Geçtiğimiz yıl çıkan Prince of Persia: The Lost Crown'ın ardından, Ubisoft ve Dead Cells'in geliştirme ekibine destek veren Evil Empire'ın işbirliğiyle yepyeni bir 2D Prince of Persia oyunu daha karşımızda: The Rogue Prince of Persia. Modern çağda Prince of Persia serisi için iki farklı 2D oyunun kısa süre arayla çıkması bazı kafa karışıklıklarına yol açsa da, tıpkı 2000'li yılların başında Sands of Time üçlemesinin art arda piyasaya sürülmesi gibi, bu durum serinin yeni yönünü işaret ediyor olabilir. Ancak bu iki oyun, ilk bakışta benzer görünse de, temel oynanış dinamikleri açısından oldukça farklı yaklaşımlara sahip.
The Rogue Prince of Persia: Temel Bilgiler
Oyuna dair bilmeniz gereken ana hatlar:
- Tür: Dead Cells ve Hades esintili bir roguelite aksiyon platform oyunu.
- Beklenen Fiyat: Yaklaşık 30 Dolar / 25 Sterlin.
- Geliştirici: Evil Empire.
- Yayıncı: Ubisoft.
- İnceleme Platformu: Windows 11, Intel Core i9, 32GB RAM, Nvidia RTX 4060.
- Çok Oyunculu: Hayır.
- Resmi Site: Ubisoft Resmi Sitesi
Metroidvania'dan Roguelite'a: Farklı Bir Yaklaşım
Geçtiğimiz yılki Prince of Persia: The Lost Crown, harita keşfi ve yetenek açmaya odaklı bir Metroidvania iken, The Rogue Prince of Persia tamamen farklı bir rotada ilerliyor: Roguelite. Bu, oyuncuların oyuna temel hareket ve saldırı yetenekleriyle başladığı, ancak her ölümden sonra sıfırdan başlayarak farklı silahlar ve güçlendirmelerle yeni bir koşuya atıldığı anlamına geliyor. Prens, Hun ordularının şehri istilası sırasında liderleriyle girdiği ilk savaşta anında yenik düşse de, gizemli bir kolye sayesinde her seferinde günün başlangıcına geri dönüyor. Bu, onu adeta Orta Doğulu bir Bill Murray'e dönüştürüyor; sürekli aynı günü yaşasa da her denemede yeni şeyler öğrenerek güçleniyor.
"The Rogue Prince of Persia, Dead Cells ve Hades gibi roguelite türünün önde gelen yapımlarından ilham alarak kendi kimliğini oluşturuyor. Akıcı hareket mekanikleri ve aksiyon dolu dövüşler, oyunun en güçlü yanlarından biri."
Oyun Dinamikleri: Hades ve Dead Cells Mirası
Evil Empire'ın Dead Cells güncellemelerindeki deneyimi, The Rogue Prince of Persia'ya açıkça yansımış durumda. Ancak şaşırtıcı derecede, Supergiant Games'in beğenilen roguelite'ı Hades'in izleri de oldukça belirgin. Hades'in taht odası yerine, Prens her ölümden sonra bir vahada uyanıyor ve Hunlardan kurtardığı arkadaşlar ve ailesiyle etkileşime giriyor. Bu karakterler, yeni silahlar açma, kıyafetler üretme veya zorlu görevler alma gibi mekanik avantajlar sunsa da, Hades'in karizmatik karakterleri ve derin diyaloglarının cazibesini yakalamakta zorlanıyor.
Akıcı Hareket ve Savaş Mekanikleri
Oyunun en büyük başarısı, hareket ve savaşın kusursuz bir şekilde harmanlanması. Düşmanların yanındayken siper alma hareketine dönüşen atılma, düşmanların arkasına geçmenizi sağlayan akrobatik taklalar ve düşmanları birbirine fırlatabilen veya sivri uçlara itebilen tekme hareketleri (Dark Messiah esintileriyle) savaşlara dinamizm katıyor. Duvar koşuları, zıplamalar ve tırmanışlarla birleşerek size ulaşılmaz görünen noktalara bile erişim imkanı tanıyor. Ekran dışından gelen bir büyücünün çocukları veya keçileri kaçırması gibi anlık olaylar, oyuncuyu zaman sınırı olan görevlerden çok daha etkili bir şekilde hızlanmaya teşvik ediyor ve parkur kovalamacalarına sürükleyici bir motivasyon katıyor.
Pers Trap Müzikleri: Ritimle Aksiyon
Oyunun müzikleri de en az Hades kadar başarılı. Prodüktör Danny Asadi tarafından bestelenen "Pers trap" tarzı, setar ve daf gibi geleneksel Orta Doğu enstrümanlarını modern elektronik dans müzikleriyle harmanlayarak oyuncuyu sürekli bir ritim ve hız duygusuyla sarmalıyor. Bu propulsif ritimler, aksiyonun temposuna doğal bir şekilde uyum sağlayarak oyuncuyu hızlanmaya teşvik ediyor; öyle ki, müziğin günlük hayatta koşu yaparken bile eşlik etmeye değer olduğu yorumları yapılıyor.
Eleştirel Bakış: Her Koşu Eşit Derecede Özel mi?
Roguelite türünün en iyi yanı, her koşunun kendine özgü ve anlamlı olmasıdır. The Rogue Prince of Persia bu konuda zaman zaman aksaklıklar yaşayabiliyor. Durumsal güçlendirmeler ve mekanik değişiklikler sunan madalyonlar bazen hayal kırıklığı yaratabiliyor. Örneğin, reçineyi zehre dönüştüren bir madalyon bulduğunuzda reçine yayan bir silahınız olmayabilir veya menzilli hasarı artıran bir madalyon, o anki koşunuzda işe yaramayan tek menzilli silahınızla denk gelebilir. Bu durumlar, oyuncunun strateji kurma keyfini azaltabiliyor ve koşuları bazen birbirine benzer hale getirebiliyor. Hades'in her koşuda sunduğu tanrısal lütufların ve sinerjilerin zenginliği kadar çeşitli bir deneyim sunmakta zorlandığı gözlemleniyor. Karakter etkileşimlerinin yüzeyselliği ve diyalog tekrarları da, oyunun genel çekiciliğini bir nebze düşürüyor.
Sen,Nexus Editör Yorumu: Erken Erişim ve Serinin Geleceği
The Rogue Prince of Persia'nın erken erişimde piyasaya sürülmesi, geliştirici Evil Empire'a oyuncu geri bildirimleriyle oyunu şekillendirme ve potansiyelini tamamlama fırsatı sunuyor. PC Gamer incelemesinde belirtildiği gibi, oyunun "popülerleşmesi halinde daha fazla içerik alabileceği" ifadesi, nihai ürünün topluluk tarafından nasıl benimseneceğine bağlı olduğunu gösteriyor. Bu durum, bir yandan heyecan verici yeni eklemelerin kapısını aralarken, diğer yandan geliştiricinin nihai vizyonu konusunda bir miktar belirsizlik yaratıyor. Ubisoft'un son dönemde Prince of Persia serisi için hem Metroidvania (The Lost Crown) hem de roguelite (The Rogue Prince of Persia) gibi farklı türlerde denemeler yapması, markanın geniş bir kitleye ulaşma ve farklı oyun mekaniklerini keşfetme arayışını ortaya koyuyor. Bu strateji, serinin geleceği için hem riskli hem de yenilikçi bir adım olarak değerlendirilebilir.
Ubisoft'un bu tür yenilikçi stratejileri yalnızca Prince of Persia serisiyle sınırlı değil. Şirket, geçtiğimiz yıl piyasaya sürdüğü Assassin's Creed Mirage için de yıl sonunda tamamen ücretsiz ve kapsamlı bir indirilebilir içerik (DLC) sunmaya hazırlanıyor. Bu beklenmedik güncelleme, oyuna yepyeni bir hikaye bölümü, görevler ve antik Bağdat'ın yanı sıra keşfedilmeyi bekleyen gizemli çöl vahası Al-Ula adında yepyeni bir şehir bölgesi ekleyecek. Genellikle bu ölçekteki genişletmeler ücretli olurken, Ubisoft'un bu hamlesi hem oyunculara yönelik bir jest hem de şirket imajını tazelemeye yönelik stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Assassin's Creed Mirage'ın ücretsiz DLC'si Al-Ula hakkında daha fazla bilgi için Netflix Splinter Cell Deathwatch Animasyon Dizisi Çıkacağı Tarih haberimize göz atabilirsiniz.
Prens'in Akıcılık Mirası
Serinin değişen mekaniklerine rağmen, değişmeyen bir şey var: "akıcılığın" önemi. 1989'daki orijinal Prince of Persia'dan bu yana, Prens'in hareketlerindeki zarafet ve çeviklik her zaman oyunun temel taşı olmuştur. The Rogue Prince of Persia da bu mirası başarıyla devralıyor. Spike'ların üzerinden atlamak, duvar koşusuyla bir direğe tutunmak, oradan sıçrayıp bir Hun suikastçısını yere indirmek... Tüm bunlar duraksamadan, tek bir akış içinde gerçekleşir. Bu, oyunun sadece bir aksiyon platformu değil, aynı zamanda Prens'in imza hareket yeteneklerini moderne taşıyan, dinamik bir deneyim sunmasını sağlıyor.
Sen,Nexus Değerlendirmesi: Puan ve Sonuç
PC Gamer, The Rogue Prince of Persia'ya 79/100 puan vererek, akıcı aksiyonun ve hareket mekaniklerinin sorunsuz bir şekilde birleştiğini ve bunun onu modern 2D Prince of Persia oyunları arasında daha iyi bir seçenek haline getirdiğini belirtiyor. Oyun, Hades ve Dead Cells'ten aldığı ilhamı kendi benzersiz Pers trap müzikleri ve Prince of Persia'nın ikonik akıcılık hissiyatıyla birleştirerek türüne yeni bir soluk getiriyor. Karakter etkileşimleri ve roguelite ödül sistemi bazı pürüzlere sahip olsa da, çekirdek oynanış döngüsü ve parkur aksiyonu kesinlikle denemeye değer bir deneyim sunuyor. Özellikle roguelite ve platformer hayranlarının ilgisini çekecek, serinin köklerine sadık ancak modern bir yorumla karşımıza çıkan bir yapım.
