2025 yılı, Amerika Birleşik Devletleri'nin yarı iletken endüstrisi için adeta bir dönüm noktası oldu. Yapay zeka yarışının merkezinde yer alan bu stratejik sektör, siyasi müdahaleler, rekor kıran bilançolar ve dev şirketlerin kaderini değiştiren hamlelerle çalkalandı. Donald Trump yönetiminin sektöre yönelik sert ve öngörülemez adımları, bir zamanların devi Intel'in hayatta kalma mücadelesi ve Nvidia'nın durdurulamaz yükselişi, yılın ana gündem maddelerini oluşturdu.
Trump Yönetimi Sahneye Çıkıyor: Tehditler ve Belirsizlik
Yılın ikinci yarısında siyasi arena, yarı iletken sektörü üzerindeki etkisini net bir şekilde gösterdi. Ağustos ayının başında Başkan Donald Trump, sektöre yönelik yeni gümrük vergileri getireceğinin sinyalini vererek piyasalarda bir belirsizlik dalgası yarattı. Bu tehditler henüz somut bir adıma dönüşmese de, yönetimin sektörü ne kadar yakından izlediğinin bir kanıtıydı.
Trump'ın hedefinde ise özellikle Intel ve yeni CEO'su Lip-Bu Tan vardı. 7 Ağustos'ta Trump, sosyal medya üzerinden Tan'ın 'çıkar çatışmaları' nedeniyle derhal istifa etmesi gerektiğini talep etti. Bu çıkış, Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton'ın Tan'ın Çin ile olan bağlarını sorgulayan mektubunun hemen ardından geldi. Bu siyasi baskı, birkaç gün sonra Beyaz Saray'da gerçekleşen ve 'yapıcı' olarak nitelendirilen Trump-Tan görüşmesiyle tansiyonu bir nebze düşürse de, hükümetin özel sektör üzerindeki etkisini gözler önüne serdi.
Devler Arenasında Hayatta Kalma Savaşı: Intel'in Radikal Dönüşümü
Bir zamanların tartışmasız lideri Intel için 2025, köklü bir yeniden yapılanma ve hayatta kalma mücadelesi yılı oldu. Mart ayında göreve gelen tecrübeli isim Lip-Bu Tan, şirketi yeniden 'mühendislik odaklı' bir yapıya kavuşturma hedefiyle radikal kararlar aldı. Bu süreçte binlerce çalışanın işten çıkarılması ve Telekom çipleri üreten Ağ ve Uç (Network and Edge) biriminin elden çıkarılması gibi adımlar atıldı.
Yılın en sarsıcı gelişmesi ise Ağustos ayında yaşandı. 22 Ağustos'ta ABD hükümeti, mevcut hibeleri dönüştürerek Intel'in %10'luk hissesini aldığını duyurdu. Bu, bir teknoloji devine yapılan benzeri görülmemiş bir devlet müdahalesiydi. Hemen öncesinde ise Japon teknoloji devi SoftBank, Intel'e 2 milyar dolarlık stratejik bir yatırım yapmıştı.
Bu hamleler, Intel'in ABD'nin yarı iletken üretimini ülke sınırlarına geri getirme hedefindeki kilit rolünü pekiştirirken, aynı zamanda şirketin ne denli zorlu bir finansal süreçten geçtiğini de ortaya koydu. Devletin ortaklığı, şirketin dökümhane programındaki payının %50'nin altına düşmesi durumunda cezai şartlar içeriyor.
Nvidia'nın Durdurulamaz Yükselişi ve Çin Paradoksu
Piyasadaki çalkantıların aksine, Nvidia 2025'te de yükselişini sürdürdü. 27 Ağustos'ta açıklanan ikinci çeyrek sonuçları, şirketin rekor satışlara ulaştığını gösterdi. Özellikle veri merkezi iş kolundaki yıllık %56'lık gelir artışı, Nvidia'nın yapay zeka pazarındaki ezici üstünlüğünün bir yansıması oldu.
Ancak bu parlak tablo, Çin pazarındaki belirsizliklerin gölgesinde kaldı. ABD'nin ihracat kısıtlamaları nedeniyle milyarlarca dolar zarar eden Nvidia ve rakibi AMD, Ağustos ayında hükümetle ilginç bir anlaşmaya vardı. Anlaşmaya göre iki şirket, Çin'e yapay zeka çipi satışı için gerekli lisansları, bu satışlardan elde ettikleri gelirin %15'ini ABD hükümetine ödeme koşuluyla alabildi. Bu, jeopolitik risklerin şirket bilançolarına nasıl doğrudan yansıdığının somut bir örneği oldu.
Analiz: Sektörü Neler Bekliyor? Şeytanın Avukatı
2025'teki gelişmeler, yarı iletken sektörünün artık sadece teknolojiyle değil, doğrudan ulusal güvenlikle ilgili olduğunu kanıtladı. Peki, bu müdahalelerin uzun vadeli sonuçları ne olacak? Karşıt Görüş: ABD'nin Çin'e yönelik sert ihracat kısıtlamaları ve vergi benzeri uygulamaları, kısa vadede Amerikan şirketlerini koruyor gibi görünse de, uzun vadede Çin'in kendi kendine yeten bir yarı iletken endüstrisi kurma çabalarını hızlandırabilir. Bu durum, on yıl içinde ABD'li şirketler için daha dişli ve bağımsız rakiplerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Hükümetin Intel'e ortak olması ise serbest piyasa ilkeleri açısından tehlikeli bir emsal teşkil ediyor. Hangi şirketin 'kurtarılmaya değer' olduğuna siyasetçilerin karar verdiği bir ortam, inovasyonu ve rekabeti baltalama riski taşır.
Jeopolitik Satranç: ABD-Çin Çip Geriliminin Öne Çıkan Anları
Yıl boyunca ABD ve Çin arasındaki teknolojik soğuk savaş, sayısız gelişmeye sahne oldu. İşte 2025'in kilit olaylarından bazıları:
- Temmuz: Birleşik Arap Emirlikleri'nin Nvidia'dan milyarlarca dolarlık çip alımını öngören anlaşma, bu çiplerin Çin'e kaçırılabileceği endişesiyle askıya alındı.
- Temmuz: Malezya, ABD yapımı yapay zeka çiplerinin kaçakçılığını önlemek için yeni bir 'ticaret izni' sistemi başlattı.
- Haziran: Nvidia, gelir tahminlerinde artık Çin pazarını dikkate almayacağını açıklayarak kısıtlamaların kalıcı olacağı beklentisini yansıttı.
- Nisan: Nvidia'nın en gelişmiş çiplerinden H20'ye ihracat lisansı zorunluluğu getirilmesi, şirkete ilk çeyrekte 4.5 milyar dolara mal oldu.
Sessiz ve Derinden: AMD'nin Stratejik Satın Almaları
Piyasanın devleri arasındaki mücadele devam ederken, AMD de geleceğe yönelik önemli adımlar attı. Şirket, yapay zeka alanındaki yeteneklerini güçlendirmek için yıl içinde Enosemi, Brium ve Untether AI arkasındaki ekibi bünyesine kattı. Bu satın almalar, AMD'nin özellikle Nvidia'nın donanımına göre tasarlanan yapay zeka yazılımları karşısında kendi ekosistemini güçlendirme ve rekabette geri kalmama stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
Özetle, 2025 yılı ABD yarı iletken endüstrisi için ulusal güvenlik, ekonomi politikası ve kurumsal stratejinin iç içe geçtiği, oyunun kurallarının yeniden yazıldığı bir yıl olarak tarihe geçti. Sektörün geleceği, artık sadece silikon vadisindeki laboratuvarlarda değil, Washington'daki kapalı kapılar ardında şekilleniyor.
Bu haberin oluşturulmasında yer alan temel kronolojik veriler, TechCrunch tarafından yayınlanan 2025 ABD yarı iletken piyasası zaman çizelgesinden derlenmiş ve Nexus Haber editörleri tarafından yeniden yorumlanarak analiz edilmiştir.