Obsidian Entertainment tarafından geliştirilen ve mega şirketlerin galaksiyi acımasızca sömürdüğü bir geleceği hicveden The Outer Worlds, rol yapma oyunu severler tarafından büyük beğeni toplamıştı. Şimdi ise devam oyunu The Outer Worlds 2 geliştirme aşamasında. Ancak ortada büyük bir ironi var: Şirket karşıtı mesajlarıyla öne çıkan bu serinin yeni oyunu, dünyanın en büyük mega şirketlerinden biri olan Microsoft'un çatısı altında geliştiriliyor.

Hatırlatmak gerekirse, Obsidian Entertainment 2018 yılında Microsoft tarafından satın alınmıştı. İlk oyun bu satın alımdan hemen sonra piyasaya sürülmüş olsa da, The Outer Worlds 2 baştan sona bir Microsoft projesi olarak hayata geçiyor. Bu durum, oyunun temel felsefesiyle yayıncısının kimliği arasında bariz bir çelişki yaratıyor.

Geliştiriciler İroninin Farkında: 'Bu Durum Çok Komik'

Peki, geliştirici ekip bu durum hakkında ne düşünüyor? Görünen o ki, Obsidian ekibi bu ironinin farkında ve hatta bundan keyif alıyor. Oyunun yönetmeni Brandon Adler, GamesRadar'a verdiği röportajda durumu açıkça kabul ediyor:

'Bu durumu fark etmediğimizi söylemek saçma olurdu. Elbette farkındayız. Bize göre bu komik bir durum ve biz de bununla biraz oynuyoruz. Hatta bazen fragmanlarımızda bile bunu görebilirsiniz, duruma göz kırpıyoruz.'

Oyunun kreatif direktörü ve orijinal Fallout'un geliştiricilerinden Leonard Boyarsky ise Microsoft'un yaratıcı sürece müdahale etmediğini vurguluyor. Boyarsky, 'Birlikte çalıştığımız insanlar oyunu gerçekten çok seviyor, bu yüzden herhangi bir dayatma veya benzeri bir durum söz konusu değil' diyerek stüdyonun özgürlüğüne dikkat çekiyor. Adler, kim tarafından finanse edilirse edilsin, anlatmak istedikleri mesajı korumaya kararlı olduklarını ekliyor.

Kapitalizmin Eleştirisi Kapitalizmle Mümkün Mü?

Obsidian ekibinin güvenceleri samimi olsa da, şeytanın avukatlığını yapmakta fayda var. Trilyon dolarlık piyasa değerine sahip, kendi kampüsündeki protestoları bastıran ve binlerce kişiyi işten çıkaran bir mega şirket, kendisine yöneltilen eleştirileri içeren bir ürünü ne kadar ileri taşıyabilir? Kültürel teoride 'geri kazanım' (recuperation) olarak bilinen bir kavram vardır. Bu kavrama göre kapitalist sistem, kendisine yöneltilen en sert eleştirileri bile bir şekilde soğurur, metalaştırır ve sonunda yine kendi yararına bir ürüne dönüştürür.

Bu açıdan bakıldığında, The Outer Worlds 2'nin anti-şirket eleştirisi, sistemin kendisini pazarlamak için kullandığı bir başka araca dönüşebilir mi? Bu, oyunun ne kadar cesur olacağına bağlı. Eğer oyun, Microsoft yöneticilerinden en az bir tane endişeli e-posta aldıracak kadar ileri gitmezse, eleştirisinin ne kadar derin olduğu tartışmaya açık olacaktır.

İlk Oyun Gerçekten Bir Eleştiri Miydi, Yoksa Sadece Komedi Mi?

Bu noktada ilk oyunu da hatırlamak gerekiyor. The Outer Worlds, derin bir kapitalizm eleştirisinden çok, abartılı şirket kültürünü bir komedi unsuru olarak kullanan bir oyundu. Karakterlerin her şeyi bir marka sloganıyla açıklaması, 'en iyi seçim Spacer's Choice' mottosunun her yere işlemesi gibi unsurlar, durumu eleştirmekten çok tiye alıyordu. Bu kesinlikle kötü bir şey değil, ancak ilk oyunun keskin bir sistemsel eleştiri sunduğunu iddia etmek de zor.

Sonuç olarak, The Outer Worlds 2, ilginç bir deney olmaya aday. Bir yandan geliştiricilerin samimi niyetleri ve yaratıcı vizyonu, diğer yandan ise projenin arkasındaki devasa kurumsal güç bulunuyor. Oyunun başarısı, bu iki zıt kutup arasındaki dengeyi ne kadar iyi kurabildiğine bağlı olacak. Obsidian, patronuna rağmen patronu eleştiren bir başyapıt ortaya koyabilecek mi? Bunu görmek için beklememiz gerekecek. Bu konudaki detaylı bilgilere ve geliştirici röportajının orijinaline PCGamer üzerinden ulaşabilirsiniz.