<h1 class='text-3xl md:text-4xl font-extrabold text-gray-900 mb-6'>Microsoft Genel Merkezinde Büyük Gerilim: Brad Smith'in Ofisi İşgal Edildi</h1>

Haber Merkezi

27 August 2025, 11:09 tarihinde yayınlandı

Microsoft'a Yönelik İsrail Ordusu Anlaşmaları Protestoları Tırmanıyor: Brad Smith'in Ofisi İşgal Edildi

Teknoloji devi Microsoft, İsrail ordusuyla olan anlaşmaları nedeniyle artan protestoların odağı haline geldi. 'No Azure for Apartheid' adlı aktivist grubu, daha önce kamp kurma ve gösterilerle gündeme geldikleri eylemlerini bir üst seviyeye taşıyarak, Microsoft Başkanı Brad Smith'in Seattle'daki genel merkezdeki ofisine bir oturma eylemi düzenledi. Bu olay, şirkete yönelik etik ve kurumsal sorumluluk baskısını önemli ölçüde artırdı.

Protestoların Yeni Durağı: Brad Smith'in Ofisi

Geçtiğimiz hafta 18 aktivistin gözaltına alınmasının ardından yaşanan bu gelişme, protestoların şiddetini açıkça ortaya koyuyor. The Verge tarafından aktarılan bilgilere göre, oturma eylemi sırasında Microsoft'un Building 34 adlı binası kilitlendi. Protestocular, eylemlerini kayda aldıkları videoları Twitch üzerinden paylaşsa da, bu kayıtlar kısa süre içinde platformdan kaldırıldı.

Aktivistler, oturma eylemi öncesinde balonlara bağladıkları ses çıkarıcı cihazlarla dikkat çekici bir eylem gerçekleştirirken, aynı zamanda üzerinde "Halk Mahkemesi, Bradford Lee Smith'i İnsanlığa Karşı Suçlardan Yargılamak Üzere Çağırır" yazılı ilanlar asarak taleplerini somutlaştırdılar.

Mai Ubeid Binası ve Net Talepler

Bina içerisinde iki büyük pankart asıldı. Bunlardan biri, binanın adının Filistinli bir ismi onurlandırmak üzere "Mai Ubeid Binası" olarak değiştirildiğini duyururken, diğeri ise 'No Azure for Apartheid' grubunun net taleplerini sıralıyordu:

  • İsrail ile Bağları Kesin
  • Soykırım ve Zorla Açlığa Son Çağrısı Yapın
  • Filistinlilere Tazminat Ödeyin
  • İşçilere Yönelik Ayrımcılığa Son Verin

Bu oturma eylemine, mevcut ve eski Microsoft çalışanları da dışarıda bir mitingle destek verdi. Mitingde, "İsrail'in soykırım makinesinin dişlileri olmayacağız: Bir İşçi İntifadası çağrısı" başlıklı bir belge dağıtıldı ve 2.000'den fazla kişinin imzaladığı çevrimiçi bir dilekçenin 5 buçuk metrelik bir kopyası sergilendi.

Giderek Artan Baskı ve Kurumsal Etik Tartışmaları

Protestoların bu denli tırmanması, Microsoft'un kurumsal sorumlulukları ve iş yapış biçimleri üzerindeki baskıyı artırıyor. Yılın başlarında Microsoft'un 50. yıl dönümü etkinliği ve Build konferansı sırasında bireysel çalışanların yaptığı eylemlerle başlayan bu süreç, Doğu Kampüsü Meydanı'nda kurulan kampın polis tarafından dağıtılması ve ardından 18 protestocunun tutuklanmasıyla daha da gerginleşmişti.

Değer Katan Bakış Açısı: Teknoloji Devleri ve Kurumsal Sorumluluk

Bu olay, teknoloji şirketlerinin küresel çatışmalardaki rolünü ve etik sorumluluklarını bir kez daha gündeme getiriyor. Microsoft gibi dünya devlerinin, sundukları hizmetlerin potansiyel kötüye kullanımları veya belirli hükümetlerle olan iş birlikleri nedeniyle, hem çalışanları hem de uluslararası kamuoyu tarafından giderek daha fazla sorgulandığını görüyoruz. Bu durum, şirketlerin sadece kar odaklı değil, aynı zamanda insan hakları ve etik değerler ekseninde de hareket etme zorunluluğunu ortaya koyuyor. Bu durum, yalnızca küresel çatışmalardaki rolleriyle değil, aynı zamanda yapay zeka gibi teknolojilerin müşteri mahremiyetini ilgilendiren kullanımlarıyla da şirketlerin etik sınırlarını ve yasal sorumluluklarını sorgulatıyor. Örneğin, bir perakende devine, self-checkout sistemlerinde rıza dışı yüz tanıma teknolojisi kullandığı iddiasıyla milyon dolarlık bir gizlilik davası açılması, bu tartışmaların ne denli geniş bir alana yayıldığını ve teknoloji şirketlerinin karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor.

Benzer şekilde, ABD hükümetinin teknoloji devi Intel'in %10 hissesini satın alma planı da yarı iletken endüstrisinde büyük tartışmalar yaratıyor. Intel'in kendi SEC dosyasında, hükümetin önemli bir hissedar olmasının yatırımcılardan, çalışanlardan, müşterilerden ve hatta yabancı hükümetlerden olumsuz tepkiler doğurabileceği belirtiliyor. Bu durum, yalnızca Intel'in küresel operasyonlarını riske atmakla kalmıyor, aynı zamanda CHIPS Yasası'nın yerli üretimi güçlendirme amacına rağmen, şirketin çip üretim tesislerini (fab) gelecekte satmasına izin verebilecek maddeler içerdiği iddialarıyla yasal ve etik sorgulamaları da beraberinde getiriyor. Hukukçular, yasanın hibeleri hisseye dönüştürmeye izin vermeyebileceğini iddia ederek, bu tür büyük ölçekli devlet-şirket anlaşmalarının yasal geçerliliğini ve uzun vadeli etkilerini de tartışmaya açıyor. Bu konudaki detaylara Intel ABD Hükümeti Anlaşması: Yasal Tartışmalar, Fabrika Satış İddiaları, Küresel Riskler yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Uzun vadede bu tür protestolar, şirketlerin stratejik ortaklıklarını gözden geçirmelerine ve şeffaflık ilkelerini güçlendirmelerine neden olabilir.

Microsoft'a Yönelik Geniş Çaplı Muhalefet

Microsoft, şu ana kadar protestocularla doğrudan temasa geçmekten kaçınsa da, şirket üzerindeki baskı giderek artıyor:

  • Hissedarların Talebi: Bir grup Microsoft hissedarı, şirketin Gazze'deki savaş suçlarına karışma iddiaları üzerine "insan hakları durum tespiti" raporu talep etti.
  • Çalışan Desteği: Microsoft'a ait Arkane Lyon stüdyosunun bazı çalışanları da şirketi İsrail hükümetini desteklemeyi bırakmaya çağırdı.
  • BDS Hareketi: BDS (Boykot, Yatırımları Geri Çekme, Yaptırımlar) hareketi, İsrail ile olan anlaşmaları nedeniyle Microsoft ürünlerini boykot etme çağrısı yaptı.
  • Yeni İddialar: The Guardian'ın yakın tarihli bir raporu, İsrail'in Microsoft'un bulut hizmetlerini Filistinlilerin toplu gözetimi için kullandığını iddia etti. Microsoft ise bu iddialar hakkında "Azure platformunun İsrail'de iddia edilen kullanımı hakkında kapsamlı ve bağımsız bir inceleme başlattığını" belirtti.

Microsoft'un bu protestolara ve artan baskıya nasıl bir yanıt vereceği belirsizliğini korurken, şirketin şeffaflık ve etik sorumluluk konularında kritik bir yol ayrımında olduğu aşikar. Teknoloji devinin küresel politikaların ve insan haklarının kesişim noktasında aldığı kararlar, sadece marka itibarını değil, aynı zamanda gelecekteki iş modellerini de etkileyecek potansiyele sahip.

Sen,Nexus olarak gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.

Kaynak: PC Gamer