıldeniz'deki kampanyalarının bir parçası olarak kablolara saldırdıkları yönündeki iddiaları kesin bir dille reddetmişti.
Diğer bir yandan, bu tür operasyonlar ciddi bir teknik uzmanlık ve ekipman gerektirir. Gemi çapaları gibi kazalar geçmişte sıkça yaşansa da, birden fazla kablonun aynı anda hasar görmesi planlı bir eyleme işaret ediyor. Olayın ardındaki gerçekler, yapılacak detaylı incelemelerden sonra netlik kazanacaktır.
Sonuç: Küresel Altyapının Kırılganlığı Test Ediliyor
Bu olay, dijital olarak ne kadar birbirine bağlı olsak da bu bağlantıyı sağlayan fiziksel altyapının aslında ne kadar savunmasız olduğunu acı bir şekilde hatırlatıyor. Jeopolitik risklerin yüksek olduğu bölgelerden geçen kritik altyapının güvenliği, gelecekte ülkeler ve teknoloji şirketleri için en önemli gündem maddelerinden biri olmaya aday. Kızıldeniz'deki bu kriz, daha dayanıklı ve yedekli sistemlere olan ihtiyacı bir kez daha ortaya koymuştur.
Bu haberin detayları ve Microsoft'un ilk açıklamaları hakkında daha fazla bilgiye, konuyu dünyaya duyuran kaynaklardan biri olan TechCrunch üzerinden ulaşabilirsiniz.
