Milyonlarca kullanıcının ortak şikayeti nihayet yasal bir düzenlemeye kavuşuyor. Özellikle gece saatlerinde veya sessiz bir içerik izlerken aniden yükselen reklam sesleri, sinir bozucu bir deneyime dönüşebiliyordu. ABD’nin en büyük eyaletlerinden California, bu rahatsız edici duruma son vermek amacıyla dev bir adım attı.
California Valisi Gavin Newsom, geçtiğimiz günlerde Senato Yasa Tasarısı 576'yı (SB 576) imzalayarak, Netflix, Hulu ve Prime Video gibi popüler akış hizmetlerindeki reklamların ses düzeylerini kısıtlayan yasayı resmen yürürlüğe soktu. Bu yeni düzenleme, yayın platformlarını geleneksel TV yayıncılarının tabi olduğu kurallarla aynı hizaya getiriyor ve tüketici konforunu merkeze alıyor.
Yayın Platformlarında Reklam Sesi Dengesi Zorunluluğu
1 Temmuz 2026 tarihinde yürürlüğe girecek olan SB 576, akış hizmetlerine net bir kural getiriyor: Ticari reklamların ses seviyesi, eşlik ettikleri video içeriğin ses seviyesinden daha yüksek olamayacak. Vali Newsom, yaptığı açıklamada, California halkının sesini duyduklarını ve program izlerken keyif aldıkları ses seviyesinden daha yüksek bir reklam istemediklerini vurguladı. Bu kural, izleyicinin sesi kısıp açma zahmetini ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Bu yeni yasal düzenleme, 2010 yılında ABD Kongresi tarafından kabul edilen ve televizyon kanallarındaki reklam seslerinin program sesini aşmasını engelleyen Ticari Reklam Gürültüsü Azaltma Yasası (CALM Act) model alınarak hazırlanmıştır. SB 576 ile birlikte, California’daki akış hizmetleri, geleneksel yayıncılık sektörünün uymak zorunda olduğu ticari ses düzenlemelerine tabi olacak.
Yasanın Doğuşu: Bebek Samantha'nın İlham Veren Hikayesi
Yasa tasarısının yazarı olan California Eyalet Senatörü Tom Umberg, bu düzenlemenin ardındaki kişisel bir hikayeye dikkat çekerek yasanın insani yönünü öne çıkardı. Umberg, yasa koyucunun direktörü Zach Keller’ın, yüksek sesli streaming reklamları yüzünden yeni doğan kızı Samantha’nın uyanmasından şikayetçi olması üzerine harekete geçtiğini belirtti. Bu hikaye, yasanın sadece teknik bir düzenleme değil, aynı zamanda günlük hayatın küçük ama önemli bir sorununa çözüm arayışı olduğunu gösteriyor.
“Bu yasa, nihayet uyumayı başarmış bebeği, aniden gelen gürültülü bir streaming reklamının bütün çabalarını boşa çıkarmasıyla uyanan tüm yorgun ebeveynlerden ilham almıştır. SB 576, izlemek istediğimiz şovlardan daha yüksek sesli reklamların olmamasını sağlayarak California hanelerine çok ihtiyaç duyulan huzur ve sessizliği getiriyor.” – Senatör Thomas Umberg.
Küresel Etki ve Sektör Eleştirisi: Bu Karar Tüm Dünyayı Etkiler mi?
California, ABD eğlence sektörünün ve teknoloji pazarının merkezi konumunda olduğundan, bu yasa sadece eyalet sınırları içinde kalmayabilir. Sektör analistleri, büyük yayın platformlarının (Netflix, Amazon, Disney+) sadece California için ayrı bir ses dengeleme sistemi kurmak yerine, teknik altyapılarını genel olarak güncelleyerek bu standardı ulusal hatta küresel çapta benimseyebileceğini düşünüyor. Zira farklı coğrafyalarda farklı ses standartları uygulamak, operasyonel olarak karmaşıktır.
Ancak bu durum, yayın platformları ve özellikle reklamverenler için bazı teknik ve maliyet zorluklarını da beraberinde getirebilir. Ses seviyesini bilinçli olarak dikkat çekme aracı olarak kullanan reklam şirketleri, artık mesajlarını iletmek için yaratıcılığa daha fazla odaklanmak zorunda kalacak. Öte yandan, akış platformları, tüm içerik ve reklam envanterlerini uluslararası ses standartlarına (Loudness Units – LUFS gibi) uygun hale getirmek için 2026 yılına kadar ciddi yatırımlar yapmak zorunda kalacak.
Tüketici konforunu önceliklendiren bu adım, yayıncılık sektöründe kalitenin sadece içerikle değil, sunumun teknik detaylarıyla da ilgili olduğunu gösteriyor. Akış platformları, yeni yasalara uyum sağlarken, kullanıcı deneyimini daha da iyileştirmek zorunda kalacak.
Kaynak: TechCrunch - California Streaming Reklam Sesi Yasağı Detayları