Hız, adrenalin ve saniyelik kararların ön planda olduğu speedrunning (hız rekoru kırma) türü, niş ancak son derece sadık bir kitleye sahip. Bu türün meraklıları için sevindirici bir haber geldi: Geliştirici Curveball Games, Trackmania'nın rekabetçi ruhu ile Titanfall'un akıcı parkur mekaniklerini bir araya getirme iddiasıyla yola çıkan yeni oyunu Jetrunner'ı 4 Eylül'de piyasaya sürdü. Peki, bu iddialı birleşim gerçekten de başarılı olabiliyor mu?
Oynanış: Sadece Hız Değil, Hassasiyet de Ön Planda
Jetrunner, temelinde bir hız platform oyunu. Kontrol ettiğimiz ana karakterimiz Nina White ile tehlikeli şantiye alanlarında en hızlı süreyi elde etmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken emrimizde duvar koşusu, duvar zıplaması ve atılma (dash) gibi tanıdık parkur yetenekleri bulunuyor. Atılma yeteneğimizin bir duvara temas ettiğimizde yenilenmesi ise sürekli hareket halinde kalmamızı sağlayan akıllıca bir tasarım detayı.
Ancak Jetrunner'ı benzerlerinden ayıran en önemli özellik, işin içine bir de silah mekaniği eklemesi. Bölümlerde ilerlemek için belirli hedefleri vurmamız gerekiyor. Bu durum, oyunu basit bir 'en hızlı rotayı bul' oyunundan çıkarıp, aynı zamanda 'en hızlı ve en isabetli rotayı bul' bulmacasına dönüştürüyor. Bu, oyuncuyu saatlerce ekrana kilitleyebilecek, kendi rekorunu kırmaya yönelik o tatlı ve bağımlılık yaratan döngüyü yaratıyor.
Speedrunning oyunlarının büyüsü, oyuncuyu kendi kendini mükemmelleştirmeye iten bir trans haline sokmasıdır. Jetrunner, hız ve nişancılığı birleştirerek bu hissi başarıyla yakalıyor.
İki Zıt Kutup Nasıl Birleşti? Trackmania ve Titanfall Ruhu
Oyunun Steam sayfasında yer alan 'Trackmania ve Titanfall buluşması' tanımı ilk başta kulağa garip gelebilir. Ancak oynanışa daldığınızda bu benzetmenin ne kadar yerinde olduğunu anlıyorsunuz. Bölümlerin akıllıca tasarlanmış olması, kısayolları keşfetme ve milisaniyeler kazanma çabası doğrudan Trackmania'nın rekabetçi ruhunu yansıtıyor. Duvarlarda koşarak akrobatik hareketler yapmak ise şüphesiz Titanfall serisinin oyunculara sunduğu o eşsiz hareket özgürlüğünü anımsatıyor.
Hikaye ve Atmosfer: İsteğe Bağlı Bir Macera
Jetrunner, tamamen oynanış odaklı bir yapım olsa da arka planda akan sevimli bir hikayeye de sahip. Nina'nın iş-yaşam dengesi hakkındaki esprili diyalogları, özellikle ünlü seslendirme sanatçısı Matthew Mercer'ın canlandırdığı Mick Acaster karakteriyle olan atışmaları oyuna hoş bir tat katıyor. Neyse ki, hikayeyi takip etmek tamamen isteğe bağlı. Eğer sadece rekor kırmaya odaklanmak isterseniz, diyalogları rahatlıkla atlayabilirsiniz.
Eleştirel Bakış: Parlak Oynanışın Gölgesindeki Görsel Zayıflıklar
Her oyun gibi Jetrunner'ın da eleştiriye açık yönleri mevcut. Özellikle oyunun demosu üzerinden yapılan ilk değerlendirmelere göre, yapımın görsel tasarımı bazen biraz 'boş' ve yavan kalabiliyor. Bazı bölümlerdeki çevre detaylarının eksikliği ve karakter modellerinin (örneğin kanalizasyondaki kalabalığın küre şeklinde tasvir edilmesi gibi) basitliği göze çarpıyor. Ancak unutmamak gerekir ki, bu tür bir oyunda asıl odak noktası her zaman oynanıştır. Eğer Celeste gibi oyunlarda görsellikten çok akıcı mekaniklere önem veriyorsanız, Jetrunner'ın bu eksikliği sizi pek de rahatsız etmeyecektir.
Sonuç olarak, Jetrunner, oynanışı her şeyin önünde tutan, son derece akıcı ve bağımlılık potansiyeli yüksek bir bağımsız yapım. Görsel olarak beklentileri yüksek tutmamak gerekse de, speedrunning ve platform türünün hayranları için kesinlikle denenmesi gereken, zeki bulmacalarla dolu bir cevher. Eğer saatlerinizi tek bir bölümde en iyi süreyi yapmak için harcamaktan keyif alıyorsanız, Jetrunner'ı kaçırmamalısınız.
Bu haberin oluşturulmasında PCGamer'da yer alan orijinal içerikten faydalanılmıştır.