Çinli teknoloji devi Anker'ın popüler güvenlik kamerası markası Eufy, yapay zeka (AI) sistemlerini geliştirmek amacıyla kullanıcılara yönelik dikkat çekici bir kampanya başlattı. Şirket, paket ve araç hırsızlıklarına ait güvenlik kamerası kayıtlarını paylaşan müşterilerine video başına ödeme yapmayı teklif etti. Bu hamle, AI teknolojilerinin hızla yaygınlaştığı bir dönemde, şirketlerin büyük miktarda eğitim verisi elde etmek için neler yapabileceğini gözler önüne serdi.

Eufy, AI algoritmalarını hırsızları daha iyi tespit edebilmesi için eğitmek amacıyla, müşterilerine video başına 2 dolar ödeme teklifinde bulundu. Kampanyanın en çarpıcı yanı ise, sadece gerçek olayların değil, aynı zamanda 'sahnelenmiş' hırsızlık videolarının da kabul edilmesiydi. Şirket, kullanıcıları hırsız taklidi yaparak kamera önünde olay yaratmaya ve bu görüntüleri bağışlamaya teşvik etti. Hatta bu sayede, kullanıcıların tek bir seferde birden fazla kamera görüntüsü bağışlayarak 80 dolara kadar kazanabileceği belirtildi.

Bu tür büyük veri toplama çabaları, güvenlik kamerası pazarındaki yapay zeka yarışının ne denli kızıştığını gösteriyor. Rakiplerden Google ise, yeni Nest kameralarını gelişmiş Gemini AI modeliyle güçlendirerek rekabeti farklı bir seviyeye taşıdı. Gemini, sadece hareket algılamak yerine, 'bir FedEx kuryesi paketi sundurmaya bırakıp uzaklaşıyor' gibi bağlamsal ve yorumlayıcı bildirimler sunmak üzere tasarlandı. Bu yüksek düzeyde semantik sahne anlayışı, tıpkı Eufy'nin yaptığı gibi, kaliteli ve bol miktarda eğitim verisi gerektiriyor. Google, bu amaçla yeni kameralarında özellikle 2K HDR video formatına geçiş yaparak yapay zeka modellerinin ihtiyaç duyduğu yüksek sadakati sağlamayı hedefledi. Google Nest Gemini AI destekli yeni kameralar ve 2K HDR özellikleri hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Veri Gizliliği ve Riskler: Şeytanın Avukatı Perspektifi

Şirketler, bu tür kampanyalarla kullanıcı verisinden değer yaratmayı amaçlasa da, güvenlik kamerası görüntülerinin paylaşılması ciddi gizlilik endişelerini beraberinde getiriyor. Eufy, verilerin üçüncü taraflarla paylaşılmayacağını ve sadece AI eğitimi için kullanılacağını iddia etse de, geçmişteki olaylar teknoloji şirketlerine olan güveni sarsmış durumda.

Bu eğilim sadece kamera görüntüsü gibi fiziksel verilerle sınırlı kalmıyor. Sosyal medya devi Meta da, kullanıcıların Meta AI sohbet robotlarıyla ve diğer yapay zeka ürünleriyle (Ray-Ban Meta Akıllı Gözlükler dahil) gerçekleştirdikleri detaylı etkileşimlerden elde edilen verileri, Facebook ve Instagram platformlarında gösterilen reklamları kişiselleştirmek için kullanacağını duyurdu. Bu durum, yapay zeka etkileşimlerinin dahi hedeflenmiş reklamcılık stratejilerine dahil edilerek veri gizliliği alanında yeni tartışmaları tetiklediğini gösteriyor. **Meta'nın yapay zeka sohbet verilerini hedefli reklamlarda kullanma kararı ve değişen gizlilik politikası** hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Bu gizlilik endişeleri, kişisel verilerin korunması konusundaki yasal ve siyasi boşluklarla da yakından ilişkilidir. Zira, veri brokerları olarak bilinen ve cep telefonları ile internete bağlı cihazlar aracılığıyla toplanan devasa miktardaki hassas konum ve finansal bilgileri kâr amacıyla satan küresel bir endüstri, sıradan vatandaşların bilgilerini yasal olarak işlemeye devam ediyor. ABD Senatosu'nda dahi, federal yetkililere sağlanan veri gizliliği korumalarını tüm Amerikan vatandaşlarına genişletmeyi amaçlayan yasa teklifi, Senatör Ted Cruz tarafından engellenmiştir. Bu gelişmeler, kullanıcıların kendi verilerini ticari amaçlarla paylaşmak zorunda kaldığı bir ortamda, yasal korumanın ne kadar yetersiz kaldığını gözler önüne seriyor. Ted Cruz'un veri gizliliği yasasını engellemesi ve veri brokerları tehlikesi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Örneğin, geçtiğimiz hafta Neon adlı bir uygulama, kullanıcılarına telefon görüşmelerinin kayıtlarını ve dökümlerini paylaşmaları karşılığında para teklif etmişti. Ancak, kısa süre sonra uygulamada, kullanıcıların diğer tüm kullanıcıların verilerine erişmesine olanak tanıyan kritik bir güvenlik açığı tespit edildi ve uygulama yayından kaldırılmak zorunda kaldı. Bu, ödeme karşılığı veri paylaşımının ne kadar büyük riskler taşıyabileceğinin en güncel kanıtıdır.

Eufy'nin Devam Eden Veri Toplama Çabaları ve Şeffaflık Sorunları

Bu ödemeli kampanyanın sona ermesine rağmen, Eufy hâlâ ‘Video Bağış Programı’ adı altında farklı teşviklerle video toplamaya devam ediyor. Bu programda kullanıcılar, para yerine kamera, hediye kartları veya uygulamada isimlerinin yanında görünen 'Çırak Madalyası' gibi nişanlar kazanıyor. Uygulama içinde bulunan bir 'Şeref Duvarı' (Honor Wall), en çok video bağışlayan kullanıcıları sıralıyor. Bu listenin zirvesindeki kullanıcının 200.000'den fazla video bağışladığı görülüyor.

Eufy ayrıca, bebek monitörleriyle kaydedilmiş videoların da bağışlanmasını talep ediyor, ancak bu özel program için herhangi bir parasal ödül sunulmuyor. Şirket, TechCrunch’ın kampanya katılım sayısı, ödenen toplam para ve toplanan videoların yapay zeka eğitimi sonrası silinip silinmediği gibi kritik sorularına yanıt vermekten kaçındı.

2023 Skandalı Güven Sorununu Derinleştiriyor

Eufy’nin veri gizliliği konusundaki taahhütlerine şüpheyle yaklaşılmasının önemli bir nedeni var. 2023 yılında, şirket büyük bir skandalla gündeme gelmişti. Eufy, ‘uçtan uca şifreli’ olarak pazarladığı bazı kamera akışlarının, web portalı üzerinden erişildiğinde şifresiz olduğunu gizlemeye çalışmıştı. Durum ortaya çıktıktan sonra Anker, kullanıcıları yanılttığını kabul etmiş ve sorunu çözme sözü vermişti. Bu geçmiş, Eufy’nin mevcut AI eğitimi için toplanan videoların gizliliği konusunda verdiği sözlerin ciddiyetini sorgulatıyor.

Kaynak: Bu haber metni, Anker’ın Eufy kamera sahiplerine yapay zeka eğitimi için video paylaşımı karşılığında ödeme teklif etmesi konulu TechCrunch makalesindeki bilgilere dayanarak hazırlanmıştır.