Kurumsal bulut içerik yönetimi devi Box'ın kurucu ortağı ve CEO'su Aaron Levie, teknoloji dünyasının en çok konuşulan konularından biri olan yapay zeka (AI) ajanlarının Kurumsal Yazılım Hizmeti (SaaS) pazarını nasıl dönüştüreceğine dair çarpıcı öngörülerde bulundu. San Francisco’daki Moscone West’te gerçekleşen ve yapay zeka alanındaki en güncel tartışmalara ev sahipliği yapan AI Stage oturumlarının düzenlendiği TechCrunch Disrupt 2025 konferansında sahne alan Levie, genel kanının aksine, AI ajanlarının SaaS şirketlerinin yerini almayacağını, daha ziyade bu iki gücün birleştiği hibrit bir geleceğin çok daha olası olduğunu savundu.

Neden Hibrit Bir Yapı Kaçınılmaz? Deterministik ve Non-Deterministik Ayrımı

Levie’nin bu yaklaşımının temelinde güvenlik ve iş sürekliliği yatıyor. Kritik iş süreçlerinin (örneğin muhasebe, veri tabanı yönetimi veya yasal süreçler) kesin ve tanımlanabilir iş mantığı (deterministik sistemler) gerektirdiğini belirten CEO, bu sistemlerin her an değişme riskini taşıyan yapay zeka ajanlarına tam olarak emanet edilemeyeceğini vurguladı.

Levie, 'Eğer kritik bir şey yapıyorsanız, veri sızıntıları veya ajanın veri tabanınızı beklenmedik bir şekilde bozması gibi kötü örnekler gördük. Bu yüzden yazılımın deterministik tarafı ile non-deterministik tarafı arasında bir tür 'kilise ve devlet' ayrımı yapmak zorundayız' ifadelerini kullandı.

Konferansın AI Stage bölümünde, Google Cloud CTO'su Will Grannis'in "Agentic Cloud" vizyonunu sunması da, bu hibrit geleceğin dev teknoloji şirketlerince de benimsendiğini gösteriyordu. Bu hibrit vizyonda, kurumsal yazılımın temel iş akışı yönetimi yine SaaS uygulamaları üzerinden yürütülecek. AI ajanları ise bu temel yapının üzerine inşa edilerek, karar verme süreçlerini hızlandıracak, karmaşık görevleri otomatikleştirecek ve insan kullanıcıların sistem içindeki verimliliğini katlayarak artıracak.

Şeytanın Avukatı: Ajanlar Tamamen Devralabilir mi?

Bazı teknoloji yorumcuları, AI ajanlarının maliyeti düşürme ve otomasyon verimliliğini artırma potansiyeli nedeniyle, uzun vadede basit veya tekrarlayıcı SaaS görevlerini tamamen devralacağını düşünüyor. Ancak Levie, özellikle regülasyonların yoğun olduğu finans, sağlık ve hukuk gibi sektörlerde, denetlenebilirlik ve izlenebilirliğin mutlak gereklilik olduğunu hatırlatarak, SaaS'ın 'kayıt sistemi' rolünün vazgeçilmez kalacağını belirtiyor. Bir AI ajanı, bir işlemi saniyeler içinde halledebilir, ancak o işlemin yasal olarak nerede, ne zaman ve hangi kurallara göre yapıldığının kaydı hala güvenilir bir SaaS platformunda tutulmak zorundadır.

Bu devasa kullanıcı artışı karşısında, şirketler yazılımlarını artık kullanıcı sayısına göre değil; AI ajanlarının gerçekleştirdiği işlem hacmine, tüketim miktarına ve çözülen iş senaryolarının karmaşıklığına göre fiyatlandırmak zorunda kalacaklar. Tüketim tabanlı (consumption-based) fiyatlandırma, kurumsal bütçeleme ve teknoloji satın alma süreçlerini tamamen yeniden şekillendirecek.

Startuplar İçin 15 Yıllık Fırsat Penceresi

Box CEO'su, bu geçiş döneminin özellikle küçük ve çevik startuplar için büyük bir pazar fırsatı yarattığına dikkat çekti. Büyük kurumsal firmalar, mevcut karmaşık süreçlerine AI ajanlarını entegre etmeye çalışırken zorlanacaklar. Oysa 'ajan öncelikli' (agent-first) yaklaşımla tasarlanan yeni startuplar, sıfırdan, bu yeni hibrit düzene uygun, optimize edilmiş iş akışları oluşturabilirler.

Bu vizyon, teknoloji devlerinin de gündeminde yer alıyor. Örneğin, son dönemde yarı iletken devi Nvidia’nın, yazılım geliştirme süreçlerini optimize eden yapay zeka modelleri inşa eden Poolside adlı girişime 1 milyar dolara kadar yatırım yapmayı planladığı bildirildi. Poolside gibi 'yazılım geliştirme AI modelleri' üzerine odaklanan şirketlere yapılan bu devasa yatırımlar, Aaron Levie’nin bahsettiği 'ajan öncelikli' çözümlerin ne kadar büyük bir pazar potansiyeli taşıdığının somut bir kanıtı olarak görülüyor. Nvidia’nın Poolside’a yaptığı bu stratejik yapay zeka yatırımına dair daha fazla detaya Nexus Haber üzerinden ulaşabilirsiniz.

Levie, girişimcilere seslenerek, 'Şu anda yaklaşık 15 yıldır içinde bulunmadığımız bir penceredeyiz. Teknolojide tamamen yeni bir platform değişimi yaşanıyor ve bu, yeni bir şirket grubunun ortaya çıkması için bir alan açıyor. Girişimcilerin bu fırsattan tam olarak yararlanmasını tavsiye ederim' dedi.

Bu platform değişimi sadece yeni ürünler yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda şirketlerin değişimi yönetme sürecini daha kolay ve uygulanabilir hale getiren çözümler üretecek startuplar için de büyük bir kapı açıyor. Nitekim konferans, Startup Battlefield 200 yarışmasıyla uzay sigortacılığından emlak teknolojisine kadar en yenilikçi girişimlere 100 bin dolarlık hissesiz fonlama ödülü vermeye hazırlanıyordu. Konferansın sonucunda, küresel tedarik zincirindeki verimsizliği gidermeyi amaçlayan lojistik teknolojisi şirketi Glīd, birincilik ödülü olan 100.000 dolarlık hissesiz fonlamayı kazandı. Glīd’in lojistik operasyonlarındaki karmaşık süreçleri basitleştiren yenilikçi yaklaşımı ve hibrit-elektrikli araç teknolojisi, jüri üyeleri tarafından yüksek takdir toplarken, biyoteknoloji alanında böbrek hastalıkları için gen tedavi sistemleri geliştiren Nephrogen ise ikincilikle yetindi. Glīd'in TechCrunch Disrupt 2025 Startup Battlefield'daki başarısı hakkında daha detaylı bilgiye Nexus Haber üzerinden ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Box CEO'sunun yapay zeka ve kurumsal yazılım pazarına dair vizyonuna ilişkin detaylı açıklamalarına TechCrunch üzerinden ulaşabilirsiniz.