Bu yıl o kadar çok hayatta kalma ve crafting oyunu oynadım ki... Arkadaşlarımın yarattığı eserlere sürekli hayal kırıklığıyla baktığım Dune: Awakening, Abiotic Factor ve Valheim üçgeninde mekik dokurken, bu oyunlarda ne kadar sinir bozucu bir ekip arkadaşı olabileceğimi net bir şekilde anladım. Ama beni de anlamalısınız, bazılarınız oyun zevkimi baltalıyor ve artık en büyük günahınızı masaya yatırmanın zamanı geldi: Şu meşhur 'Küp'ü inşa etmeniz.
Bu fenomene verilmiş bir isim var mı bilmiyorum ama eminim neden bahsettiğimi anladınız. 'Küp', video oyunlarında peşimi bırakmayan zevksiz bekar evleri gibidir. Modernliğin en çirkin hatırlatıcısıdır. Dört eşit duvar, düz bir çatı ve bir kapıdan ibarettir. Bazen bir zemini olur. Çoğu zaman ise sadece çıplak topraktır.
'Küp', arkadaşlarım keşfe bir an önce dalıp seri üretime odaklanmak istediklerinde ortaya çıkar. Bu durum beni, başkalarının işine burnunu sokmadan duramayan emekli komşunuzun fantastik dünyadaki versiyonuna dönüştürüyor. Mahallede aşağı yukarı volta atıp, 'Bu boya rengi site yönetimi tarafından onaylandı mı?' diye soruyorum. Bazen alet çantamı alıp sizin çimlerinize bir şeyler inşa etmeye başlıyorum. Mülkiyet sınırları ya da kanunlar umurumda bile olmuyor.
Kabul ediyorum, biraz daha sakin olmalıyım. Ama 'Küp', fantastik manzaraları sıkıcı devlet dairelerinin bahçelerine çeviren estetik bir kabus. Gerçek hayattaki site yönetimlerinden nefret ederim, ama eğer bir 'Oyuncu Site Yönetimi' kurup Valheim'daki o kutu evinizi buldozerle yıkma şansım olsaydı, inanın bunu yapardım.
Dune: Awakening'de İmar Kanunları Kimin Elinde?
Öncelikle, eğer bu sizin evinizse özür dilerim. İkinci olarak, muhtemelen bunun sizin eviniz olduğunu fark etmezsiniz bile, çünkü civardaki diğer tüm PS4 şeklindeki binalara benziyor. Burası Arrakis, Sony'nin State of Play sunumu değil! Biliyorum, başlangıç bölgesindeyiz ama daha en başından itibaren bu tür binalar beni çıldırtıyordu. Etrafınız bedava kaynakla doluyken üstelik... Anlıyorum, Dune: Awakening'deki inşaat sistemi harika hissettirmiyor olabilir ama en basit aletler bile size birden fazla şekil yapma imkanı tanıyor. Yanına bir oda ekleyin, daha küçük bir ikinci kat çıkın. Hatta sadece bir köşeyi silerek ona 'Küp' olmayan bir şekil verebilirsiniz.
Abiotic Factor: Bilimle Daha İyisini Yapabiliriz
Abiotic Factor'da arkadaşlarımın yaptığı binalardan da memnun değilim. Bunların tam olarak bir bina sayılmadığını, bir araştırma tesisi etrafındaki hazır odalara yerleştiğinizi anlıyorum. Ama bu aşırı simetri beni hasta ediyor. Şu ızgara hizalamasını kapatın! Cesur olun! O köşelerden birini, hatta belki ikisini 45 derecelik açılarla yapın. Konu bilim insanlarını oynamaya gelmişken, biraz da kablo yönetimi yapmanızı bekliyorum. Dağınık kabloların 'Küp' ile ilgisi yok biliyorum ama ikisinin birleştiği bir korku sahnesini hayal edebiliyor musunuz?
Valheim'daki Küpleriniz Odin'e Hakarettir!
Valheim Küpleri, açık ara en büyük takıntım. Viking köyünüz için en çorak ve düşmancıl biyomu bile seçseniz, orası hala yaratıcılığınızı konuşturabileceğiniz en güzel hayatta kalma oyunu arka planlarından biridir. En tembel anımda bile sıradan dikdörtgenler inşa eder, onlara dikkatle yerleştirilmiş bir fıçı, bir bank veya belki bir ağaçla biraz boyut kazandırırım. Ama asla bir 'Küp' olmaz. Çatılarım bunun için fazla sevimli.
Üstelik, ev sahipliği yaptığım her sunucuya Valheim Plus modu kurarak ekibime inşaat kısıtlamaları konusunda daha fazla özgürlük tanıyorum. Hepimiz için işleri kolaylaştırmaya çalışıyorum ama onlar hala düz tavanlı devasa kare kutular yapmakta ısrar ediyorlar. Dekorasyon yok. Sandıklarını etiketlemek için bir tabela bile yok!
Bazen, üssümüz baskın yediğinde, trollerin önce işlevi estetiğe tercih eden arkadaşlarıma saldırması için dua ediyorum. Evet, biraz acımasızca, ama onların kutusu benim masalsı villamın dikkatini dağıtıyor.
Son Söz: Lütfen Beni Yanlış Anlamayın
Yemin ederim gerçek hayatta bu kadar baş belası bir komşu değilim. Kendi işime bakarım, çimlerinizin 10 metre uzaması umrumda olmaz. Ama eğer bir hayatta kalma oyununda aynı alanı paylaşıyorsak, o 'Küplerinizi' ya yıkacağım... ya da en azından, siz uyurken gece yarısı oyuna girip onları yeniden dekore edeceğim. Biliyorsunuz, güzel bir Hollanda tarzı çatı, eve bambaşka bir hava katıyor, değil mi?