Teknoloji dünyası, Google'ın inovasyon laboratuvarı olarak bilinen Google X'ten ayrılan üç bilim insanının kurduğu yeni bir girişimle çalkalanıyor. Daniel George, Sunny Tang ve Mahi Karim tarafından hayata geçirilen TwinMind adlı bu proje, bilim kurgu filmlerini aratmayan bir vaatte bulunuyor: size sanal bir 'ikinci beyin' sunmak. Arka planda tüm konuşmalarınızı (kullanıcı izniyle) dinleyerek kişisel bir bilgi haritası çıkaran bu yapay zeka uygulaması, tohum yatırım turunda 5.7 milyon dolar gibi önemli bir yatırım alarak dikkatleri üzerine çekti.

Mart 2024'te kurulan TwinMind, Android ve iPhone platformlarında kullanıcılarla buluştu. Girişimin temel amacı, gün içindeki toplantıları, dersleri, sohbetleri ve aklınızdan geçenleri yapılandırılmış bir hafızaya dönüştürerek hayatınızı kolaylaştırmak. Peki, bu iddialı teknoloji tam olarak nasıl çalışıyor ve en önemlisi, gizlilik konusunda ne kadar güvenli?

TwinMind Nedir ve Nasıl Çalışır?

TwinMind, telefonunuzda arka planda sürekli olarak çalışan bir servis olarak tasarlandı. Ortamdaki konuşmaları yakalayıp cihaz üzerinde gerçek zamanlı olarak metne dönüştürüyor. Bu sayede, internet bağlantısı olmasa bile çalışabiliyor. Kurucular, uygulamanın telefonun pilini tüketmeden 16-17 saat boyunca aralıksız ses yakalayabildiğini iddia ediyor. Toplanan bu verilerle uygulama, sizin için otomatik notlar oluşturuyor, yapılacaklar listeleri hazırlıyor ve geçmiş konuşmalarınıza dayalı olarak sorularınıza yanıtlar üretiyor.

Sadece konuşmalarla da sınırlı değil. TwinMind, tarayıcı aktivitenizi izleyerek ek bağlam toplayan bir Chrome eklentisi de sunuyor. Bu eklenti, yapay görme teknolojisi sayesinde açık sekmelerdeki içerikleri (e-posta, Slack, Notion vb.) görsel olarak tarayarak kişisel bilgi grafiğinizi daha da zenginleştiriyor. Hatta kurucular, bu yaz 850'den fazla stajyer başvurusunu değerlendirmek için kendi eklentilerini kullandıklarını ve en iyi dört adayı bu şekilde seçtiklerini belirtiyor.

En Büyük Soru İşareti: Gizlilik Nasıl Sağlanıyor?

Sürekli dinleyen bir uygulama fikri, doğal olarak akıllara George Orwell'in '1984' romanını ve ciddi gizlilik endişelerini getiriyor. Peki TwinMind bu konuda ne gibi önlemler alıyor? CEO Daniel George, bu konunun en büyük öncelikleri olduğunu vurguluyor. Rakiplerinin aksine TwinMind, ses kayıtlarını buluta göndermiyor ve modellerini kullanıcı verileriyle eğitmiyor.

Uygulamanın en kritik özelliği, sesin anında işlenip metne dönüştürülmesi ve ses kaydının hemen silinmesi. Yani, kullanıcılar daha sonra ses kayıtlarına erişemiyor. Sadece metne dökülmüş veriler, yerel olarak cihazda saklanıyor. Verilerin buluta yedeklenmesi ise tamamen kullanıcının tercihine bırakılmış durumda.

Bu yaklaşım, TwinMind'ı Otter ve Fireflies gibi toplantı notu alan popüler uygulamalardan ayırıyor. Rakipleri genellikle bulut tabanlı işlemeye güvenirken, TwinMind'ın cihaz üzerinde çalışma prensibi, hem gizlilik hem de Apple'ın uzun süreli arka plan çalışma kısıtlamalarını aşma konusunda onlara avantaj sağlıyor.

Yeni Güç: TwinMind Ear-3 Konuşma Modeli

Girişim, yeni yatırımla birlikte Ear-2 modelinin devamı olan TwinMind Ear-3 adlı yeni yapay zeka konuşma modelini de tanıttı. Bu yeni model, girişimin teknolojik yeteneklerini bir üst seviyeye taşıyor.

Ear-3, daha büyük boyutu nedeniyle Ear-2 gibi tamamen çevrimdışı çalışamıyor ve bulut tabanlı bir yapıya sahip. Ancak uygulama, internet bağlantısı kesildiğinde otomatik olarak Ear-2'ye geçiş yapıyor ve bağlantı geri geldiğinde tekrar Ear-3'ü devreye alıyor.

Fikirden 60 Milyon Dolarlık Değerlemeye

TwinMind'ın hikayesi, CEO Daniel George'un JPMorgan'da Uygulamalı Yapay Zeka Lideri olarak çalıştığı döneme dayanıyor. Art arda katıldığı toplantılardan bunalan George, sesleri kaydedip metne döken ve bu metinleri ChatGPT'ye besleyen basit bir betik yazıyor. Sonuçlar o kadar etkileyici oluyor ki, bu fikri bir uygulamaya dönüştürmeye karar veriyor.

Girişim, Streamlined Ventures liderliğindeki yatırım turunda Sequoia Capital gibi devlerin yanı sıra, ünlü bilgisayar bilimci Stephen Wolfram'dan da yatırım aldı. Bu yatırımın Wolfram'ın bir girişime yaptığı ilk yatırım olması ise dikkat çekici bir detay. Bu turla birlikte TwinMind'ın şirket değerlemesi 60 milyon dolara ulaştı.

TwinMind'ın hikayesi, teknoloji devlerinden ayrılan yeteneklerin yapay zeka alanında nasıl yeni ve etkili girişimler kurduğunun güzel bir örneği. Bu durum, sektörde gözlemlenen daha geniş bir eğilimin parçası. Google ve Meta'dan ayrılan araştırmacılar tarafından Paris'te kurulan ve kısa sürede milyarlarca dolarlık bir değere ulaşan Avrupa'nın OpenAI rakibi Mistral AI da bu akımın en güçlü temsilcilerinden biri. Bu alandaki yatırım iştahını gösteren bir diğer çarpıcı örnek ise, yapay zeka modellerini eğitmek için dev şirketlere uzman insan gücü sağlayan ve henüz 2022'de kurulmasına rağmen 10 milyar doları aşan bir değerleme hedefleyen Mercor girişimidir. Benzer şekilde, Google'ın eski güvenlik liderleri tarafından kurulan ve e-posta tehditlerine karşı otonom yapay zeka ajanları geliştiren AegisAI girişimi de kısa süre önce 13 milyon dolarlık bir yatırım alarak bu eğilimi güçlendirdi. Bu tür girişimler, büyük şirketlerde kazanılan derin uzmanlığın ne kadar değerli ve dönüştürücü projelere yol açabildiğini gösteriyor.

Şu anda 30.000'den fazla kullanıcısı olan TwinMind, ayda 15.000 aktif kullanıcıya hizmet veriyor. Kullanıcı kitlesinin %50-60'ını profesyoneller, %25'ini öğrenciler oluşturuyor. Girişimin hedefi ise genel kitleye yayılarak herkes için kişisel bir hafıza asistanı olmak.

Bu haberde yer alan bilgiler, TechCrunch'ta yayınlanan orijinal makaleden derlenmiştir.