CD Projekt Red tarafından geliştirilen ve tüm dünyada milyonlarca hayran kazanan The Witcher oyun serisinin temel lore yapılarından biri olan 'Witcher Okulları' konsepti, serinin edebi yaratıcısı Andrzej Sapkowski'nin son açıklamalarıyla sarsıldı. Yazar, bu popüler fikrin aslında kendisinin yaptığı bir hatadan doğduğunu ve oyun geliştiricilerinin bu 'yanlışlığa dikkate değer bir inatla' sarıldığını belirtti.
2022 yılında duyurulan ve karda gömülü bir Witcher madalyonu görseliyle dikkat çeken The Witcher 4'ün ilk ipucu, madalyonun Geralt'ın Okulu olan Kurt Okulu'na ait olmaması nedeniyle hemen tartışma başlatmıştı. Hayranlar, yeni serinin hangi okula (Kedi, Ayı, Yılan vb.) odaklanacağını merak ederken, Sapkowski bu tartışmaların kökenine dair beklenmedik bir açıklama yaptı.
Oyunların Temelini Sarsan Tek Bir Cümle
Reddit üzerinde gerçekleştirdiği bir 'Bana Her Şeyi Sor' (AMA) etkinliğinde konuşan Sapkowski, Witcher okulları fikrinin *Son Dilek* (The Last Wish) adlı kısa hikayeler kitabına yanlışlıkla sızan tek bir cümleden ibaret olduğunu söyledi. Sapkowski, bu fikri daha sonra 'geliştirilmeye değmez ve anlatı açısından yanlış, hatta olay örgüsüne zararlı' bulduğunu ifade etti.
'Kurt Okulu hakkında tek bir cümle gizemli bir şekilde The Last Wish'e girdi. Daha sonra bunun geliştirilmeye değmez ve anlatı açısından yanlış olduğunu düşündüm. Bu nedenle daha sonra asla Witcher Gryffindor'larına veya Slytherin'lerine gönderme yapmadım. Asla.'
Yazara göre, bu tek cümle, özellikle CD Projekt gibi 'video oyunu insanları' tarafından büyük bir inatla sahiplenildi ve gereksiz yere çoğaltıldı. Bu okullar, oyunlarda sadece Geralt'ın kökenini (Kurt Okulu) değil, aynı zamanda diğer önemli karakterlerin geçmişini (Örneğin The Witcher 2'deki Letho ve Yılan Okulu) de tanımlayan temel bir mekanik ve hikaye unsuru haline gelmişti.
Peki CD Projekt Neden Bu Hataya Sarıldı? (Şeytanın Avukatı)
Sapkowski'nin bu eleştirisi haklı olsa da, CD Projekt Red'in bu konsepti neden benimsediği sorusu ortaya çıkıyor. Edebi eserde tek tip bir Witcherlık anlayışı hakimken, video oyunları bu okullar sayesinde dünya inşasını zenginleştirdi ve oynanışa çeşitlilik kattı. Her okul farklı bir dövüş stili, ahlak anlayışı ve hikaye geçmişi sundu. Bu durum, oyuncuların kendilerini daha derin bir lore içinde hissetmelerini sağladı.
Oyunların Popülerleştirdiği Başlıca Witcher Okulları
Oyunlar sayesinde hayranların zihnine kazınan ve Sapkowski'nin 'gereksiz' bulduğu başlıca okullar şunlardır:
- Kurt Okulu: Geralt'ın okulu, Kaer Morhen'in yuvası.
- Yılan Okulu: Letho gibi suikastçı Witcher'ların geldiği okul.
- Ayı Okulu: Ağır zırh ve güçlü saldırılarla bilinen Witcher'lar.
- Kedi Okulu: Daha çevik, bazen acımasız ve paralı askerlikle ilişkilendirilen Witcher'lar.
Sapkowski'nin Edebi Üstünlük ve Adaptasyon Görüşü
Okul sisteminin ötesinde, Sapkowski genel olarak eserlerinin video oyunu ve televizyon uyarlamalarına dair eleştirel bir bakış açısına sahip. Yazar, adaptasyonların ne kadar kaliteli olursa olsun, edebi orijinalden doğası gereği daha düşük olduğunu savunuyor.
“Orijinal vardır ve sonra adaptasyonlar vardır... Adaptasyonlar çoğunlukla görselleştirmelerdir, bu da yazılı kelimeleri görüntülere dönüştürmek demektir ve yazılı kelimenin görüntüler üzerindeki üstünlüğünü kanıtlamaya gerek yoktur, bu apaçık ortadadır. Yazılı kelime her zaman ve kesinlikle görüntülere karşı zafer kazanır.”
Bu prequel roman, yazarın edebi üstünlüğe olan inancını pekiştiriyor ve Sapkowski’nin kendi kanonuna bağlılığını gösteriyor. Henüz Rivia’lı olmayan genç Geralt’ın Kaer Morhen eğitimini yeni bitirdiği yılları anlatan The Witcher: Crossroads of Ravens incelemesi gösteriyor ki, Sapkowski bu eserde oyun serisinden bağımsız bir yol çizme isteğini, özellikle Geralt’ın yeni isimlendirilen iksir isimleri gibi detaylarla pekiştiriyor. Roman, Witcher’ın meşhur karamsar ve alaycı ruhunu, genç Geralt'ın ahlaki çamurlarla dolu erken dönem mücadeleleri üzerinden tekrar canlandırıyor.
Sapkowski'nin bilinen 'huysuz' ve münzevi tavrı bu AMA'da da devam etti. Mahakam'daki cüceler ve gnomların yaşamı gibi derin lore sorularını soran hayranları, 'kitaplarda neyin olduğuna dair' sorular sormaya davet etti. İnternet ve sosyal medya hakkında ise, mahremiyetine çok değer verdiğini belirterek, bu mecraları 'bazen aptallık karnavalına benzeyen bir kibir fuarı' olarak nitelendirdi.
Gelecekte Okul Konsepti Ne Olacak?
Tüm bu popülerliğe rağmen, Sapkowski gelecekteki edebi çalışmalarında bu hatayı düzeltme ihtimalini masaya yatırıyor. Yazar, 'en az dirençli yolun', *Son Dilek*'in gelecekteki baskılarından o tek cümleyi silmek olduğunu, böylece konunun zamanla unutulmasını umduğunu belirtti. Diğer bir seçenek ise, tek tek Witcher madalyonlarının önemine daha derinlemesine dalarak konuyu genişletmek ve netleştirmek olabilir.
Ancak Sapkowski'nin bu edebi itirafı, CD Projekt Red'in *The Witcher 4* ve gelecekteki projeleri için nasıl bir yön tayin edeceği sorusunu gündeme getiriyor. Oyunlar, artık hayranlar tarafından benimsenmiş olan okul sistemini muhtemelen koruyacaktır, ancak bu durum kitap ve oyun arasındaki lore çatlağını daha da derinleştirecektir.
Kaynak: Andrzej Sapkowski'nin bu dikkat çekici açıklamaları ve diğer lore detaylarına dair tüm AMA içeriği PC Gamer üzerinden yayınlanan orijinal haberde bulunmaktadır.