Yapay zeka (AI) sistemlerinin gelişimi, dev teknoloji şirketlerini sürekli yeni ve kapsamlı veri kaynakları aramaya itiyor. Bu arayışın en çarpıcı örneklerinden biri de Çinli teknoloji devi Anker’ın güvenlik kamerası markası Eufy’den geldi. Eufy, sistemlerinin hırsızlık olaylarını daha iyi tespit edebilmesi amacıyla, kamera sahiplerine videolarını paylaşmaları karşılığında nakit ödeme teklif etti.
Yılın başlarında başlatılan bu kampanya kapsamında, Eufy kullanıcılarına kaydedilen veya hatta sahnelenen (gerçek olmayan) araç ve paket hırsızlığı videoları için video başına 2 ABD Doları ödeme teklifinde bulundu. Şirketin bu alışılmadık hamlesi, hem kullanıcı verilerinin değeri hem de kişisel gizlilik konularında yeni bir tartışma başlattı.
AI'ı Eğitmek İçin Sahnelenmiş Hırsızlık Talebi
Eufy’nin veri toplama yaklaşımı, sektörde nadir görülen bir şeffaflıkla dikkat çekiyor olsa da, aynı zamanda gizlilik risklerini de beraberinde getiriyor. Şirket, yapay zeka algoritmalarını eğitmek için yeterli veri toplamak amacıyla, sadece gerçek olayları değil, kullanıcıların kendi sahnelediği hırsızlık olaylarını dahi istedi.
“Yeterli veriye sahip olduğumuzdan emin olmak için hem gerçek hem de sahnelenmiş olayların videolarını arıyoruz. Bir hırsızmış gibi davranarak bile olaylar oluşturabilir ve bunları bağışlayabilirsiniz,” ifadeleri kullanıldı.
Aralık 2024 ile Şubat 2025 arasında devam eden bu özel kampanyada Eufy’nin hedefi, paket hırsızlığı ve araç kapısı çekme olaylarına dair 20.000’er adet video toplamaktı. Katılımcılar, videoları bir Google Formu üzerinden yükleyip ödemelerini PayPal hesaplarına alıyorlardı. Kullanıcı yorumlarına göre yüzlerce kişi bu kampanyaya aktif olarak katıldı.
Sürekli Veri Akışı ve 'Onur Duvarı'
Parayla ödeme yapılan kampanya sona ermiş olsa da, Eufy'nin veri toplama ihtiyacı devam ediyor. Şirket, mobil uygulaması üzerinden 'Video Bağış Programı' adı altında benzer inisiyatifleri sürdürüyor. Bu yeni programda, kullanıcılar parasal ödeme yerine “Çırak Madalyası” gibi uygulama içi rozetler, hediye kartları veya yeni kameralar gibi ödüller kazanıyor.
Uygulama içinde en çok video bağışlayan kullanıcıları onurlandıran bir 'Onur Duvarı' (Honor Wall) bulunuyor. Bu duvarın zirvesindeki kullanıcının tek başına 201.531 video olayını bağışlamış olması, şirketin yapay zeka geliştirmeleri için ne kadar büyük bir veri açlığı çektiğini gösteriyor.
Eleştirel Bakış: Şeytanın Avukatı ve Geçmişteki Skandallar
Eufy, bağışlanan videoların yalnızca yapay zeka eğitimi için kullanılacağını ve üçüncü taraflarla paylaşılmayacağını iddia ediyor. Bu veri toplama çabaları, teorik olarak daha akıllı ve güvenilir güvenlik kameraları yaratma potansiyeline sahip olsa da, geçmişteki olaylar nedeniyle kullanıcıların güvenini sorgulaması kaçınılmaz hale geliyor.
Bu tür küçük çaplı uygulama güvenlik açıkları bir yana, kurumsal düzeyde veri güvenliği riskleri çok daha yıkıcı olabilir. Örneğin, siber güvenlik dünyasında dikkat çeken yakın tarihli bir olayda, ShinyHunters hacker grubu Salesforce’un müşteri veri tabanlarından yaklaşık 1 milyar kaydı çaldığını iddia ederek büyük küresel markaların verilerini şantaj amaçlı kullanmıştır. Bu durum, veri toplama ve barındırmada ne kadar büyük olursa olsun, hiçbir teknoloji şirketinin siber tehditlerden muaf olmadığını ve toplanan kullanıcı verilerinin potansiyel hedef haline geldiğini göstermektedir. Bu büyük veri hırsızlığı vakası hakkında daha fazla bilgiye Nexus Haber'in yazılım haberleri sayfasından ulaşabilirsiniz.
Teknoloji devlerine ev sahipliği yapan ve dijital inovasyonda lider olarak kabul edilen Güney Kore gibi ülkelerde bile siber güvenlik sistemi ciddi sorunlar yaşamaktadır. 2025 yılında neredeyse her ay büyük bir siber ihlal yaşanması, ulusal düzeyde dahi siber savunmanın parçalı yönetim nedeniyle sekteye uğradığını ortaya koymuştur. Bu tür sistemik zafiyetler, Eufy gibi firmaların topladığı kullanıcı verilerinin ne kadar büyük risk altında olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Güney Kore'deki bu siber güvenlik krizinin detaylarına ve 2025 yılındaki aylık veri ihlallerine Nexus Haber'den ulaşabilirsiniz.
Daha da önemlisi, Eufy’nin gizlilik konusundaki sicili parlak değil. 2023 yılında yapılan araştırmalar, şirketin uçtan uca şifreli olduğunu iddia ettiği kamera akışlarının, web portalı üzerinden erişildiğinde şifresiz olduğunu ortaya çıkarmıştı. Anker, bu durumun ortaya çıkmasının ardından kullanıcıları yanılttığını kabul etmek zorunda kalmış ve sorunu düzeltme sözü vermişti. Bu tür geçmiş hatalar, şirketin 'verileriniz güvende' taahhüdüne karşı duyulan şüpheciliği artırıyor.
Sonuç: Veri Değeri ve Şeffaflık Çağrısı
Eufy’nin video karşılığında nakit ödeme yapması, kullanıcı verilerinin AI çağındaki ekonomik değerini açıkça gösteriyor. Ancak, bu tür veri toplama girişimlerinin şeffaflık, güvenlik ve etik sınırları zorlaması, akıllı ev teknolojileri sektörünün geleceği açısından kritik önem taşıyor. Eufy, kampanyaya kaç kişinin katıldığı, ne kadar ödeme yaptığı veya toplanan videoları AI eğitimi sonrası silip silmediği gibi temel sorulara yanıt vermeyi reddetmiştir. Tüketiciler için bu noktada verilerin nereye gittiğini ve nasıl kullanıldığını bilmek, satın alma kararlarını etkileyen en önemli faktör haline gelmektedir.
Kaynak: Haberin detaylarına ulaşmak için TechCrunch'taki orijinal makaleyi inceleyebilirsiniz.