Born, Sosyal Yapay Zeka Arkadaşlarıyla Dijital Yalnızlığa Meydan Okuyor: 15 Milyon Dolarlık Yeni Yatırım

Haber Merkezi

10 September 2025, 16:47 tarihinde yayınlandı

Born Startup'tan 15 Milyon Dolarlık Yatırım: Sosyal Yapay Zeka Arkadaşları Dijital Yalnızlığı Sonlandıracak mı?

Berlin merkezli AI oyun girişimi Born, yapay zeka destekli sosyal arkadaşlık platformları geliştirmek üzere A Serisi turunda 15 milyon dolar yatırım alarak toplam fonunu 25 milyon dolara çıkardı. Accel, Tencent ve Laton Ventures gibi önemli yatırımcıların desteklediği bu hamle, dijital yalnızlığın giderek artan bir sorun haline geldiği günümüz dünyasında dikkat çekici bir çözüm vaadini beraberinde getiriyor. Accel gibi güçlü yatırımcıların yapay zeka alanına olan ilgisi sadece sosyal arkadaşlık platformlarıyla sınırlı değil; örneğin, Google'ın eski güvenlik liderleri tarafından kurulan ve e-posta tehditlerini otonom yapay zeka ajanları ile durdurmayı hedefleyen AegisAI de tohum yatırım turunda 13 milyon dolar yatırım almıştır. Ayrıca, Google X'ten ayrılan üç bilim insanının kurduğu ve kullanıcılara sanal bir 'ikinci beyin' sunarak tüm konuşmaları (izinle) dinleyip kişisel bir bilgi haritası çıkaran TwinMind adlı yapay zeka uygulaması da tohum yatırım turunda 5.7 milyon dolar yatırım almıştır. Bu durum, yapay zekanın sadece sosyal etkileşimlerde değil, siber güvenlik ve kişisel verimlilik gibi kritik ve yenilikçi alanlarda da büyük yatırım çektiğini gösteriyor. Google eski güvenlik liderlerinin kurduğu AegisAI'nin 13 milyon dolarlık yatırım detayları için tıklayın. Eski Google mühendislerinin 'ikinci beyin' uygulaması TwinMind hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.

Born'un CEO'su ve kurucu ortağı Fabian Kamberi, piyasadaki mevcut yapay zeka arkadaşlarının sömürücü bir yapıya sahip olduğunu ve kullanıcıları birebir sohbet robotlarıyla izole etmeye yönelik tasarlandığını savunuyor.

“Bu durum, yalnızlık salgınını körüklüyor gibi hissediliyor; insanlara hayatlarını daha eğlenceli hale getirme ve iyileştirme fırsatı sunmak yerine,” diyor Kamberi. Ona göre, yapay zeka arkadaşlarının geleceği, gerçek dünya bağlarını güçlendiren paylaşımlı deneyimlerde yatıyor.

Pengu: Paylaşımlı Sanal Evcil Hayvan Deneyimi

Born'un amiral gemisi ürünü olan Pengu, kullanıcıların sevimli bir sanal evcil hayvanı büyüttüğü, mini oyunlar oynadığı ve hatta bir arkadaş veya romantik partnerle ortak ebeveynlik yaptığı bir uygulama. Pengu'yu, yapay zeka destekli bir Tamagotchi veya Neopet olarak düşünebilirsiniz, ancak en önemli farkı, karakterle olduğu kadar başka bir insanla da işbirliği gerektirmesi.

Freemium modeliyle sunulan Pengu, ek özellikler için Pengu Pass aboneliği sunuyor. Şirket, dünya genelinde 15 milyondan fazla kullanıcıya ulaştığını belirtse de, bu kullanıcıların ne kadarının ücretli abone olduğu bilgisi henüz açıklanmadı. Bu rakam, herhangi bir tüketici abonelik iş modeli için kritik bir soruyu işaret ediyor.

Slay'den Born'a Dönüşüm ve Gelecek Planları

Eskiden Slay adıyla bilinen ve gençlere yönelik bir sosyal medya uygulaması olan Born, övgü verme ve alma etrafında dönen sosyal etkileşimlere odaklanıyordu. Kamberi, Slay'i o dönemde “gençlerin çeşitli oyun modlarında sosyal etkileşimleri yeniden keşfetmeleri için gidilecek yer” olarak tanımlamıştı. Born'un yapay zeka arkadaşlarına geçişi de, dijital etkileşimleri daha olumlu ve sosyal açıdan daha etkileşimli hale getirme prensibini sürdürüyor.

Yeni fonlarla birlikte Born, Pengu uygulamasına yeni karakterler eklemeyi planlıyor. Bu karakterler arasında, Kamberi'nin ifadesine göre, bir öğrenme arkadaşı olarak da işlev görecek sevimli bir dijital yoldaş bulunuyor. Şirket ayrıca, pazarlama ve yapay zeka araştırmalarına odaklanacak bir New York ofisi açmayı hedefliyor. Bu araştırmalar, her yeni yapay zeka arkadaşının tutarlı bir kişilik oluşturabilmesini, etkileşimleri hatırlamasını ve kullanıcıyla birlikte gelişmesini sağlayacak karakter motorunu iyileştirmeyi içerecek.

Born, 16 ila 21 yaş arasındaki gençlere özel yeni bir sosyal yapay zeka ürünü daha piyasaya sürmeye hazırlanıyor (Born'un mevcut uygulamalarını 13 yaşından küçük çocuklar da kullanabiliyor). Kamberi, Born'un temel olarak OpenAI'nin üretken yapay zeka modellerine güvendiğini, ancak üzerinde ek güvenlik katmanları oluşturduğunu belirtti. Bu güvenlik katmanlarının önemi, yapay zekanın kötü niyetli kullanım potansiyeliyle daha da artıyor; zira siber saldırganlar, kişiye özel ve son derece inandırıcı oltalama (phishing) e-postaları oluşturmak için yapay zeka kullanıyor. Hatta CrowdStrike tarafından yapılan bir araştırmaya göre, büyük dil modelleri (LLM'ler) tarafından üretilen oltalama e-postalarının tıklanma oranı %54 gibi endişe verici bir seviyeye ulaşarak, insanlar tarafından yazılan e-postalardaki %12'lik oranı ciddi şekilde geride bırakıyor. Bu durum, siber güvenlik alanında Google'ın eski güvenlik liderleri tarafından kurulan AegisAI gibi girişimlerin, otonom yapay zeka ajanları ile e-posta tehditlerini kullanıcılara ulaşmadan durdurmayı hedeflemesinin ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Bu strateji, yapay zeka ekosistemindeki değişen dinamikler açısından dikkat çekici; zira Microsoft gibi dev teknoloji şirketleri bile OpenAI'ye olan tekil bağımlılığını sona erdirerek Office uygulamalarında Anthropic gibi rakiplerle iş birliklerini artırma yoluna gidiyor. Bu durum, yapay zeka pazarında rekabetin ve alternatiflerin çoğaldığını net bir şekilde gösteriyor.

Kültürel Açıdan İlgili AI Arkadaşları

Henüz geliştirme aşamasında olan yeni ürün hakkında Kamberi, kullanıcıların “gerçek arkadaşlar gibi hissettiren, kültürel açıdan ilgili yapay zeka arkadaşları” yaratmasına ve onlarla etkileşim kurmasına olanak tanıyacağını söylüyor. Örneğin, bu botlar, sosyal medyada zaten tükettiğiniz içeriğe göre size TikTok videoları veya Instagram Reels gönderebilecek.

Kamberi, Born'un yeni ürününün, kullanıcıların kreasyonlarını sosyal medyada paylaşmasıyla “ağ etkileri” yaratmasını beklediğini de ekliyor.

Dijital Yalnızlık ve Yapay Zeka Çözümleri: Bir Denge Arayışı

Born'un vizyonu, mevcut yapay zeka sohbet robotlarının yarattığı izolasyon hissini ortadan kaldırarak, teknolojiyi sosyal bağları güçlendiren bir araca dönüştürmeyi hedefliyor. Ancak, yapay zeka ile kurulan 'sosyal' etkileşimlerin, gerçek dünya ilişkilerinin derinliğini ve karmaşıklığını ne ölçüde taklit edebileceği veya yerine geçebileceği hala tartışılan bir konu. Sanal bir evcil hayvanı veya yapay zeka arkadaşını bir başkasıyla 'ortak' büyütmek, insanlara bir proje ve ortak bir odak noktası sunabilirken, bu durumun gerçek hayattaki arkadaşlıkları ve aile bağlarını nasıl etkileyeceği, hem psikolojik hem de sosyolojik açıdan dikkatle incelenmesi gereken bir alan olarak öne çıkıyor. Özellikle gençlere yönelik bu tür platformlar, dijital dünyanın zaten karmaşık olan sosyal dinamiklerini daha da karmaşık hale getirme potansiyeli taşıyor. Born'un 'güvenlik katmanları' ve 'tutarlı kişilik' oluşturma çabaları önemli olsa da, yapay zeka ile sosyal etkileşimlerin etik sınırları ve olası uzun vadeli etkileri, teknoloji dünyasının önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek.

Accel ortağı Luca Bocchio'ya göre, Born'un cazibesi, duygusal zekaya sahip yapay zeka karakterleri etrafında yeni bir tüketici sosyal kategorisi yaratma arzusunda yatıyor.

“Ekibin, liste başı uygulamalar geliştirme yeteneği ve ilham verici ürün vizyonundan gerçekten etkilendik ve küresel olarak büyürken onlarla ortaklığımızı sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz,” şeklinde konuştu Bocchio.

Born'un bu vizyonu ve yatırım turu hakkında daha fazla bilgiye TechCrunch makalesinden ulaşabilirsiniz: TechCrunch Makalesi