Ubisoft'un taktiksel nişancı oyunu klasiği Rainbow Six Siege, geçtiğimiz aylarda ücretsiz oynanabilir (Free-to-Play, F2P) modeline geçiş yaparak adını Rainbow Six Siege X olarak değiştirdi. Bu radikal değişiklik, bazı oyuncuların umduğu gibi yepyeni bir başlangıç olmadı; sunucu sorunları ve oyun içi para birimi kazanımındaki yavaşlamalar (sonradan düzeltildi) eleştirilirken, en büyük sorun F2P modelinin tetiklediği devasa hileci artışı oldu.

Gamescom Asia x Thailand Games Show'da PC Gamer ile bir araya gelen Rainbow Six Siege Yaratıcı Direktörü Alexander Karpazis, bu kritik konular hakkında samimi açıklamalarda bulundu. Karpazis, F2P geçişiyle hileci sayısının artmasını beklediklerini ancak mevcut durumla mücadele etmek için daha hızlı hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.

Ubisoft'un Hileye Karşı Hızı: "Sürekli Bir Yarış Halindeyiz"

Karpazis, serbest erişimin (F2P) sömürülme potansiyeline sahip bir vektör olduğunu bildiklerini ve bu duruma karşı R6 ShieldGuard sistemini devreye soktuklarını belirtti. Ancak mevcut durumu kabul ederken, sektördeki diğer devlerin (Activision ve Ricochet gibi) yaşadığı zorluklara benzer bir mücadele içinde olduklarının altını çizdi.

“Ücretsiz erişimle birlikte sömürülebilecek bir vektör olabileceğini biliyorduk. R6 ShieldGuard'ımızı güçlendiriyorduk. Çoğu yönden gerçekten yardımcı oldu, ancak hile yapımcılarından bir adım önde olmak için daha hızlı olmamız gerekiyor.”

Karpazis, oyuncu topluluğu ile paylaşmaya devam ettikleri önemli bir gerçeğin de altını çizdi: Hilenin tamamen ortadan kaldırılması imkansız. Bu, sektördeki anti-hile ekiplerinin ortak felsefesi haline gelmiş durumda. Amaç, sıfır hileye ulaşmak yerine, hile yapım maliyetini artırmak.

Neden Rainbow Six Siege Hilecilerin Gözdesi?

Rainbow Six Siege, doğası gereği oldukça karmaşık ve taktiksel bir nişancı oyunu. Zaferlerin zor kazanılması ve oyuncu kitlesinin oyuna çok ciddi yaklaşması, bazı hileciler için hedefi daha cazip hale getiriyor.

Karpazis bu psikolojik durumu şu şekilde yorumluyor: “Birisi rekabet avantajı elde etmek için bir şey yapabiliyorsa, bunu yapacaktır. Bu, bazen onlara büyük bir maliyete mal olsa bile, kazanmanın tatminini elde ediyorlar. Tüm bunların arkasında muazzam psikolojik jimnastikler dönüyor.” Bu açıklama, hile yapmanın sadece teknik bir sorun değil, aynı zamanda rekabetin aşırıya kaçtığı ortamlarda ortaya çıkan derin bir motivasyon kaynağı olduğunu gösteriyor.

PvE Geri Dönüyor mu? Eğitime Odaklanma Başlıyor

Oyunun 2015 lansmanında yer alan, ancak sonradan kaldırılan Terrorist Hunt adlı PvE (Oyuncuya Karşı Çevre) modu, topluluk içinde hala özleniyor. Karpazis, Siege’ın ana odak noktasının PvP olmaya devam etse de, PvE unsurlarını oyuna tekrar dahil etme arayışında olduklarını belirtti. Ancak bu geri dönüş, doğrudan bir hikaye modu şeklinde değil, daha çok eğitim araçları ve yeni oyuncu deneyimini geliştirmeye yönelik olacak.

Ubisoft, yeni oyuncuların, özellikle diğer oyuncularla oynama baskısı olmadan oyunu öğrenmelerini sağlamak için yapay zeka botlarını takım arkadaşı olarak geliştirmeyi hedefliyor. Bu, haritaları ve mekanikleri öğrenme sürecini kolaylaştıracak.

Karpazis’in verdiği bilgiye göre, 4. Sezon (Season 4) ile birlikte, eski Terrorist Hunt modunu çok yakından taklit eden, haritaları ve ısınma rutinlerini öğrenmeye yardımcı olacak eğitim/onboarding özellikleri oyuna eklenecek. Bu hamle, oyuncuların daha iyi hazırlanarak çekirdek PvP deneyimine katılmasını sağlayarak oyunun genel kalitesini artırma potansiyeli taşıyor.

Sektörden Bir Bakış: Ready or Not Övgüsü

Röportajın sonunda Karpazis’e, taktiksel PvE nişancı oyunu Ready or Not hakkındaki düşünceleri soruldu. Karpazis, oyuna olan hayranlığını gizlemedi:

“Kesinlikle bayılıyorum. Gerçekten harika bir iş yapıyorlar. Gerçekten iyi bir oyun.”

Bu takdir, Ubisoft'un bile taktiksel nişancı pazarındaki diğer başarılı yapımları yakından takip ettiğini gösteriyor ve belki de gelecekteki PvE denemeleri için ilham kaynağı olabilir.

Kaynak: Haberin hazırlanmasında PC Gamer'da yayınlanan orijinal röportaj referans alınmıştır.