Oyun dünyasının en ikonik serilerine imza atan CD Projekt Red, merakla beklenen yeni projeleri The Witcher 4 ve Cyberpunk 2 için geliştirme ekiplerini agresif bir şekilde büyüttüğünü duyurdu. Şirketin son finansal raporlarına göre, geliştirici kadrosundaki toplam kişi sayısı 800'e yaklaşarak, oyun severlerin uzun zamandır beklediği bu devasa yapımların gelişiminde önemli bir aşamaya geçildiğinin sinyallerini veriyor.

CD Projekt'in Yarı Yıl (H1) finansal raporunda yer alan verilere göre, her iki oyunun geliştirme ekipleri de son aylarda kayda değer bir büyüme gösterdi. Bu durum, şirketin gelecek hedeflerine yönelik ciddi bir kaynak ve insan gücü yatırımı yaptığını ortaya koyuyor. Şirket yönetimi, yıl sonuna kadar bu 'kademeli büyümenin' devam etmesini beklediklerini de belirtti.

Geliştirme Ekiplerindeki Gözle Görülür Artış

Yayımlanan H1 raporundaki grafikler, ekiplerin nasıl bir ivme kazandığını net bir şekilde gösteriyor:

Bu büyüme, geçmiş projelerle karşılaştırıldığında daha da anlamlı hale geliyor. Örneğin, eleştirmenlerden tam not alan The Witcher 3'ün dahili geliştirme ekibinde yaklaşık 240 kişi çalışırken, piyasaya sürülmesinden altı ay önce Cyberpunk 2077 üzerinde yaklaşık 400 kişilik bir ekip görev yapıyordu. Bu karşılaştırmalar, CD Projekt'in yeni oyunlara ne denli büyük bir ölçekte yaklaştığını gözler önüne seriyor.

CD Projekt ortak CEO'su Michał Nowakowski, yatırımcı sunumunda şunları kaydetti: "Son üç ayda işe alım çabalarımız önemli ölçüde hızlandı ve bunun sonucunda projelerimizde çalışan yetenekli geliştiricilerin toplam sayısı %10 artarak yaklaşık 800 kişiye ulaştı. Bu büyüme, özellikle en büyük iki geliştirme ekibimiz tarafından yönlendirildi."

Geçmişten Dersler ve Geleceğe Bakış: Bir Eleştirel Yaklaşım

CD Projekt'in bu hızlı ekip genişlemesi, akıllara iki yıl önceki bir duyuruyu getiriyor. Şirket o dönemde 'daha çevik ve etkili ekipler' oluşturma hedefiyle yaklaşık 100 kişiyi (iş gücünün %9'u) işten çıkarma planlarını açıklamıştı. Mevcut stratejideki bu dramatik dönüş, hem şirketin evrimini hem de büyük ölçekli oyun geliştirmedeki zorlukları gözler önüne seriyor.

Peki, bu büyüme her zaman olumlu bir işaret mi? Şeytanın avukatlığını yapacak olursak, devasa ekiplerin yönetimi kendi içinde riskler barındırabilir. İletişim zorlukları, bürokrasi ve yaratıcı vizyonun dağılması gibi sorunlar, büyük ekiplerde sıkça karşılaşılan handikaplardır. Özellikle Cyberpunk 2077'nin lansmanında yaşanan sorunlar düşünüldüğünde, CD Projekt'in bu denli büyük bir insan kaynağını nasıl yöneteceğinin merak konusu olduğu aşikar.

Bu bağlamda, modern oyun motorlarıyla geliştirilen büyük çaplı projelerin karşılaştığı teknik optimizasyon sorunları da göz ardı edilmemelidir. Özellikle The Witcher 4'ün Unreal Engine 5 kullanılarak geliştirildiği düşünüldüğünde, Epic Games CEO'su Tim Sweeney'nin bu motorla ilgili performans tartışmalarına yönelik açıklamaları önem kazanıyor. Sweeney, Unreal Engine 5 tabanlı oyunlardaki optimizasyon sorunlarının temel nedeninin 'geliştirme süreci' olduğunu belirtmişti. Ona göre, birçok geliştirici oyunu ilk etapta üst düzey donanımlar veya konsollar için tasarlayıp, daha sonra diğer platformlar için yeterli optimizasyon zamanı bırakmıyor. Ayrıca, geliştiricilerin motorun en son sürümlerine geçmekte isteksiz davranması da performans zorluklarını artırıyor. CD Projekt'in bu denli iddialı projelerde, geçmişteki derslerden yola çıkarak hem ekip yönetiminde hem de teknik optimizasyonda titiz davranması, oyun severlerin beklentilerini karşılayabilmesi için kritik olacaktır. Unreal Engine 5 performans sorunları ve Tim Sweeney'nin bu konudaki detaylı açıklamaları için Nexushaber.com'daki Unreal Engine 5 performans sorunları ve Tim Sweeney açıklamaları içeriğimize göz atabilirsiniz.

Ancak, bu büyüme aynı zamanda şirketin iddialı hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığını da gösteriyor. The Witcher 4'ün stüdyonun şu anki 'en ileri' geliştirme aşamasındaki oyunu olduğu belirtilirken, Cyberpunk 2'nin de yakın takipte olduğu anlaşılıyor. Bu durum, CD Projekt'in geçtiğimiz yıllarda yaşadığı zorluklardan ders çıkararak, hem kapsam hem de kalite açısından çıtayı daha da yukarı çekmeyi hedeflediğini düşündürüyor.

Diğer Projeler ve Uzun Bekleyiş

CD Projekt'in büyümesi sadece ana projelerle sınırlı değil. Witcher evreninden beslenen 'Sirius' kod adlı yan proje ve tamamen yeni bir IP olan 'Hadar' üzerindeki ekipler de genişlemeye devam ediyor. Bu, şirketin tek bir seriye bağlı kalmak yerine portföyünü çeşitlendirme arayışında olduğunu gösteriyor.

Ancak, tüm bu gelişmelerin bir bedeli var: bekleyiş. The Witcher 4'ün en erken 2027'de piyasaya sürülmesi beklenirken, bu tarihin daha da ileriye kayabileceği belirtiliyor. Cyberpunk 2 için ise stüdyonun önceki oyun geliştirme süreleri göz önüne alındığında, 2030'un sonlarından önce piyasada olması pek olası görünmüyor. Oyun severlerin sabrı, bu devasa yapımların kalitesiyle ödüllendirilecek mi, zaman gösterecek.

CD Projekt'in geliştirme ekiplerindeki bu kayda değer büyüme, şirketin önümüzdeki yıllarda oyun dünyasına damga vuracak projelere imza atma arzusunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Ancak bu iddialı hedeflere ulaşırken, geçmişteki hatalardan ders çıkararak ve 'çeviklik' ilkesini unutmayarak, kaliteli ve sorunsuz bir lansman sunmaları büyük önem taşıyacak.

Kaynak: PC Gamer