Teknoloji dünyasında "en iyi oyuncu monitörü" tanımı sürekli değişiyor. Yüksek yenileme hızları, kusursuz renkler ve anlık tepki süreleri artık standartlaşırken, üreticiler çıtayı daha da yukarı taşımak için kıyasıya bir rekabet içinde. LG, bu yarışa iddialı bir modelle katılıyor: LG Ultragear 45GX950A. Kağıt üzerinde bir mühendislik harikası gibi görünen bu devasa monitör, 45 inç boyut, 5K2K çözünürlük ve OLED panelin tüm avantajlarını bir araya getiriyor. Ancak her parlak ışığın bir gölgesi vardır ve bu monitörün gölgesi, özellikle fiyat etiketinde ve bazı teknik sınırlamalarda kendini gösteriyor.

Dev Ekranda Piksel Yoğunluğu Devrimi: 5K2K Ne Anlama Geliyor?

Daha önce piyasaya sürülen 45 inçlik ultra geniş monitörlerin en büyük eleştiri noktası, genellikle 3440x1440 çözünürlükte kalmalarıydı. Bu durum, bu kadar büyük bir ekranda piksellerin gözle görülür hale gelmesine (düşük DPI) neden oluyordu. LG, 45GX950A ile bu soruna neşter vuruyor ve 5120x2160 (5K2K) çözünürlük sunuyor. Bu, piksel yoğunluğunu yaklaşık 83 DPI'dan çok daha keskin bir seviye olan 124 DPI'a çıkarıyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, 32 inç 4K bir monitör 138 DPI, popüler 27 inç 1440p monitörler ise 109 DPI değerine sahiptir. Kısacası, bu yeni LG modeli, devasa boyutuna rağmen oldukça keskin ve detaylı bir görüntü vadediyor.

Madalyonun İki Yüzü: Muhteşem Kontrast ve Sönük Parlaklık

OLED teknolojisinin en büyük gücü, her pikselin kendi ışığını üretmesidir. Bu sayede, özellikle karanlık sahnelerde kusursuz siyahlar ve inanılmaz bir kontrast oranı elde edilir. Bir havai fişek gösterisi videosu veya uzay temalı bir oyunda 45GX950A, adeta görsel bir şölen sunuyor. Görüntünün keskinliği ve renklerin hassasiyeti, hiçbir LCD monitörün ulaşamayacağı bir seviyede.

Ancak madalyonun diğer yüzü, özellikle parlak sahnelerde ortaya çıkıyor. Örneğin, Cyberpunk 2077 gibi oyunların aydınlık dış mekanlarında veya sadece beyaz bir web sayfasını tam ekran açtığınızda, monitör fark edilir derecede sönükleşiyor. Bunun sebebi, OLED panellerin ömrünü korumak için kullanılan Otomatik Parlaklık Sınırlayıcı (ABL) teknolojisi. Tam ekran parlaklığı 275 nit civarında kalan monitör, bu konuda Samsung'un QD-OLED panellerini kullanan rakiplerinin bir adım gerisinde kalıyor. Bu durum, parlak ve canlı görüntülere alışkın kullanıcılar için hayal kırıklığı yaratabilir.

Şeytanın Avukatı: 800R Kavis ve "Çift Mod" Gerçekten Gerekli mi?

Monitörün dikkat çeken bir diğer özelliği ise 800R gibi oldukça agresif bir kavise sahip olması. Bu kavis, oyunlarda sizi tamamen içine çeken sarmalayıcı bir deneyim sunsa da, herkesin hoşuna gitmeyebilir. Özellikle standart ofis işleri veya içerik üretimi için bu kadar keskin bir eğim, düz çizgilere alışkın gözler için yorucu olabilir. Masanızda kaplayacağı alan da cabası.

LG'nin öne çıkardığı bir diğer özellik ise "çift mod". Bu özellik, rekabetçi oyunlar için çözünürlüğü 2560x1080'e düşürüp yenileme hızını 330 Hz'e çıkarmanıza olanak tanıyor. Fikir harika olsa da, uygulama ne yazık ki kusursuz değil. Görüntü, piksellerin birebir eşlenmesi (integer scaling) yerine bir tür enterpolasyon ile oluşturulduğu için biraz yumuşak ve bulanık görünebiliyor. Bu da, yüksek yenileme hızı avantajını, görüntü netliğinden ödün vererek elde etmenize neden oluyor.

Elbette bu kadar yüksek kare hızlarına ulaşmak, en güçlü ekran kartları için bile bir meydan okumadır. Tam da bu noktada, donanım üreticilerinin yazılımsal çözümleri devreye giriyor. Örneğin, RTX 40 serisi ekran kartları için duyurulan ve Nvidia Smooth Motion gibi teknolojiler, Frame Generation desteği olmayan oyunlarda bile sürücü seviyesinde FPS artışı sağlayarak bu tür yüksek yenileme hızlı monitörlerin potansiyelini tam olarak ortaya çıkarmayı vadediyor.