Küresel girişim sermayesi (VC) alanının en köklü yatırımcılarından Accel ve Prosus, Hindistan'ın dinamik teknoloji ekosistemine yönelik çığır açıcı bir ortaklık başlattı. Pazartesi günü duyurulan bu iş birliği, Hindistan'ın 1.4 milyardan fazla insanına hizmet etme potansiyeline sahip, geniş ölçekli çözümler üreten erken aşama (day zero) startup'ları hedefliyor. Özellikle 'sıçrama teknolojisi' (leap tech) olarak adlandırılan ve sistemik zorluklara çözüm bulan girişimler mercek altına alınacak.
Bu ortaklık, küresel teknoloji yatırımının akış yönünü göstermesi açısından kritik bir öneme sahip. Geleneksel olarak geç aşama yatırımlarıyla tanınan Amsterdam merkezli Prosus, bu iş birliği sayesinde ilk kez bir startup'ın kuruluş aşamasında yatırım yapma taahhüdünde bulunuyor. Her iki firma, otomasyon, enerji dönüşümü, internet hizmetleri ve üretim gibi hayati sektörlerdeki zorlukları ele alan şirketlere odaklanacak. Küresel enerji ihtiyacının, özellikle yapay zeka (AI) veri merkezleri nedeniyle hızla arttığı bu dönemde, Accel ve Prosus'un enerji dönüşümüne odaklanması, sistemik zorlukları kökten çözme vizyonlarının önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu bağlamda, AI altyapısından maksimum verim almayı hedefleyen ve çıkarım (inference) maliyetlerini 10 kata kadar düşürme potansiyeline sahip LMCache aracının geliştiricisi Tensormesh gibi girişimler, yapay zeka çıkarım verimliliği alanında önemli yatırımlar çekmektedir. Tensormesh, kısa süre önce 4.5 milyon dolarlık tohum fonu alarak bu alandaki ihtiyacı gözler önüne serdi. Tensormesh'in yapay zeka çıkarım verimliliğini artıran 4.5 milyon dolarlık fonlaması hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Neden Şimdi ve Neden Hindistan?
Hindistan, 1 milyarı aşkın internet kullanıcısı ve Çin'den sonraki en büyük pazar olan 700 milyondan fazla akıllı telefon kullanıcısıyla dünyanın en hızlı büyüyen dijital ekonomisine sahip. Ayrıca, Hindistan hükümeti destekli Birleşik Ödeme Arayüzü (UPI) ve Aadhaar gibi platformlar, girişimlerin hizmetlerini hızla inşa etmeleri ve ölçeklendirmeleri için benzersiz bir dijital altyapı oluşturdu.
Accel ortağı Pratik Agarwal'a göre, Hint startup ekosisteminin artık küresel iş modellerini uyarlamaktan, ülkenin kalkınma yolculuğunda sıçrama yapmasına yardımcı olacak yerel modeller yaratmaya geçme zamanı geldi.
Yatırımın Mekaniği ve Uzun Vadeli Vizyon
Yeni ortaklık, Accel’in erken aşama kurucu programı olan Atoms X’i genişletiyor. Bu program, büyük ölçekli ve sistem odaklı problemlere çalışan ‘leap tech’ startup’ları desteklemek için Temmuz ayında başlatılmıştı.
Ortaklık kapsamında, Prosus her şirkette Accel'in yaptığı yatırımı eşleştirmeyi taahhüt etti. İlk aşamada verilecek çekler 100.000 dolardan 1 milyon dolara kadar değişecek ve bu rakam zamanla artabilir. Prosus Hindistan ekosistemi başkanı Ashutosh Sharma, kaynakları birleştirmenin, kurucuların karşılaştığı zorlukların büyüklüğü göz önüne alındığında çok mantıklı olduğunu belirtti.
Prosus'un Stratejik Yaklaşımı: Equity'den Önce Potansiyel
Prosus için ilk turda hissedarlık almak öncelikli değil. Sharma'nın ifadesine göre, 'Eğer bugünden bir sonraki Swiggy, Meesho, iFood veya Tencent'i gerçekten tanımlayabilirsek, bu tek başına yeterli bir başarıdır.' Bu yaklaşım, ortaklığın kısa vadeli getirilerden ziyade, uzun vadeli, dönüştürücü potansiyele odaklandığını gösterir.
Piyasa Durgunluğuna Rağmen Uzun Vadeli Güven
Bu yeni ittifak, küresel sermaye akışlarının ve tedarik zincirlerinin jeopolitik gerilimler nedeniyle kesintiye uğradığı bir döneme denk geliyor. Bu ortamda yatırımcılar, sermayenin güvenli ve ölçeklenebilir şekilde nerede konuşlandırılabileceğini yeniden değerlendiriyor. Geniş iç pazarı, genişleyen dijital altyapısı ve teknik yetenek havuzuyla Hindistan, bu ortamda stratejik bir öncelik olarak öne çıkıyor.
Ancak, piyasa verileri yakın zamanda zorlu bir tablo çiziyor. Tracxn verilerine göre, 2025'in ilk yarısında Hindistan'daki risk sermayesi fonlaması yıllık bazda %25 düşerek 4,8 milyar dolara geriledi. Erken aşama fonlaması bile %16'lık bir düşüş yaşadı. Bu düşüşe rağmen, Accel ve Prosus gibi büyük oyuncuların erken aşamaya girmesi, Hindistan'a duyulan uzun vadeli güvenin bir işaretidir. Bu tür stratejik ortaklıklar, erken aşamada yeterli sermaye bulmakta zorlanan ve ağır seyreltme riskiyle karşı karşıya kalan kitle odaklı girişimler için hayati bir can simidi sunabilir.
Küresel AI Yarışında Hindistan'ın Konumu
Prosus'tan Sharma, Hindistan'ın yapay zeka liderliğindeki dönüşümden ABD ve Çin'in ardından faydalanabilecek kilit ülkelerden biri olduğunu vurguladı. Bu 'leap tech' devrimi, Hindistan'ın sadece yapay zekada değil, ötesinde de küresel düzende hak ettiği yeri bulması için bir fırsat sunuyor.
Öte yandan, AI'nın hızla artan enerji talebini karşılamak adına yapılan küresel ölçekli altyapı yatırımları, teknolojik çözümlerin her zaman kusursuz olmadığını gösteriyor. Örneğin, Google'ın büyük veri merkezlerine enerji sağlamak amacıyla Illinois'te doğal gazla çalışan ve emisyonların yaklaşık %90'ını yakalamayı hedefleyen Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) santrali projesi, bu alandaki riskli teknoloji denemelerine çarpıcı bir örnektir. Alan araştırmaları, CCS projelerinin genellikle vaat edilen hedeflere ulaşmakta zorlandığını ve metan sızıntıları gibi ek çevresel riskler taşıdığını ortaya koymaktadır. Bu durum, Hindistan'daki 'leap tech' girişimlerinin de çözmesi gereken enerji ve altyapı sorunlarının karmaşıklığını ve yüksek riskli doğasını gözler önüne seriyor. Google'ın doğal gazla çalışan karbon yakalama santrali projesi ve CCS teknolojisinin taşıdığı riskler hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Bu bağlamda, 'leap tech' vizyonunun en radikal örneklerinden biri de imalat sanayisinin bizzat uzaya taşınmasıdır. Varda Space Industries CEO'su William Bruey gibi vizyonerler, mikro yerçekimi ortamının (örneğin daha saf ilaçlar veya ileri optik kablolar üretmek için) Dünya'da aşılamayan benzersiz üretim avantajları sunduğunu savunarak yörüngede üretim fabrikaları kurmayı hedefliyor. Bu yeni yaklaşımlar, küresel tedarik zincirini kökten değiştirmeyi amaçlasa da, hammadde fırlatma ve ürünleri güvenli bir şekilde geri getirme gibi lojistik ve maliyet zorlukları, uzay üretimini de en yüksek riskli 'leap tech' alanlarından biri haline getiriyor. Küresel ekonominin geleceğini uzayda üretimle yeniden şekillendirmeyi amaçlayan Varda Space Industries ve William Bruey'nin uzayda üretim fabrikaları vizyonu ve yeni tedarik zinciri stratejileri hakkında daha fazla detaya buradan ulaşabilirsiniz.
Accel ve Prosus'un bu iş birliği, Hindistan'ın teknoloji haritasını yeniden çizmeye aday. Bu ittifak, yalnızca sermaye sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ülkenin büyük sorunlarını çözme potansiyeli taşıyan yerel inovasyonu teşvik etme amacını taşıyor.
Kaynak: Accel ve Prosus'tan Hindistan Girişimlerine Yönelik Stratejik Fon Ortaklığı Detayları
