Teknoloji dünyasının devlerinden Google, uzun süredir devam eden antitröst davasıyla gündemde. ABD Adalet Bakanlığı'nın, şirketin internet arama ve reklamcılık pazarındaki yasa dışı tekelini kırmayı hedefleyen talepleri arasında, en çarpıcı olanlardan biri Google'ın popüler web tarayıcısı Chrome'dan vazgeçmesi. Bu kritik dönemde, kâr amacı gütmeyen çevre odaklı arama motoru Ecosia'dan gelen beklenmedik ve cüretkar bir teklif, hem yargı sürecini hem de teknoloji sektörünü şaşırttı.
Berlin merkezli Ecosia'nın CEO'su Christian Kroll, Google'a ve ABD Yargıcı Amit Mehta'ya sundukları teklifte, Chrome tarayıcısının bir rakibe satılması yerine, Ecosia'ya 10 yıllık bir 'yönetim' (stewardship) hakkı verilmesini önerdi. Kroll'un deyimiyle, bu fikir ilk bakışta 'absürt' görünse de, ardında dahice bir strateji yatıyor olabilir.
Google'ın Tekeli ve Zorunlu Satış İhtimali
ABD Yargıcı Amit Mehta, 2024'te verdiği emsal niteliğindeki kararla, Google'ın internet arama ve reklamcılık pazarında yasa dışı bir tekele sahip olduğunu belirlemişti. Şimdi ise, bu tekelin nasıl çözüleceğine dair çareler üzerinde karar vermesi bekleniyor. Adalet Bakanlığı'nın talep ettiği en önemli çözümlerden biri, Google'ı Chrome'dan vazgeçmeye zorlamak. Google bu talebe sıcak bakmasa da, sektördeki diğer oyuncular Chrome'u satın almak için sıraya girdi bile.
Yapay zeka devleri OpenAI ve Perplexity, Chrome'u satın alma niyetlerini açıkça dile getirdiler. Hatta Perplexity geçen hafta 34.5 milyar dolarlık nakit teklifini sunarak dikkatleri üzerine çekti. Ancak bu teklif, Chrome'un gerçek piyasa değerinin oldukça altında kabul edildi. Uzmanlar, Chrome'un önümüzdeki on yılda 1 trilyon dolar gelir elde etme potansiyeline sahip olduğunu ve açık artırmayla 'yüz milyarlarca dolar' değerinde olabileceğini belirtiyor.
Ecosia'nın Sürpriz Teklifi: Karşılıksız Yönetim ve Çevre Odaklı Bir Gelecek
Ecosia'nın teklifi, piyasa beklentilerinin ve diğer şirketlerin satın alma girişimlerinin aksine, Chrome'u ücretsiz olarak devralmayı ve gelirlerinin büyük bir kısmını çevre projelerine aktarmayı içeriyor. Bu kulağa ne kadar gerçek dışı gelse de, Ecosia'nın kendine özgü bir mantığı var:
Ecosia'nın Teklifinin Temel Maddeleri:
- 10 Yıllık Yönetim: Chrome'un yönetimini 10 yıllığına devralma.
- Gelir Paylaşımı: Chrome kullanıcıları tarafından elde edilen tahmini 1 trilyon dolarlık gelirin %60'ı (yaklaşık 600 milyar dolar) Ecosia'ya, %40'ı (yaklaşık 400 milyar dolar) ise Google'a ödenecek.
- Çevre Projelerine Yatırım: Ecosia'ya düşen milyarlarca dolar, küresel iklim projelerine (yağmur ormanlarını koruma, ağaç dikimi, agroekoloji, kirleticileri yargılama, yeşil yapay zeka teknolojilerine yatırım) harcanacak.
- Google'ın Konumu: Google, Chrome'un fikri mülkiyet haklarını koruyacak ve hatta varsayılan arama motoru olmaya devam edebilecek.
- Çalışan Güvencesi: Ecosia, Chrome ekibinin istihdamını sürdürmeyi taahhüt ediyor.
Ecosia'nın Google ile zaten iş birliği içinde olması da bu teklifi 'absürt olmaktan çıkarıp' daha makul bir zemine oturtuyor. Ecosia, arama motorunu Google'ın altyapısını kullanarak destekliyor ve zaten Chrome'a güç veren açık kaynaklı Chromium motoru üzerine kurulu kendi tarayıcısına sahip. Christian Kroll, bu bağlamda Chrome'u yönetmekten mutlu olacaklarını belirtiyor.
Peki, Neden 'Absürt Ama Akıllıca'?
Ecosia'nın teklifi, Google'ın tekelini kırmaya yönelik geleneksel satış veya şirket ayırma çözümlerinin ötesine geçerek, trilyonlarca dolarlık bir varlığı büyük teknoloji şirketlerinin cebinden alıp küresel faydaya dönüştürme potansiyeli taşıyor. Bu, yalnızca ticari bir işlem değil, aynı zamanda etik ve sürdürülebilirlik odaklı bir manifesto niteliğinde.
Eleştirel bir gözle bakıldığında, Ecosia'nın bu teklifi bir yandan, devasa bir ticari ürünü kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun yönetme kapasitesi, teknolojik altyapı ihtiyaçları ve global rekabetteki konumu gibi pratik zorlukları beraberinde getirebilir. Diğer yandan, Kroll'un ifade ettiği gibi asıl amaç, yargıcın, tekel çözümleri konusunda geleneksel yaklaşımların dışına çıkarak alternatifleri değerlendirmesini sağlamak. Bu, piyasadaki gücün tekelleşmesini engellemenin ve gelirleri toplumsal faydaya dönüştürmenin benzersiz bir yolu olabilir.
Ecosia'nın CEO'su Kroll, 'İmkansız görünen şeyleri mümkün kılma konusunda bir geçmişimiz var' diyerek, tekliflerinin yargıçta bir kıvılcım yaratabileceğine inanıyor. Sonuç ne olursa olsun, bu teklif, teknoloji ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişkiyi, antitröst davalarının seyrini ve şirketlerin toplumsal sorumluluklarını yeniden düşünmemize neden olan önemli bir tartışma başlattı.
Gelecek Ne Gösteriyor?
Yargıç Amit Mehta'nın bu ay içinde açıklayacağı kararlar, Google'ın geleceği için belirleyici olacak. Ecosia'nın cesur teklifi, Chrome'un kaderi hakkında verilecek kararlarda beklenmedik bir üçüncü yol olarak masaya yatırılabilir mi, yoksa sadece güçlü bir PR hamlesi olarak mı kalacak? Bu soru, teknoloji dünyasının yakın gelecekte en çok konuşacağı konulardan biri olmaya aday.
Kaynak: TechCrunch