Çin'in 'Salt Typhoon' Siber Saldırıları Küresel Bir Krize Dönüşüyor: FBI, 200 ABD Şirketi ve 80 Ülkenin Hedef Olduğunu Doğruladı

Haber Merkezi

28 August 2025, 00:04 tarihinde yayınlandı

FBI Uyardı: Çin Destekli 'Salt Typhoon', 200'den Fazla ABD Şirketini ve 80 Ülkeyi Hedef Aldı

Siber güvenlik dünyası, Çin destekli olduğu iddia edilen ve 'Salt Typhoon' olarak adlandırılan gelişmiş kalıcı tehdit (APT) grubunun neden olduğu yeni bir şokla çalkalanıyor. ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), bu siber saldırı kampanyasının şimdiye kadar 200'den fazla Amerikan şirketini ve dünya genelinde 80 farklı ülkedeki kuruluşları hedef aldığını doğruladı. Bu, daha önce sadece ABD telekomünikasyon sağlayıcılarına yönelik olduğu bilinen tehdidin, küresel çapta bir casusluk operasyonuna dönüştüğünü gösteriyor.

Siber Saldırının Dehşet Veren Boyutları: Küresel Bir Tehdit

FBI siber güvenlik birimi direktör yardımcısı Brett Leatherman, The Washington Post'a verdiği demeçte, Salt Typhoon hacker grubunun saldırılarının küresel ölçeğini ilk kez kamuoyuna açıkladı. Daha önce dokuz büyük ABD telekomünikasyon ve internet servis sağlayıcısını hedef aldığı bilinen grubun, operasyonlarını genişleterek 200'den fazla Amerikan şirketini etkilediği belirtildi. Ancak Leatherman, yeni hedeflenen şirketlerin isimlerini açıklamadı.

Önceki raporlarda ise AT&T, Verizon ve Lumen gibi telekomünikasyon devlerinin saldırılardan etkilendiği doğrulanmıştı. Daha sonra Charter Communications ve Windstream gibi şirketlerin de kurbanlar arasında olduğu ortaya çıkmıştı. Bu isimler, Salt Typhoon'un özellikle kritik altyapıyı hedef alma eğilimini açıkça ortaya koyuyor.

Kimler Hedefteydi? Stratejik Bilgi Avı

FBI'a göre, Salt Typhoon hackerları özellikle üst düzey Amerikalı politikacılar ve yetkililerin çağrı kayıtlarını hedef aldı. Bu sayede, kimin kiminle iletişim kurduğunu ve ABD'nin yasal emirlerle kimleri dinlediğini haritalandırarak önemli istihbarat bilgileri toplamayı amaçladılar. Bu durum, siber casusluğun sadece kurumsal sırları değil, aynı zamanda devletin iç işleyişine dair hassas bilgileri de ele geçirme potansiyelini gözler önüne seriyor.

"Bu tehdit o kadar ciddiydi ki, FBI bir dönem Amerikalıları aramalarının ve mesajlarının ele geçirilmesini önlemek için şifreli mesajlaşma uygulamalarına geçmeye çağırmıştı."

FBI'dan Acil Önlemler ve Küresel Alarm

Saldırının ciddiyeti karşısında FBI, yaklaşık iki düzine uluslararası ajansla işbirliği yaparak Çarşamba günü yayımladığı bir güvenlik bildirisi (PDF) ile Salt Typhoon'un başlıca şirket router'larını hedef aldığını ve hassas ağ trafiğini sızdırdığını duyurdu. Bu bildiri, siber saldırıların nasıl tespit edileceğine ve bunlara karşı nasıl savunma yapılacağına dair teknik rehberlik de sunuyor. Bu uluslararası işbirliği, siber tehditlerin küresel doğası karşısında tek başına hiçbir ülkenin yeterli olamayacağının altını çiziyor.

Sen,Nexus Yorumu: Siber Casusluğun Gölgesinde Yeni Dünya Düzeni ve Savunma Stratejileri

Salt Typhoon saldırıları, devlet destekli siber casusluğun ne denli sofistike ve geniş kapsamlı olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor. Bu tür saldırıların arkasında Çin gibi büyük bir gücün olduğu iddiaları, siber dünyada yaşanan 'soğuk savaşın' sıcaklığını artırıyor. Ancak, siber saldırıların gerçek kaynağını kesin olarak belirlemek her zaman kolay değildir ve çoğu zaman bu tür atıflar siyasi gerilimleri de beraberinde getirir. Bazı çevreler, devlet destekli faaliyetlerin kanıtlarının daha şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini savunsa da, FBI'ın açıklamaları tehlikenin boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Bu tehditlerin sadece casuslukla sınırlı kalmadığı, Kuzey Kore gibi ülkelerin uluslararası yaptırımlar altındaki nükleer silah programlarını finanse etmek amacıyla yürüttüğü sofistike siber dolandırıcılık ağlarıyla da kendini gösterdiği biliniyor. Kuzey Koreli bilgisayar korsanları, sahte kimliklerle Batılı şirketlere sızarak içeriden veri ve fikri mülkiyet çalmak, hatta fidye talepleriyle işverenlerini tehdit etmek gibi yöntemlerle milyarlarca dolar gelir elde etmeyi hedefliyor. Özellikle uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşması, bu tür siber dolandırıcılık faaliyetleri için yeni kapılar açmış ve şirketlerin işe alım süreçlerinde daha da dikkatli olmalarını zorunlu kılmıştır. ABD Hazine Bakanlığı da Kuzey Kore'nin bu siber dolandırıcılık ağına karşı kapsamlı yaptırımlar uygulamıştır. Kuzey Kore'nin siber dolandırıcılık ağı ve ABD yaptırımları hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.

Bu durum, sadece devletleri değil, aynı zamanda özel sektörü ve bireyleri de derinden etkiliyor. Şirketler için router ve ağ cihazlarının güvenliği, düzenli yazılım güncellemeleri ve sızma testleri hayati önem taşırken, bireyler için de kişisel verilerinin ve iletişimlerinin güvenliğini sağlamak adına şifreli platformları tercih etmek kaçınılmaz hale geliyor. Telekomünikasyon altyapısının hedef alınması, günlük iletişimin dahi casusluk faaliyetlerine açık hale gelebileceği endişesini doğuruyor. Peki bu durum, uluslararası ticari ilişkileri ve devletlerarası güveni nasıl etkileyecek? Güvenlik bilincinin artırılması ve proaktif savunma mekanizmalarının geliştirilmesi, bu yeni siber tehdit ortamında hayati bir zorunluluktur.

  • Kurumsal Güvenlik: Router ve ağ cihazlarının güncel tutulması ve güçlü parola politikaları esastır. Güvenlik duvarları ve sızma tespit sistemleri (IDS/IPS) sürekli izlenmelidir.
  • Çalışan Eğitimi: Oltalama (phishing) saldırılarına karşı farkındalık artırılmalı ve şüpheli e-postalara karşı dikkatli olunmalıdır.
  • Şifreleme: Hassas iletişimlerde uçtan uca şifreleme kullanımı teşvik edilmeli ve uygulanmalıdır.
  • Uluslararası İşbirliği: Benzer saldırılara karşı devletlerarası bilgi paylaşımı ve ortak tehdit istihbaratı hayati önem taşımaktadır.

Süregelen Bir Tehdit: Çin'in Siber Faaliyetleri

FBI direktör yardımcısı Leatherman, The Washington Post'a verdiği demeçte, Çin'den kaynaklanan bu siber tehdidin 'süregelen' bir sorun olduğunu vurguladı. Bu ifade, Salt Typhoon'un faaliyetlerinin durmadığını ve gelecekte daha fazla saldırının beklenebileceğini gösteriyor. Siber güvenlik uzmanları, bu tür devlet destekli grupların sürekli olarak yeni taktikler, teknikler ve prosedürler (TTP'ler) geliştirerek savunma mekanizmalarını aşmaya çalıştığını belirtiyor.

Özetle, Salt Typhoon siber saldırıları, modern devletlerarası rekabetin siber alana nasıl yansıdığının ve bu alandaki gerilimin giderek arttığının önemli bir göstergesi. Hem devletlerin hem de özel sektörün bu tehdide karşı daha güçlü ve koordineli bir savunma stratejisi geliştirmesi gerektiği aşikar. Siber uzaydaki bu 'gölge savaşı', önümüzdeki yıllarda da uluslararası ilişkilerin ve güvenliğin temel gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek.

Kaynak: TechCrunch