Eski bir Facebook çalışanı olan Sarah Wynn-Williams, teknoloji devi Meta hakkında çarpıcı iddialar içeren "Careless People" adlı anı kitabının yayınlanmasının ardından kendini finansal bir girdabın içinde buldu. Wynn-Williams, kitabındaki iddiaların ardından Meta'nın açtığı davalar ve uyguladığı gizlilik anlaşması (NDA) ihlal cezaları nedeniyle iflasın eşiğine geldiğini belirtiyor. Bu durum, şirketlerin ihbarcılara karşı tutumu ve gizlilik anlaşmalarının etik boyutları hakkında hararetli bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.
Gizlilik Anlaşmaları ve 50.000 Dolarlık Cezalar: İhbarcı Nasıl Hedef Oldu?
Mart ayında yayınlanan kitabında Meta'nın iç işleyişine dair rahatsız edici iddialara yer veren Wynn-Williams, 2017'de şirketten ayrılırken imzaladığı gizlilik anlaşmasını (non-disparagement agreement) ihlal etmekle suçlanıyor. Meta, bu anlaşmanın her ihlali için Wynn-Williams'a 50.000 dolar para cezası uyguluyor. Bu ağır cezalar, Wynn-Williams'ı hızla finansal bir çıkmaza sürüklüyor.
Kitabında taciz iddialarına ve genel olarak toksik bir çalışma kültürüne dikkat çeken Wynn-Williams'ın en çarpıcı örneklerinden biri, doğum iznindeyken (doğum sırasında neredeyse ölme tehlikesi geçirmesine rağmen) düşük performans değerlendirmesi almasıydı. Bu, Meta'nın çalışanlarına karşı tutumunu sorgulatan önemli bir detay olarak öne çıkıyor.
Ancak Meta, Wynn-Williams'ın iddialarını kesin bir dille reddediyor. Şirket sözcüsü Andy Stone, Mart ayında yaptığı açıklamada kitabı "asılsız ve iftira niteliğinde" olarak nitelendirmişti. Stone, daha önce başka bir ihbarcının benzer iddialarını da "düşük performans nedeniyle işten çıkarılan eski bir çalışanın çarpıtılmış iddiaları" olarak geçiştirmişti. Bu durum, Meta'nın ihbarcıları itibarsızlaştırma stratejisini düşündürüyor.
İngiliz Milletvekili Louise Haigh'ten Whistleblower'lara Güçlü Destek
Bu kritik süreçte, İngiliz İşçi Partisi milletvekili Louise Haigh, Wynn-Williams'ın yanında yer aldı. Avam Kamarası'nda yaptığı konuşmada Haigh, "Meta'nın cinsel taciz vakalarında artık gizlilik anlaşmaları kullanmadığına dair daha önceki kamuya açık beyanlarına rağmen, Sarah konuşmaya cesaret ettiği için susturulmak ve cezalandırılmak isteniyor. Meta, Sarah'ya bir susturma emri çıkarmış ve bu emrin her ihlali için 50.000 dolar para cezası uygulamaya çalışıyor. Sarah iflasın eşiğinde," ifadelerini kullandı. Haigh, ihbarcıların korunması için yasal düzenlemelerin önemine vurgu yaparak, bu tür anlaşmaların ayrımcılık ve tacizi örtbas etmek için kullanılmasını engellemeyi amaçlayan yasa tasarılarını desteklediğini belirtti.
“Sarah konuşmaya cesaret ettiği için susturulmak ve cezalandırılmak isteniyor. Meta, Sarah'ya bir susturma emri çıkarmış ve bu emrin her ihlali için 50.000 dolar para cezası uygulamaya çalışıyor. Sarah iflasın eşiğinde.” – Louise Haigh, İngiliz Milletvekili
Analiz: İhbarcıların Korunması ve Şirket Şeffaflığı
Sarah Wynn-Williams'ın durumu, global teknoloji devlerinin iç denetimi ve etik standartları konusunda ciddi soruları gündeme getiriyor. Gizlilik anlaşmaları (NDA'lar) genellikle ticari sırları korumak için yasal bir araç olarak görülse de, taciz, ayrımcılık veya yasa dışı faaliyet iddialarını örtbas etmek amacıyla kullanıldıklarında eleştiri oklarının hedefi oluyor. Bu tür vakalar, kamu yararını gözeten ihbarcıların korunmasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Eğer bir şirket, içindeki usulsüzlükleri ifşa eden çalışanlarını finansal olarak çökertmeye çalışırsa, bu durum diğer potansiyel ihbarcıları da caydırarak şeffaflığı ciddi şekilde baltalayabilir.
Meta'nın, yapay zeka sohbet botlarının çocuklarla intihar hakkında konuşmasını engellemek için "ek önlemler" alacağını duyurduğu ve insan hakları yükümlülükleri konusunda rapor talep edilen bir dönemde bu tür bir skandalla anılması, şirketin kamuoyu nezdindeki itibarını daha da zedeleyebilir. Bu olay, sadece Wynn-Williams'ın kişisel hikayesi olmaktan öte, kurumsal sorumluluk ve etik liderlik tartışmalarının bir parçasıdır.
Mart ayında verilen bir tahkim kararı, Wynn-Williams'ın kitabının kamuya duyurulmasını engellemiş olsa da, yayıncı Macmillan'a herhangi bir ceza uygulanmadı. Bu durum, Meta'nın doğrudan Wynn-Williams'ı hedef aldığını gösteriyor. Süreç devam ederken, dünya genelinde ihbarcıların yasal haklarının ve korunmasının güçlendirilmesi yönündeki çağrılar giderek artıyor.
Kaynak: Bu haber PC Gamer'ın ilgili haberinden derlenerek hazırlanmıştır.