Netflix'in gotik ve gizem dolu dünyasında fırtınalar estiren Wednesday, 2. sezonun ilk kısmını izleyicileri koltuklarının ucunda bırakan bir finalle tamamladı. İlk sezonda Jericho kasabasını büyük bir felaketten kurtaran Wednesday Addams (Jenna Ortega), bu kez çok daha karmaşık ve kişisel bir tehditle yüzleşiyor. Yeni cinayetler, karanlık deneyler ve beklenmedik geri dönüşler, Nevermore Akademisi'nin duvarlarını bir kez daha sarstı.

Yeni Bir Katil, Yeni Bir Gizem: Kuşların Efendisi

Sezon, Jericho'da işlenen bir dizi yeni ve tüyler ürpertici cinayetle açılıyor. Wednesday, psişik bir görü sayesinde sıradaki kurbanın oda arkadaşı Enid (Emma Myers) olabileceğini anladığında, olayı kişisel bir mesele olarak ele alır. Araştırmaları onu, kuşları kontrol ederek insanları öldüren ve "avian" olarak bilinen bir varlığa götürür. Ne yazık ki, kendi soruşturmasını yürüten Şerif Galpin'i (Jamie McShane) kurtarmak için çok geç kalır. Ancak şerifin geride bıraktığı kanıtlar, Wednesday'i Willow Hill Psikiyatri Hastanesi'nde tedavi görmüş dışlanmışların (outcast) şüpheli ölümlerine ve tüm bu isimleri birbirine bağlayan esrarengiz "Lois" ismine yönlendirir.

Willow Hill'in Soğuk Duvarları Ardındaki Sır: L.O.I.S.

Büyükannesi Hester Frump (Joanna Lumley) ile birlikte sözde yakılan kurbanların küllerini inceleyen Wednesday, vazoların içinde insan kalıntısı olmadığını keşfeder. Bu noktada devreye giren eksantrik Fester Amca (Fred Armisen), Willow Hill'e sızarak Lois hakkında ipucu aramaya başlar. Fester, şimdi akıl sağlığını yitirmiş bir hasta olan ve dışlanmışların sahte ölüm sertifikalarını imzalayan eski Nevermore öğretmeni Augustus Stonehurst'u bulur. Stonehurst'un konuşan papağanı, Fester'a Lois'i bulmak için bir dizi numara verir.

Ancak Fester, geçen sezon Tyler'ı (Hunter Doohan) bir hyde olarak kullanarak dışlanmışları yok etmeye çalışan Marilyn Thornhill (Christina Ricci) tarafından fark edilir ve yakalanır. Fester'ın başının dertte olduğunu öğrenen Wednesday, yeni müzik öğretmeni Bayan Capri'nin (Billie Piper) arabasına saklanarak hastaneye sızar. Fester'ı kurtardıktan sonra papağanın verdiği şifreyi kullanarak gizli bir kapıyı açarlar. Karşılarına çıkan manzara ise kan dondurucudur: Duvarda L.O.I.S. (Long-term Outcast Integration Study / Uzun Vadeli Dışlanmış Entegrasyon Çalışması) yazısı ve sahte ölüm haberleri yapılan tüm dışlanmışların canlı halde tutulduğu, üzerlerinde deney yapılan hücreler.

Kaos Gecesi: İhanetler, Kaçışlar ve Ölümler

Gizemin perdesi aralandığında, kapüşonlu avian katilin, hastanenin yöneticisi Dr. Fairburn'ün asistanı Judi (Heather Matarazzo) olduğu ortaya çıkar. Judi, aslında projenin mimarı olan babası Stonehurst'un çalışmalarını gizlice yürüten bir "normie"dir ve babası tarafından bir avian'a dönüştürülmüştür. Amaçları, dışlanmışların güçlerini onlardan alıp normal insanlara aktarmaktır.

Fester, elektrik güçlerini kullanarak bir patlamaya neden olur ve tüm denekleri serbest bırakır. Bu kaos ortamında Thornhill, Tyler'ı serbest bırakır ancak büyük bir yanlış hesap yapar: Tyler, artık onun kuklası değildir ve onu vahşice öldürür. Aynı zamanda, Pugsley'nin canlandırdığı zombi Slurp da serbest kalır, Dr. Fairburn ve Stonehurst'u öldürerek ortalığı kan gölüne çevirir.

Şok Edici Son ve Geleceğe Dair İpuçları

Wednesday, deneylerden kurtardığı gizemli bir kadına (Frances O'Connor) yardım etmeye çalışırken, tam bir hyde formuna bürünmüş Tyler ile karşılaşır. Tyler, Wednesday'i acımasızca bir pencereden dışarı fırlatır. Bölüm, Wednesday'in kanlar içindeki bilinçsiz bedeninin görüntüsü ve kendi sesinden duyduğumuz şu sözlerle sona erer: "Her şeyi daha da kötüleştirdim. Çok daha kötü."

Neyse ki, 2. kısım için yayınlanan kısa tanıtım, Wednesday'in ölmediğini, komada olduğu yataktan gözleri fal taşı gibi açılarak uyandığını gösteriyor. Ancak bu, tehlikenin geçtiği anlamına gelmiyor.

Tanıtımda Morticia'nın sesiyle duyduğumuz gibi, kesin olan bir şey var: "Kötü bir şeyler bu tarafa geliyor." Wednesday'in yeni maceraları, şüphesiz çok daha karanlık ve tehlikeli olacak.