Microsoft ve İkinci El Yazılım Savaşları: Ucuz Windows Lisansları Tarih mi Oluyor?

Haber Merkezi

10 September 2025, 09:48 tarihinde yayınlandı

Microsoft'un Hamlesi İkinci El Windows Lisanslarının Sonunu Getirebilir mi? Kritik Dava Başladı

Teknoloji devi Microsoft, Avrupa'daki ikinci el yazılım pazarını temelden sarsabilecek bir hukuk mücadelesi başlattı. İngiltere'de yazılım satıcısı ValueLicensing ile arasında başlayan dava, pek çoğumuzun bilgisayar toplarken veya maliyetleri düşürmek için başvurduğu uygun fiyatlı Windows ve Office lisanslarının geleceğini doğrudan tehdit ediyor. Eğer mahkeme Microsoft lehine karar verirse, bu durum sadece Avrupa'da değil, dolaylı olarak tüm dünyadaki kullanıcılar için yeni ve daha maliyetli bir dönemin başlangıcı olabilir.

Davanın Kalbindeki Şaşırtıcı Argüman: 'Arayüzü Satamazsınız'

Microsoft'un bu davadaki en dikkat çekici ve belki de en tartışmalı tezi, yazılımın kendisi ile görsel arayüzünü birbirinden ayırması. Şirket, Windows işletim sisteminin veya Office programlarının temel kodlarının (program telif hakları) yeniden satışa konu olabileceğini kabul ederken, işin rengini değiştiren bir iddia ortaya atıyor: Kullanıcıların her gün etkileşimde bulunduğu grafiksel kullanıcı arayüzü (GUI), menüler, ikonlar gibi 'programa dahil olmayan telifli eserler' yeniden satılamaz. Microsoft'a göre bu görsel elementler, şirketin ayrı birer telifli eseri ve bu hak devredilemez. Bu argüman kabul edilirse, lisansın bir bütün olarak satılması fiilen imkansız hale gelebilir çünkü bir işletim sistemini görsel arayüzü olmadan kullanmak anlamsızdır.

ValueLicensing tarafı ise Microsoft'un bu yeni savunma stratejisine şüpheyle yaklaşıyor: 'Microsoft'un bize karşı savunmasının 'biz yapmadık'tan, 'bu pazar zaten hiç var olmamalıydı'ya bu kadar dramatik bir şekilde değişmesi dikkat çekici bir tesadüf.'

Her Şey Nasıl Başladı? Rekabet İhlali Suçlamaları

Bu hukuki savaş aslında yeni değil. İki şirket arasındaki gerilim, 2021 yılında ValueLicensing'in Microsoft'a karşı 270 milyon sterlinlik bir dava açmasıyla başladı. ValueLicensing, Microsoft'u pazardaki rekabeti kasıtlı olarak engellemekle suçluyordu. İddialara göre Microsoft, kurumsal müşterilere mevcut lisanslarını iade etmeleri karşılığında kendi diğer hizmetlerinde indirimler sunarak, bu lisansların ikinci el piyasasına girmesini engelliyordu. Microsoft'un bugünkü 'telif hakkı' argümanı, aslında bu rekabet suçlamalarına karşı geliştirilmiş bir karşı hamle olarak görülüyor.

Tüketiciler İçin Ne Anlama Geliyor?

Bu davanın sonucu, özellikle Türkiye'deki teknoloji meraklıları ve bütçesini düşünen kullanıcılar için kritik önem taşıyor:

  • Fiyat Artışı: İkinci el lisans pazarının ortadan kalkması, kullanıcıları doğrudan Microsoft'un belirlediği perakende fiyatlarına mahkum edebilir. Bu, yeni bir bilgisayar toplamanın veya eski bir sistemi yasal Windows ile güncellemenin maliyetini ciddi şekilde artıracaktır.
  • Alternatiflere Yönelim: Windows'a erişimin zorlaşması ve pahalılaşması, pek çok kullanıcıyı Linux gibi ücretsiz işletim sistemlerine veya daha riskli olan yasa dışı yazılım kullanımına itebilir.
  • Windows 10 Sonrası Belirsizlik: Microsoft'un Windows 10'a desteğini sonlandırmaya hazırlandığı ve birçok kullanıcının Windows 11'e geçmekte tereddüt ettiği bir dönemde, lisans maliyetlerini artırmak Microsoft için stratejik bir hata olabilir.

Büyük Resim: Yazılım Sahipliği ve Geleceği

Bu dava, basit bir ticari anlaşmazlığın çok ötesinde, dijital ürün sahipliğinin doğasını sorguluyor. Bir yazılım satın aldığımızda gerçekten neye sahip oluyoruz? Onu bir başkasına satma hakkımız var mı? Microsoft'un zaferi, yazılım şirketlerine ürünleri üzerinde daha fazla kontrol imkanı tanıyarak 'hizmet olarak yazılım' (SaaS) modelini daha da güçlendirebilir ve 'satın alma' kültüründen 'kiralama' kültürüne geçişi hızlandırabilir. Davanın sonucu, önümüzdeki yıllarda tüm yazılım endüstrisi için bir emsal teşkil edebilir.

Bu haberde yer alan bilgiler, PCGamer'da yayınlanan makaleden derlenmiştir.