Hindistan'dan X'e İçerik Kaldırma Yetkisi Tokadı: Yabancı Şirketler İçin Yeni Dönem

Haber Merkezi

25 September 2025, 09:03 tarihinde yayınlandı

Hindistan Yüksek Mahkemesi'nden X'e Şok Karar: İfade Özgürlüğü Hakkı Yabancı Şirketler İçin Geçersiz

Hindistan'da sosyal medya düzenlemeleri konusunda önemli bir dönüm noktası yaşandı. Elon Musk'ın sahibi olduğu X (eski adıyla Twitter), Hindistan hükümetinin içerik kaldırma emirlerine karşı açtığı davayı kaybetti. Karnataka Yüksek Mahkemesi, yabancı şirketlerin Hindistan Anayasası'nın 19. Maddesi'nde yer alan ifade özgürlüğü hakkını kullanamayacağına hükmetti. Bu karar, Hindistan'ın küresel teknoloji şirketleri üzerindeki kontrolünü daha da sıkılaştırdığını gösteriyor ve dünya genelinde dijital egemenlik tartışmalarını alevlendiriyor.

Sahyog Portalı ve X'in İtirazları

Davanın merkezinde, Hindistan hükümetinin sosyal medya şirketlerine doğrudan içerik kaldırma emirleri vermesini sağlayan "Sahyog" adlı merkezi çevrimiçi portal yer alıyor. Ekim ayında faaliyete geçen ve Hintçe "yardım" anlamına gelen bu portal aracılığıyla hükümet, özellikle resmi politikaları eleştiren gönderiler de dahil olmak üzere belirli hesapların ve içeriklerin engellenmesini talep ediyordu. X, bu sistemi "sansür portalı" olarak nitelendirerek şeffaflık eksikliği ve ifade özgürlüğü ihlali iddialarıyla Mart ayında dava açmıştı.

X'in iddiasına göre, Sahyog portalı, hükümetin denetim süreçlerini atlayarak platformlar üzerinde tek taraflı ve şeffaf olmayan bir içerik kaldırma yetkisi sağlıyordu. Bu durum, özellikle ifade özgürlüğünü savunan bir platform için ciddi bir endişe kaynağıydı.

Mahkeme Kararının Gerekçesi: Vatandaşlık ve Anayasal Haklar

Yüksek Mahkeme kıdemli hakimi M Nagaprasanna, canlı yayınlanan duruşmada, "Hindistan Anayasası'nın 19. maddesi, ruhu ve vaadiyle asil olsa da, yalnızca vatandaşlara tanınan bir Haklar Şartı'dır. Bu şemsiye altında sığınak arayan dilekçe sahibinin ülkenin bir vatandaşı olması gerekir, aksi takdirde 19. maddenin koruyucu kucağına başvurulamaz" ifadelerini kullandı. Bu net ifadeler, Anayasa'daki ifade özgürlüğü hakkının kapsamını yabancı şirketler için daraltmış oldu. Mahkemenin bu yorumu, Hindistan'ın dijital alanındaki egemenlik anlayışının temelini oluşturuyor.

Elon Musk'ın Hindistan'daki Genişleyen Varlığı ve Çelişki

Bu karar, Elon Musk'ın Hindistan'daki varlığını sadece X ile sınırlı tutmayıp Tesla operasyonlarını başlattığı ve Starlink uydu internet hizmeti için son düzenleyici onayı aldığı bir döneme denk geliyor. Hindistan, Çin'den sonra dünyanın en büyük ikinci internet kullanıcı tabanına sahip olması ve 2030 yılına kadar elektrikli araç benimsemesini %30'a çıkarma hedefleriyle Musk için stratejik bir pazar konumunda. "İfade özgürlüğü mutlakiyetçisi" olduğunu savunan Musk'ın, Hindistan'ın sıkı içerik düzenlemeleri hakkındaki önceki yorumları, bu kararla daha da anlam kazanıyor. Musk, 2023'te BBC'ye verdiği bir röportajda, "Hindistan'da sosyal medyada neyin görünebileceğine dair kurallar oldukça katı ve bir ülkenin yasalarını aşamayız" demişti. Bu karar, Musk'ın iş stratejileri ile ideolojik duruşu arasında bir gerilim yaratabilir.

Uzman Görüşleri ve Geleceğe Yönelik Endişeler

Yeni Delhi merkezli The Dialogue düşünce kuruluşunun kurucu direktörü Kazim Rizvi, kararın hükümet ile platformlar arasındaki koordinasyonu artırabileceğini belirtirken, "özen yükümlülüğünün" mutlak bir uyum zorunluluğuna dönüşmemesi gerektiğini vurguladı. Özellikle "Sahyog" portalı üzerinden yapılan kaldırma işlemlerinin, Bilgi Teknolojileri Yasası 2000'in 69A Maddesi'nin yapılandırılmış güvenceleri yerine doğrudan yapılması, şeffaflık ve adil süreç endişelerini artırıyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir hukuk uzmanı, kararın mahkemelerin internet düzenlemelerini yalnızca hukuki değil, aynı zamanda politika perspektifinden de değerlendirdiğini gösterdiğini belirtti.

Bir teknoloji politikası uzmanı, kararın hükümetin içerik kaldırma emirleri için bir portal kullanma gücünü sorgulamadığını, sadece yabancı şirketlerin anayasal haklarını kısıtladığını belirtti. Bu durum, gelecekteki düzenlemeler için hala önemli bir gri alan bırakıyor.

Diğer Teknoloji Devleri İçin Anlamı ve Geçmiş Örnekler

Microsoft, Google, Meta, ShareChat ve LinkedIn gibi diğer büyük teknoloji şirketleri zaten "Sahyog" portalını entegre ederek hükümetten gelen otomatik bildirimler sonrası içerik kaldırma işlemlerini yapıyor. X daha önce de benzer taleplere, her ne kadar katılmasa da, olası "önemli para cezaları ve hapis" gibi cezalarla karşılaşmamak için uyduğunu açıklamıştı. Hindistan'da içerik kaldırma emirleri, özellikle 2020-2021 yıllarındaki ülke çapındaki çiftçi protestoları sırasında artış göstermişti. Bu karar, tüm yabancı teknoloji şirketlerinin Hindistan'daki yasal çerçeveye uyum konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyor.

İtiraz Hakkı ve Olası Senaryolar

X'in kararı Yüksek Mahkeme'ye temyiz etme hakkı bulunuyor. Ancak bazı hukuk uzmanları, üst mahkemenin de Karnataka Yüksek Mahkemesi ile aynı gerekçeyi izlemesinin muhtemel olduğunu ve dolayısıyla X için olumlu bir sonucun belirsiz olduğunu dile getiriyor. Karar metninin Perşembe günü açıklanması bekleniyor.

SenNexus Yorumu: Kararın Küresel Teknoloji Şirketleri İçin Anlamı

Bu karar, Hindistan gibi büyük bir pazarın, ulusal yasalarını ve Anayasa'sını "yabancı" şirketlere karşı bu denli kesin bir şekilde uygulaması, uluslararası platformların faaliyet gösterme biçimlerini kökten değiştirebilir. İfade özgürlüğü tartışmalarının yanı sıra, ülkelerin dijital egemenliklerini artırma ve kendi iç hukuklarını uluslararası platformlara dayatma çabalarının da önemli bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Gelecekte, büyük teknoloji şirketlerinin farklı ülkelerdeki operasyonlarını yürütürken yerel yasalara uyum konusunda daha fazla zorluk yaşayabileceği öngörülebilir. Bu küresel denge arayışında, dünyanın en büyük video paylaşım platformlarından YouTube da önemli bir adım atarak, daha önce COVID-19 pandemisi ve seçim bütünlüğü hakkında yanlış bilgi yaydığı gerekçesiyle kapatılan hesapları platforma yeniden kabul etme kararı aldı. ABD Temsilcisi Jim Jordan'ın hükümetin teknoloji şirketleriyle "konuşmayı sansürlemek" amacıyla iş birliği yapıp yapmadığını araştırdığı bir mahkeme celbine yanıt olarak alınan bu karar, platformun içerik denetimi politikalarında büyük bir değişikliğe işaret ediyor. Alphabet'in hukuk danışmanı, şirketin "ifade özgürlüğüne olan bağlılığını" vurgulayarak, bu adımla dezenformasyonla mücadele ile ifade özgürlüğü arasındaki hassas dengenin yeniden değerlendirildiğini belirtti. Bu durum, 2024 başkanlık seçimleri yaklaşırken çevrimiçi platformların dezenformasyon politikalarını gevşetmeye başladığı genel bir eğilimin parçası olarak da görülebilir. Eski Başkan Donald Trump ve Robert F. Kennedy Jr.'ın da daha önce platforma geri alındığı düşünüldüğünde, bu yeni yaklaşım, tüm yasaklı içerik oluşturuculara kapı açarak bu eğilimi daha da genişletiyor. YouTube'un dezenformasyon politikalarını gevşetme ve yasaklı hesapları geri kabul etme kararı hakkında daha fazla detayı buradan okuyabilirsiniz. Nitekim, yapay zeka teknolojisinin hızla ilerlemesiyle birlikte, ABD'de eyalet düzeyinde artan AI yasalarına karşı Meta gibi teknoloji devleri, American Technology Excellence Project adıyla milyonlarca dolarlık süper PAC'ler kurarak bu düzenlemelere karşı aktif mücadele veriyor. Bu durum, inovasyon ile kontrol arasındaki küresel gerilimin bir başka boyutunu gözler önüne seriyor. Meta'nın AI regülasyonuna karşı kurduğu Super PAC ve bu konudaki mücadelesi hakkında daha fazla bilgi edinmek için ilgili haberimize göz atabilirsiniz.

Kaynak: TechCrunch.com