Yüksek hızlı iletişimin hayati önem taşıdığı ortamlarda, bir sesin netliği hayat kurtarabilir. Bir Formula 1 pilotunun 300 km/s hızla viraj alırken mühendisinden gelen kritik bir talimatı, motor gürültüsü nedeniyle kaçırdığını hayal edin. Norveçli startup Hance, tam da bu tür yüksek riskli senaryoları çözmek için inanılmaz derecede küçük ve hızlı bir yapay zeka ses işleme yazılımı geliştirdi.

Bu çığır açan teknoloji, F1'in resmi radyo tedarikçisi Riedel Communications ve teknoloji devi Intel gibi büyük oyuncuların dikkatini çekmiş durumda. Hance, geliştirdiği bu devrim niteliğindeki modeli, 27-29 Ekim 2025 tarihleri arasında San Francisco'daki Moscone Center'da düzenlenecek olan TechCrunch Disrupt 2025 etkinliğinde sergileyecek 200 startup'tan biri olarak öne çıkıyor.

Kilobyte Boyutunda Yapay Zeka Gücü: 242 kB'lık Mucize

Hance'ın başarısının temelinde, yapay zeka modellerini mikroskobik boyutlara indirmesi yatıyor. Şirket, kurucu ortakları Stian Aagedal (Acon Digital CEO'su) ve Peder Jørgensen (Soundly kurucusu) gibi ses endüstrisinin deneyimli isimlerinden oluşan ekibiyle, gürültü azaltma ve ses yalıtımı konularına odaklandı.

Soundly'nin yüksek kaliteli kayıtları (F1 araçlarının kükremelerinden İzlanda volkanlarının seslerine kadar) kullanılarak eğitilen Hance modelleri, sadece 242 kB büyüklüğe indirildi. Bu küçüklük, yazılımın bulut yerine doğrudan cihaz üzerinde (Edge AI) çalışmasını sağlıyor. Bu sayede, gecikme süresi (latency) önemli ölçüde azalıyor ve enerji verimliliği artıyor.

Bu alandaki genel trend, yapay zeka operasyonlarının maliyetini düşürmek üzerine odaklanmış durumda. Hance boyut ve Edge AI ile bu sorunu çözerken, Çin merkezli büyük AI araştırma şirketi DeepSeek gibi oyuncular ise algoritmik verimliliği hedefliyor. Örneğin, DeepSeek'in geliştirdiği DeepSeek Sparse Attention yapay zeka maliyetlerini yarıya indiriyor sistemi, büyük dil modellerinin (LLM) uzun bağlamlı operasyonlarda sunucu yükünü hafifleterek, API çağrılarının maliyetini %50'ye kadar düşürebilme potansiyeli taşıyor. Bu tür yenilikler, tüm sektörde verimlilik ve maliyet etkinliğinin ne kadar kritik olduğunu kanıtlıyor.

Intel Ortaklığı ve Yüksek Riskli Uygulamalar

Hance'ın küçük ve enerji verimli modelleri, onu Riedel'in F1 ve FIFA'ya sattığı profesyonel radyo sistemleri için ideal kılıyor. Ayrıca, cihaz üzerinde düşük gecikmeyle çalışabilme yeteneği, yazılımı kolluk kuvvetleri ve savunma sanayi gibi kritik uygulamalar için de son derece çekici hale getiriyor. CEO Joote Hika, TechCrunch'a verdiği demeçte, bu avantajın kendilerini rakiplerinden ayırdığını belirtti.

Teknoloji devi Intel ile kurulan ortaklık ise Hance'ın geleceği için kilit rol oynuyor. Hance, modellerini Intel'in çip çeşitlerine, özellikle de yeni nesil “nöral işleme ünitelerine” (NPU) adapte etmek için çalışıyor. Hika, diğer çip üreticileriyle ve açıklanmayan bir akıllı telefon üreticisiyle de görüşmeler yaptıklarını doğruladı. Bu ortaklıklar, Hance'ın teknolojisini milyarlarca cihaza taşıma potansiyeli sunuyor.

Rekabet Baskısı ve Ar-Ge Vurgusu

Her ne kadar Hance şu an için boyutu ve hızıyla rekabet avantajına sahip olsa da, CEO Hika sektördeki hızlı değişimin farkında. Profesyonel ortaklıkların genellikle birkaç yıl süreceğini ve münhasır (non-exclusive) olmadığını belirten Hika, şirketin zirvede kalabilmek için Ar-Ge çalışmalarına sürekli yatırım yapması gerektiğini vurguluyor.

“Rakiplerimize karşı şu an bir avantajımız olduğunu biliyoruz, ancak bunu kesinlikle sürdürmek zorundayız. Bu yüzden hızlı hareket ediyoruz.” - Joote Hika, Hance CEO'su.

Şirket, operasyonlarını yalın tutmak amacıyla ‘yapay zeka yetenekli’ çalışanlara öncelik verecek. Yeni Ticari Baş Sorumlusunu (CCO) atamış olmalarına rağmen, temel odağın teknolojiyi sürekli geliştirmek olacağını belirtiyorlar. Bu durum, Edge AI pazarında inovasyon hızının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Teknolojinin Getirdiği Zorluklar ve Fırsatlar

Hance gibi Edge AI çözümleri, gizlilik ve düşük gecikme gerektiren alanlarda büyük bir fırsat sunsa da, standart endüstri haline gelmek için iki temel zorluğun üstesinden gelmek zorunda: Birincisi, yapay zeka modelinin bu kadar küçültülmesi, bazı durumlarda bulut tabanlı devasa modellere kıyasla doğruluktan ödün verilip verilmediği sorusu; ikincisi ise, sürekli gelişen NPU mimarilerine ayak uydurmak için adaptasyon hızını korumak. Hance’ın Intel ile çalışması, ikinci zorluğa karşı güçlü bir adım attığını gösteriyor.

Hance'ın yapay zeka ses teknolojisi hakkında daha fazla bilgi edinmek ve diğer yenilikçi girişimleri görmek için, 27-29 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek TechCrunch Disrupt etkinliği takip edilebilir.

Kaynak: TechCrunch Disrupt 2025: Hance'ın Kilobyte Boyutundaki Yapay Zeka Ses Teknolojisi