Kingdom Come: Deliverance serisi, ortaçağ Bohemya'sının acımasız gerçekliğini tarihi doğrulukla harmanlamasıyla tanınır. Warhorse Studios tarafından geliştirilen bu RPG deneyimi, sadece bir oyun değil, aynı zamanda yaşayan bir tarih dersidir. Serinin merakla beklenen ikinci oyunu Kingdom Come: Deliverance 2 için yayınlanan son 1.4 yamasıyla, oyuncuları şaşırtacak ve tartışmalara yol açacak yeni bir gizli son keşfedildi.
Tek Kişilik Orduya Karşı: Sıradışı Bir Kahramanlık
Normalde gizlilik, araştırma ve sosyal becerilere dayalı olan "The Lion's Den" (Aslan'ın İni) görevi, artık oyunculara farklı bir seçenek sunuyor. Eğer Henry of Skalitz, bu görevi gizlice tamamlamak yerine, kılıcını çekip tüm düşman ordusunu tek başına katletmeyi başarırsa, oyunun akışını değiştiren yeni bir sona ulaşıyor. Bu epik başarı, Henry'yi gerçek bir ortaçağ kahramanına dönüştürüyor ve oyuncuya eşi benzeri görülmemiş bir özgürlük hissi veriyor.
Tarihi Değiştirdiniz! Sigismund ordusunu kaybetti ve utanç içinde Macaristan'a döndü.
Oyuncular bu sıradışı başarıya ulaştıklarında, oyun Henry'nin Sir Radzig'in meşru varisi olarak "mutlu bir yaşam sürdüğünü" ve Kral Wenceslas tarafından onaylandığını bildirir. Ancak bu "mutlu" sonun alt metninde, Kingdom Come: Deliverance'ın DNA'sında yer alan acımasız bir tarihsel gerçekçilik yatıyor.
Tarihin Gölgeleri: Mutluluğun Kısa Süresi
Gerçek Tarih ve Oyun İçi Bağlantı
Yeni sonun mesajı, Henry'nin 1416 yılına kadar mutlu yaşadığını, ancak bu tarihte babasıyla birlikte Kuttenberg'e doğru yola çıktığını belirtiyor. İşte bu nokta, oyunun tarihi olaylara olan bağlılığını ürkütücü bir şekilde gözler önüne seriyor. Zira, Sir Radzig'in tarihi karşılığı olan Dvorce'li Racek Kobyla, 1416 yılında Kuttenberg'de köylüler tarafından vahşice linç edilmişti. Racek, Martin Luther'in öncüsü sayılan teolog Jan Hus'un destekçisiydi ve bu durum, koyu Katolik Kuttenberg köylülerinin büyük tepkisini çekmişti. Tarihi kaynaklara göre Racek, kelimenin tam anlamıyla parçalara ayrılmış ve cesedi sokaklarda çiğnenmişti.
Bu yeni son, Henry'nin tek başına bir orduyu dize getirme kahramanlığına rağmen, tarihin kaçınılmaz akışına karşı gelemeyebileceği gerçeğini fısıldıyor. Bir orduyu yenen Henry'nin, birkaç yıl sonra bir köylü ayaklanması karşısında çaresiz kalması, soylu yaşamın onu yumuşattığı ya da halkın öfkesinin askeri gücü bile aşabileceği şeklinde yorumlanabilir. Bu durum, oyuncuya zaferin her zaman kalıcı olmadığını ve tarihin beklenmedik yönlere evrilebileceğini düşündürüyor.
Oyunculuk Kararları ve Gerçekçiliğin Sınırları
Kingdom Come: Deliverance 2'deki bu gizli son, oyunun anlatısal derinliğine ve oyuncu seçimlerinin ironik sonuçlarına vurgu yapıyor. Oyuncuların kendi eylemleriyle tarihi değiştirebildikleri, ancak bu değişikliğin bile nihayetinde daha büyük tarihsel olayların gölgesinde kalabileceği fikri, RPG türüne yeni bir boyut katıyor. Warhorse Studios, böylesine detaylı ve düşünülmüş bir sonla, sadece bir oyun değil, aynı zamanda eleştirel düşünceyi teşvik eden bir deneyim sunmayı başarıyor.
Bu yeni son, Kingdom Come: Deliverance topluluğu arasında büyük ilgi uyandırırken, oyunun sadece bir fantezi dünyası sunmadığını, aynı zamanda tarihin karmaşık yapısını ve insan eylemlerinin beklenmedik sonuçlarını da sorgulattığını gösteriyor. KCD2'nin bu gibi detaylarla daha da zenginleşeceği ve oyunculara unutulmaz anlar yaşatacağı kesin.
Kaynak: PC Gamer