'Kriz Yöneticisi' Chris Lehane'in Çıkmazı: OpenAI, Etik Misyonundan Uzaklaşıp Korkutucu Bir Güç mü Oluyor?

Haber Merkezi

11 October 2025, 14:03 tarihinde yayınlandı

OpenAI'ın İmkansız Görevi: Chris Lehane ve Yapay Zeka Devinin Etik İkilemleri

Silikon Vadisi'nde kötü haberleri 'temizleme' konusunda en yetenekli isimlerden biri olan Chris Lehane, kariyerinin en zorlu göreviyle karşı karşıya: OpenAI'ın Küresel Politika Başkan Yardımcısı olarak, şirketin yapay zekayı (YZ) 'demokratikleştirme' yönündeki iddialarını savunmak. Lehane, Clinton dönemi Beyaz Saray’da Al Gore’un basın sekreterliğinden, Airbnb’nin tüm düzenleyici kabuslarını yöneten baş kriz yöneticiliğine kadar uzanan etkileyici bir geçmişe sahip. Ancak şu anki misyonu, OpenAI’ın hızla diğer büyük teknoloji devlerine benzemeye başlamasıyla, neredeyse imkansız hale geliyor.

Şirket bir yandan YZ’nin insanlığın yararına olacağını vaat ederken, diğer yandan eleştirmenlere celp gönderiyor, ekonomik olarak zor durumdaki kasabaların su ve elektrik kaynaklarını tüketiyor ve ölmüş ünlüleri canlandırarak pazar hakimiyetini sağlamlaştırıyor. Bu çelişkiler, OpenAI'ın özenle inşa ettiği imajı temelden sarsıyor.

Sora Krizi ve Telif Hakkı İhlalleri: Opt-Out Tuzağı

OpenAI'ın video oluşturma aracı Sora'nın piyasaya sürülmesi, şirketin etik tutumunu sorgulatan tartışmaların fitilini ateşledi. Ancak bu tartışmalara rağmen, Sora, piyasaya sürülmesinin ilk yedi gününde 627.000 iOS indirme sayısına ulaşarak, aynı dönemdeki ilk haftalık performansıyla ChatGPT'nin 606.000 indirme rakamını geride bıraktı; hatta uygulamayı davetiye sistemiyle sunmasına rağmen bir milyon indirmeye beş günden kısa sürede ulaştı. Bu çarpıcı başarı, yapay zeka video üretimine olan devasa iştahı gösterdi. OpenAI Sora'nın çağ atlatan indirme hızını ve ChatGPT ile karşılaştırmasını Nexus Haber'de detaylı inceleyebilirsiniz. Toronto Star ve New York Times gibi yayıncılarla telif hakkı davaları devam ederken, Sora'nın telifli materyallerle eğitilmiş olması dikkat çekti. İş dünyası açısından bakıldığında, Pikachu, South Park’tan Cartman veya merhum Tupac Shakur gibi karakterlerin dijital versiyonlarının oluşturulmasına izin veren bu uygulamanın App Store'da zirveye oynaması ticari bir başarıydı. Ancak hukuki ve etik boyutu tartışmalıydı. Hatta Sora'ya yönelik yoğun ilgi, Apple App Store'da güvenlik zafiyetine yol açtı; 'Sora 2 – Video Generator Ai' ve 'PetReels — Sora for Pets' gibi taklit uygulamalar, kısa sürede 160.000 doların üzerinde kolektif gelir elde ederek, dolandırıcılar için ne kadar kârlı olabileceğini gösterdi. Bu güvenlik zafiyeti ve dolandırıcılık vakaları hakkında daha fazla bilgiye Nexus Haber'den ulaşabilirsiniz.

Lehane, Sora'yı matbaa gibi 'genel amaçlı bir teknoloji' olarak tanımlayarak, yeteneği veya kaynağı olmayan insanlar için yaratıcılığı demokratikleştirdiğini savundu. Fakat eleştirilerin odak noktası, şirketin telif hakkı sahiplerine başta eserlerinin Sora'yı eğitmek için kullanılmasından 'vazgeçme (opt-out)' hakkı tanımasıydı. Bu, telif hakkı kullanımının tipik işleyiş biçimine tersti. Okuyucuya değer katma açısından bakıldığında, uzmanlar bu durumu sadece bir 'iterasyon' (geliştirme) değil, şirketin ne kadar ileri gidebileceğini test etme hamlesi olarak yorumluyor.

Yayıncılar, OpenAI'ın çalışmalarını kullanıp finansal getirisini paylaşmamasını eleştirirken, Lehane Amerikan hukuk doktrini olan 'adil kullanım' (fair use) kartını öne sürdü. Lehane, bunu ABD teknoloji hakimiyetinin gizli silahı olarak görse de, eleştirmenler adil kullanımın yapay zekanın sınırsız içerik üretim yeteneği karşısında yetersiz kaldığını belirtiyor. Eğer ChatGPT, bir editörün aylarca süren makalesini tek bir cevapla ikame edebiliyorsa, bu sadece 'geliştirme' değil, doğrudan 'yerine geçme' anlamına geliyor.

Altyapı Bedeli: Lordstown ve Abilene'in Faturası

OpenAI’ın YZ’yi elektriğin icadına benzetmesi ilham verici olsa da, bu teknolojinin devasa altyapı ihtiyaçları etik bir ikilem yaratıyor. Şirket, Teksas'ın Abilene kentinde bir veri merkezi işletiyor ve Oracle ile SoftBank ortaklığıyla Ohio'nun Lordstown kentinde devasa bir tesisin temelini attı. Bu bölgeler genellikle ekonomik zorluklarla boğuşan yerler. Bu devasa talep karşısında CEO Sam Altman, 1 trilyon dolarlık yatırım hedeflediği 'Stargate' projesi kapsamında kendi veri merkezlerini kurma yarışına girmişken, en büyük ortağı Microsoft da Nvidia Blackwell Ultra GPU'larla güçlendirilmiş 'AI Fabrikalarını' Azure veri merkezlerinde devreye alarak rekabetin boyutunu gösteriyor. Bu hamle, Satya Nadella tarafından bizzat duyurulmuş olup, her biri Nvidia Blackwell Ultra GPU yongasına sahip 4.600'den fazla Nvidia GB200 raf bilgisayarından oluşan devasa kümelenmelerin küresel Azure veri merkezlerinde OpenAI iş yüklerini çalıştırmak üzere kurulmasının sadece bir başlangıcıydı. Microsoft, 34 ülkede 300'den fazla veri merkezine sahip olmanın avantajını kullanarak, OpenAI'ın sıfırdan kurmak istediği altyapıya karşılık küresel gücünü ortaya koyuyor. Microsoft ve OpenAI arasındaki bu devasa altyapı rekabeti, Nadella’nın stratejisi ve Nvidia Blackwell entegrasyonu hakkında daha fazla detaya ulaşmak için tıklayın. Lehane, OpenAI'ın haftalık bir gigawatt enerjiye ihtiyacı olduğunu ve demokratik YZ için Çin'in enerji yatırımlarıyla rekabet etmeleri gerektiğini savunarak bu durumu 'enerji sistemlerimizi modernize edecek' bir re-endüstrileşme olarak nitelendiriyor.

Şeytanın Avukatı: Yerel Halk mı, Jeopolitik Çıkar mı? Lehane'in 'geopolitik gereklilik' argümanı küresel rekabet açısından geçerli olsa da, eleştirmenler bu büyük tesislerin yerel topluluklara getireceği maliyeti sorguluyor. Video oluşturma gibi enerji yoğun YZ süreçleri devam ederken, Abilene ve Lordstown'daki vatandaşların elektrik faturalarının artıp artmayacağı sorusu yanıtsız kalıyor.

Şirket İçi Çatlaklar: Korkutucu Bir Güce Dönüşmek

OpenAI'ın eylemlerinin sadece finansal veya çevresel değil, aynı zamanda derin bir insani bedeli de var. Örneğin, merhum Robin Williams'ın kızı Zelda Williams, insanlardan babasının yapay zeka ile üretilmiş videolarını kendisine göndermeyi durdurmalarını talep ederek, bunun 'sanat değil, insan hayatından yapılmış iğrenç, aşırı işlenmiş sosisler' olduğunu yazmıştı. Lehane, bu tür zararları 'sorumlu tasarım' ve 'hükümet ortaklıkları' gibi süreçlerle gidermeye çalıştıklarını belirtse de, asıl darbe şirketin içinden geldi.

Lehane ile röportajın yapıldığı sıralarda, OpenAI'ın bir başka hamlesi şirketin niyetini daha da karmaşık hale getirdi: Kar amacı gütmeyen bir YZ savunuculuğu kuruluşu olan Encode AI'da çalışan avukat Nathan Calvin’e, YZ düzenlemesiyle ilgili California yasası (SB 53) hakkında özel mesajlarını talep eden bir celp gönderilmişti. Calvin, OpenAI'ın bu hareketi, kendisini bir Elon Musk destekçisi gibi göstererek eleştirmenleri sindirme taktiği olarak yorumladı. Calvin, Lehane’i 'siyasi karanlık sanatların ustası' olarak nitelendirdi.

Bu skandallar yaşanırken, OpenAI'ın misyon uyumu başkanı Josh Achiam’ın sosyal medyada yaptığı açıklama, şirketteki vicdan krizini gözler önüne serdi. Achiam, kariyerini riske atabileceği uyarısıyla, OpenAI hakkında şunları yazdı: “Erdemli bir güç olmak yerine, bizi korkutucu bir güce dönüştürecek şeyler yapamayız. Tüm insanlığa karşı bir görevimiz ve misyonumuz var. Bu görevi yerine getirmenin çıtası son derece yüksektir.”

Bir yöneticinin, çalıştığı şirketin 'korkutucu bir güce' dönüşüp dönüşmediğini alenen sorgulaması, durumun ciddiyetini gösteriyor. Bu olay, yapay genel zekaya doğru yarışan OpenAI içindeki çelişkilerin derinleştiği kritik bir anı işaret ediyor. Bu durum, Chris Lehane'in OpenAI'ın misyonunu dünyaya satıp satamayacağından çok, şirketin içindeki insanların bu misyona hâlâ inanıp inanmadığı sorusunu gündeme getiriyor.

Kaynak ve Referans

Bu haberin hazırlanmasında ve OpenAI’ın etik ikilemlerine dair derinlemesine analizin yapılmasında, TechCrunch'ta yayınlanan “The fixer’s dilemma: Chris Lehane and OpenAI’s impossible mission” başlıklı makale temel referans olarak kullanılmıştır.