Klasik nişancı oyunu Doom'un akla gelmedik cihazlarda çalıştırılması, teknoloji dünyasında uzun süredir süregelen eğlenceli bir gelenek. Ancak bu geleneğin son halkası, beklentilerin çok ötesine geçerek hem şaşırtıcı hem de oldukça oynanabilir bir deneyim sunuyor: Doom, artık bir Anker Prime şarj istasyonunda hayat buldu!
Yaratıcı Aaron Christophel, YouTube üzerinden paylaştığı videoda, modifiye edilmiş bir Anker Prime şarj istasyonunda Doom'u nasıl çalıştırdığını gözler önüne serdi. Proje, Christophel'in Anker Prime 27650mAh taşınabilir şarj cihazını hackleme arayışıyla başlamış. Şarj istasyonunun Bluetooth Düşük Enerji (BLE) bağlantısına ve hatta Wi-Fi'a sahip olduğunu fark etmesiyle, bu cihazın potansiyeli hemen ortaya çıkmış.
Küçük Bir Şarj Cihazında Beklenmedik Donanım Gücü
Anker Prime şarj istasyonu, 8 MB SDRAM ve 16 MB harici flaş depolama alanının yanı sıra, USB Type-C portlarının üzerinde küçük bir ekran barındırıyor. Bu rakamlar kulağa mütevazı gelse de, Doom'un piyasaya sürüldüğü 1993 yılındaki standartlarla karşılaştırıldığında oldukça dikkat çekici. O dönemde, birçok bilgisayar sadece 2 MB RAM'e sahipti. Cihazın kalbinde ise SWM341RET7 ARM tabanlı bir mikrokontrolcü yatıyor.
Teknik Karşılaştırma: Anker Prime vs. 1993 PC
Bu karşılaştırma, küçük bir şarj istasyonunun bugünkü teknolojik yeteneklerini gözler önüne seriyor:
Özellik | Anker Prime Şarj İstasyonu (Modifiye) | 1993 Yılı PC (Doom'un Çıktığı Yıl) |
---|---|---|
RAM | 8 MB SDRAM | 2 MB RAM |
Depolama | 16 MB Harici Flaş | 100 MB Depolama |
Mikrokontrolcü | SWM341RET7 ARM-tabanlı | - (Farklı mimariler) |
Bağlantı | Bluetooth LE, Wi-Fi | - (Genellikle yoktu) |
Oynanabilirlik ve Kontroller: Hem Şaşırtıcı Hem Zorlayıcı
Video görüntüleri, Doom'un tam ekran modunda olmasa da şaşırtıcı derecede akıcı çalıştığını gösteriyor. Oyundaki renkler ve dokular neredeyse eksiksiz bir şekilde yansıtılıyor, bu da projenin ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor. Christophel'in de dediği gibi, "beklenenden daha iyi çalışıyor."
Ancak işin 'şeytanın avukatı' kısmına geldiğimizde, kontrol mekanizması oldukça ilginç ve zorlayıcı. Şarj istasyonunun dahili döner düğmesi hem yukarı-aşağı bakmayı sağlıyor hem de basıldığında ateş etme veya kapı açma işlevini görüyor. Sola ve sağa hareket etmek için ise düğmeye basılı tutarken döndürmek gerekiyor. Bu durum, oyuncunun kapı açarken aynı anda ateş etmesine neden olabiliyor, bu da oyun deneyimini biraz garip ve hatta zaman zaman sinir bozucu hale getirebiliyor. Gizli duvarları arayan bir oyuncu için mermi sıkıntısı çekmek kaçınılmaz olacaktır.
"Bu, Doom'u çalıştırmak için sayısız 'çılgın' yoldan sadece biri, ancak diğerlerinin aksine, bu projeye bir şans verebileceğim kadar ilgi çekici görünüyor."
"Doom Her Yerde Çalışır" Kültürü ve Yaratıcılığın Sınırları
Doom'u beklenmedik cihazlarda çalıştırma geleneği, teknoloji meraklıları arasında bir nevi 'yaratıcılık onuru' madalyası olarak kabul edilir. Aaron Christophel da bu listede haklı yerini alıyor. İşte Doom'un çalıştırıldığı bazı sıra dışı cihazlar:
- Hesap makinesine bağlı 50 kilogram küflü patates
- Apple Lightning - HDMI adaptörü
- Tek tek kareler üreten bir sinir ağı
- Doom oyununun kendisi (bir oyunu başka bir oyunun içinde çalıştırma)
- Bir Lego parçası
- Tek bir QR kodu
- Teletext TV bilgi servisi
- Def Con katılımcı rozeti (50 fps ile çalışıyor!)
Bu projeler, sadece 'yapılabilir mi?' sorusuna değil, aynı zamanda 'neden yapılmasın ki?' sorusuna da cevap veriyor. Modern cihazların içerisinde gizli kalan potansiyeli keşfetmek, donanım mühendisliğinin sınırlarını zorlamak ve retro oyunlara olan tutkuyu bambaşka bir boyuta taşımak, bu tür modifikasyonların temel motivasyonları arasında yer alıyor. Bir şarj istasyonunun sadece güç izlemek yerine, klasik bir oyunu çalıştıran bir eğlence aracına dönüşmesi, teknolojiye bakış açımızı zenginleştiriyor.
Bu gibi projeler, günümüzdeki küçük ve enerji verimli donanımların ne kadar yetenekli olduğunu gösteriyor. Bir yandan yeni nesil konsollar ve yüksek performanslı bilgisayarlar gelişirken, diğer yandan bu tür yaratıcı modifikasyonlar, eski oyunların ve basit donanımların hala ne kadar ilgi çekici olabileceğini kanıtlıyor. Aaron Christophel'in bu projesi, sadece bir eğlence değil, aynı zamanda teknoloji tarihine ve donanım meraklılarının bitmek bilmeyen yaratıcılıklarına bir övgü niteliğinde.
Kaynak: Daha fazla bilgi ve projenin detayları için PC Gamer'daki orijinal habere göz atabilirsiniz.