PC Toplarken Hayatınızı Zorlaştıran 5 Sinir Bozucu Engel ve Çözüm Yolları

Haber Merkezi

06 August 2025, 19:37 tarihinde yayınlandı

PC Toplarken Can Sikan 5 Detay: Bir Uzmanın İtirafları

Her ay düzenli olarak oyun bilgisayarı toplayan biri olarak söyleyebilirim ki, bu iş inanılmaz keyifli ve tatmin edici bir hobi. Kendi ellerinizle bir canavar yaratmanın verdiği haz paha biçilmez. Ancak bu keyifli sürecin, bazen en sabırlı insanı bile çileden çıkarabilecek küçük ama sinir bozucu detayları var. İşte benim, sayısız montaj deneyiminden sonra derlediğim ve "keşke böyle olmasaydı" dediğim 5 büyük sıkıntı.

Unutmadan ekleyeyim: Bu küçük sitemlerim sakın gözünüzü korkutmasın. Kendi bilgisayarınızı toplamak, kesinlikle denemeniz gereken harika bir deneyim. Amacım sadece, bu yola çıkacaklara olası pürüzleri göstermek ve belki de üreticilerin kulaklarını biraz çınlatmak.

1. Kabus Gibi Kısa CPU Güç Kabloları

Modern kasalar, kablo yönetimi için harika çözümler sunuyor. Velcro bantlar, kanallar, lastik korumalı delikler... Her şey kabloları gizleyerek temiz bir görüntü elde etmeniz için tasarlanmış. Ama ne zaman ki sıra CPU güç kablosuna gelir, işte o zaman işler karışır. Sorun kasalardan çok, güç kaynağı (PSU) üreticilerinin bu kabloyu inatla kısa tutması. Anakartın en tepesinde yer alan CPU güç girişine, kabloyu kasanın arkasından temiz bir şekilde dolaştırarak ulaşmak çoğu zaman imkansız hale geliyor. Sonuç mu? Anakart tepsisinin üzerinden çaprazlama geçen, tüm kablolama estetiğini bozan çirkin bir görüntü.

Uzman Notu:

Bazı üst segment PSU markaları (örneğin Corsair) daha uzun kablolar sunsa da, bu bir standart değil. Üstelik onların da bazen tek tek sarılı kabloları kablo taraklarına geçirmek gibi kendi küçük eziyetleri olabiliyor.

2. Hızalama Sorunlu Anakart SSD Soğutucuları

Evdeki test sistemimde sık sık SSD klonlaması yapmam gerekiyor. Bu da, her ay en az bir kez M.2 SSD'yi söküp takmak demek. Kullandığım anakart, endüstrinin vidasız NVMe yuvalarına geçiş yapmasından hemen önce piyasaya çıkmış bir model. İşte bu yüzden her SSD sökme-takma işlemi küçük bir sabır testine dönüşüyor. Soğutucu bloğunu tutan iki vidayı, yükseltilmiş yuvalara tam olarak hizalamak, özellikle etrafta devasa bir hava soğutucu veya sıvı soğutma radyatörü varken inanılmaz zorlaşıyor.

Neyse ki yeni nesil anakartlar bu sorunu büyük ölçüde çözen "tool-free" (aletsiz) tasarımlarla geliyor. Ancak hala minicik vidalarla NVMe sürücüyü yuvaya sabitlemekte ısrar eden üreticiler yok değil. Bu durum, montajın son anlarında insanın keyfini kaçırmaya yetiyor.

3. Kırılgan ve Kullanışsız USB 3.0 Başlıkları

İşte bu, kişisel olarak en büyük sıkıntım olabilir. Anakart üzerindeki USB 3.0 (yeni adıyla USB 3.2 Gen 1) başlıkları tam bir tasarım faciası. Genellikle anakartın en garip yerinde konumlandırılırlar, kasanın ön panelinden gelen kalın ve sert kabloyu bu başlığa takmak için rahatsız edici açılarda bükmeniz gerekir ve bu sırada pinleri kırma riski her zaman vardır. Bu pinler inanılmaz derecede kırılgandır.

Dahası, bazen üst segment bir anakart alsanız bile, kasanın ön panelindeki tüm USB portlarını çalıştıracak kadar USB 3.0 başlığı bulamayabilirsiniz. Örneğin, kendi oyun bilgisayarımda kullandığım üst düzey anakartta sadece tek bir başlık var. Bu yüzden kasamın önündeki dört USB portundan ikisi şu an çalışmıyor. Dünyanın sonu değil, ama kesinlikle can sıkıcı.

4. Her Zaman Yetersiz Kalan USB 2.0 Konnektörleri

USB konusuna girmişken, bir başka dertten bahsetmemek olmaz: USB 2.0 başlıklarının yetersizliği. Sıvı soğutucular, RGB kontrolcüleri, fan hub'ları gibi birçok akıllı bileşen, yazılımla iletişim kurmak için hala bu eski dostumuza ihtiyaç duyuyor. Ancak çoğu anakart üreticisi, genellikle sadece iki adet USB 2.0 başlığı sunmayı standart hale getirmiş durumda. Bu da, birden fazla akıllı bileşen kullandığınızda birilerini dışarıda bırakmanız gerektiği anlamına geliyor.

Elbette harici USB hub'ları veya bazı ürünlerin kutusundan çıkan çoklayıcılar gibi çözümler var. Ancak bu da ekstra maliyet demek ve bazen bu hub'lara takılan cihazların yazılım güncellemelerinde sorunlar yaşanabiliyor. Keşke en başta bu sorunu yaşamak zorunda kalmasaydık.

5. Gergin Anlar: Kısa Sıvı Soğutucu Hortumları

Bu durumu ya yaşamış ve o gerginliği hissetmişsinizdir ya da hiç başınıza gelmemiştir ve neyden bahsettiğimi merak ediyorsunuzdur. Bir sıvı soğutucunun (AIO) hortumlarını, kasanın içinde istediğiniz konuma (genellikle ön panele) yerleştirmeye çalışırken, hortumların sanki bir santim daha kısa yapılmış gibi gerildiğini hissetmek... İşte bu, montaj sırasında soğuk terler döktüren anlardan biridir. Hortumları aşırı germek hem bileşenin ömrü hem de bağlantı noktaları için risk oluşturur. Biraz daha cömert davranılsa ne olurdu ki?

Sonuç Olarak

Tüm bu sitemlere rağmen, tekrar altını çizmek istiyorum: Kendi bilgisayarınızı toplamak harika bir macera. Bu küçük pürüzler, süreci biraz zorlaştırsa da, sonunda kendi eseriniz olan bir sistemin güç düğmesine basmanın verdiği mutluluğun yanında önemsiz kalıyor. Eğer aklınızda bir PC toplama fikri varsa, bu küçük detayların sizi yıldırmasına izin vermeyin. Sadece hazırlıklı olun!