Silent Hill 2 Remake ile adından sıkça söz ettiren Polonyalı geliştirici Bloober Team, bir yıldan kısa bir süre içinde ikinci hayatta kalma-korku oyunu olan Cronos: The New Dawn'ı piyasaya sürdü. Zaman yolculuğu, ruh toplama ve 'yetim' olarak adlandırılan yeni bir zombi türü gibi iddialı konuları işleyen oyunun inceleme ambargosu kalktı ve ilk eleştiriler gelmeye başladı. Görünen o ki, oyun eleştirmenleri ikiye bölmüş durumda: Bir yanda büyüleyici atmosfer ve derin hikaye anlatımı, diğer yanda ise 'sıradan' olarak nitelendirilen savaş mekanikleri var.

Eleştirmenlerin Ortak Noktası: Büyüleyici Atmosfer

Hemen hemen tüm incelemelerde öne çıkan en güçlü nokta, Cronos: The New Dawn'ın atmosferi. Dead Space, Resident Evil ve Silent Hill gibi türün devlerinden ilham alsa da, oyunun post-apokaliptik Nowa Huta tasviri, kendine has bir karakter yaratmayı başarıyor. Özellikle çevrede bulunan notlar, duvar yazıları ve çevresel detaylar, oyunun dünyasını derinleştiren unsurlar olarak övülüyor.

GamesRadar'dan Ashley Bardhan, oyunun atmosferi hakkında şunları söylüyor: "Bireyin kolektife karşı duruşu, kişisel görevin toplumsal sorumluluğa karşı gelmesi ve bu zıtlıkların birbirini yok etmeden var olup olamayacağına dair tüm bu düşüncelere hızla kapıldım."

Bu yorumlar, oyunun sadece korkutmakla kalmayıp, aynı zamanda oyuncuyu düşünmeye iten felsefi bir derinlik sunduğunu gösteriyor. Hikayeyi ve dünyayı keşfetmeyi seven oyuncular için bu, oyunun en çekici yanı olabilir.

En Büyük Tartışma Konusu: Savaş Mekanikleri

Atmosfer konusunda büyük ölçüde hemfikir olan eleştirmenler, savaş mekanikleri söz konusu olduğunda ayrışıyor. Genel kanı, dövüş sisteminin oyunun geri kalanının kalitesine ulaşamadığı yönünde. IGN, oyunu "sağlam bir mutant kesme aksiyonu" olarak tanımlasa da, savaş sisteminin Dead Space'in "harika dinamik" yapısıyla karşılaştırıldığında "hayal kırıklığı yaratan tek notalı" bir yapıda olduğunu belirtiyor.

Pek çok eleştirmen, sürekli olarak 'yetim' öldürmenin bir süre sonra sıkıcı bir angaryaya dönüştüğünü ve oyunun genel temposunu yavaşlattığını ifade ediyor. Envanter yönetiminin kısıtlı olması ve sürekli kaynak arama ihtiyacı, bu sıradan savaşlarla birleşince bazı oyuncular için yorucu bir deneyim sunabilir.

Karşı Görüş: Savaş Sistemini Yeterli Bulanlar da Var

Ancak herkes savaş sisteminin kötü olduğu konusunda hemfikir değil. Game Informer'dan Kyle Hilliard, dövüşün "oldukça iyi hissettirdiğini" ve türün sınırları dışına çıkmadan tanıdık bir oynanış sunduğunu belirtiyor. Hilliard'ın asıl eleştirisi ise, oyuncuyu tek vuruşta öldürebilen ve kaçınılmaz olan ani korku (jumpscare) anlarına yönelik. Bu durumun korkudan çok sinir bozuculuğa yol açtığını düşünüyor.

Endless Mode'dan Elijah Gonzalez ise daha da ileri giderek, kısıtlı mühimmatın oyuncuyu yaratıcı olmaya teşvik ettiğini ve düşman gruplarını bir araya toplayıp alev makinesiyle sersemlettikten sonra pompalı tüfekle işlerini bitirme gibi stratejik anlar yarattığını savunuyor.

Nexus Yorumu: Cronos: The New Dawn Kimler İçin?

Toparlamak gerekirse, Cronos: The New Dawn, kusurlarına rağmen potansiyeli olan bir yapım olarak öne çıkıyor. Eğer bir oyunda önceliğiniz atmosfer, derin bir dünya ve düşündürücü bir hikaye ise bu oyun sizi tatmin edebilir. Ancak aksiyonu bol, dinamik ve yenilikçi savaş mekanikleri arıyorsanız, Cronos'un bu alandaki 'sıradanlığı' sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Oyun, modern aksiyon beklentilerinden ziyade, klasik hayatta kalma-korku türünün sabır gerektiren yapısını seven oyunculara daha çok hitap ediyor gibi görünüyor.

Bu haberde yer alan bilgiler, PCGamer'da yayınlanan inceleme derlemesinden faydalanılarak hazırlanmıştır.