Sinema dünyası, 2019 yılında iki Oscar adaylığı ile adından söz ettiren "Honeyland" filminin yetenekli yönetmeni Tamara Kotevska'nın yeni eseri "Silyan'ın Hikayesi" (The Tale of Silyan) ile heyecanlı bir bekleyişe girdi. Belgesel türündeki bu dokunaklı yapım, dünya prömiyerini prestijli Venedik Film Festivali'nde yapmaya hazırlanırken, Kuzey Amerika prömiyeri ise Toronto Film Festivali'nde gerçekleşecek. Filmin uluslararası satış hakları ise sektörün önde gelen dağıtım şirketlerinden Dogwoof tarafından alındı.

Oscar Adaylı Bir Mirasın Devamı: Honeyland'in Başarısı

Tamara Kotevska'nın "Silyan'ın Hikayesi" projesi, Dogwoof ile ikinci iş birliğini temsil ediyor. İlk ortak projeleri olan ve Ljubomir Stefanov ile birlikte yönettiği "Honeyland", belgesel sinemasında çığır açan bir yapım olarak kabul edilmişti. "Honeyland", 2019 Sundance Film Festivali'nde Dünya Sineması Belgesel Büyük Jüri Ödülü, Etki Ödülü ve Sinematografi Ödülü olmak üzere üç büyük ödül kazanmıştı. Ardından 2020 yılında En İyi Belgesel Film ve En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film dallarında iki Akademi Ödülü (Oscar) adaylığı elde ederek, Makedonya sinemasını uluslararası arenada bir kez daha temsil etmişti.

Silyan'ın Hikayesi: İnsan ve Doğa Arasında Bir Köprü

"Silyan'ın Hikayesi", adı beyaz bir leylek olan Silyan ile Makedonyalı bir çiftçi olan Nikola'nın dokunaklı kesişen yaşamlarını konu alıyor. Ailesi tarafından terk edilen Nikola, yaralı leylek Silyan'ı bir çöplükten kurtardığında, ikili arasında eşsiz bir bağ oluşur. Yalnızlıklarında birbirlerinde teselli ve yoldaşlık bulan bu sıra dışı ilişki, filmin merkezini oluşturuyor.

"Gerçek bir peri masalının tonunda, yakaladığımız hikaye, beyaz leylekleri insanlığın mükemmel bir aynası olarak gösteriyor," diyen yönetmen Kotevska, filmin olaylarının "ilerlediğimiz yön hakkında çarpıcı bir uyarı sunduğunu" da ekliyor. Bu sözler, filmin sadece bir hayvan-insan ilişkisi öyküsü olmanın ötesinde, çevresel ve toplumsal bir mesaj taşıdığının da altını çiziyor.

Kotevska'nın bu ifadeleri, filmin sadece duygusal bir bağ kurmakla kalmayıp, aynı zamanda izleyiciyi derinlemesine düşündürmeye ve günümüz dünyasındaki çevresel sorunlar ile insanlığın doğayla olan ilişkisine dair önemli bir eleştirel bakış açısı sunmaya çalıştığını gösteriyor.

Uluslararası Arenada Güçlü Destek: Yapım ve Dağıtım

Filmin Kuzey Amerika ve dünya satışları için UTA Independent Film Group ile anlaşılırken, uluslararası satışlarda Dogwoof destekleyici rol oynuyor. Concordia Studio, 2024 yılının başlarında yapımcı olarak dahil olmasından bu yana filmin finansmanını tamamen üstlenmiş durumda. Dogwoof İçerik Direktörü Oli Harbottle, "Honeyland'in başarısından sonra Tamara ile yeniden bir araya gelmek harika. Tamara, sinematik hikaye anlatımında eşsiz bir ses olduğunu kanıtladı ve bir kez daha büyüleyici bir sinema eseri, izleyicileri büyüleyecek büyülü bir belgesel-masal sundu," ifadeleriyle memnuniyetini dile getirdi.

Yönetici yapımcı Casey Meurer ise, Tamara'nın vizyonuna olan inancını vurgulayarak, "Tamara olağanüstü bir yetenek. Cesur vizyonu, tutkusu ve hikaye anlatımına olan titiz bağlılığı, 'Silyan'ın Hikayesi'nin her karesinde parlıyor," şeklinde konuştu.

Filmin Kilit Ekip Üyeleri:

• Kurgu: Martin Ivanov
• Görüntü Yönetmeni: Jean Dakar
• Müzik: Joe Wilson ve Davies Hun Oukpark
• Yapımcılar: Tamara Kotevska, Jean Dakar, Anna Hashmi ve Jordanco Petkovski
• Yönetici Yapımcılar: Davis Guggenheim, Laurene Powell Jobs, Casey Meurer ve Lizzie Fox

Belgesel Sinemasında Yeni Bir Soluk ve Çevresel Duyarlılık

Tamara Kotevska'nın "Silyan'ın Hikayesi", modern belgesel sinemasının sadece gerçekleri aktarmakla kalmayıp, aynı zamanda sanatsal bir derinlikle izleyiciyi etkileme gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor. "Docu-fable" (belgesel-masal) olarak tanımlanan bu tür, gerçek olayları masalsı bir anlatımla harmanlayarak, izleyiciye hem bilgilendirici hem de duygusal bir deneyim sunuyor.

Filmin çevresel mesajı, günümüz dünyasında artan iklim krizi ve biyoçeşitlilik kaybı gibi konular bağlamında büyük önem taşıyor. Silyan'ın yaralı bulunması ve Nikola'nın onu kurtarması, insanlığın doğaya olan sorumluluğunu ve bireysel eylemlerin potansiyel etkisini sembolize ediyor. Ancak, bu tür filmlerin küresel çapta yeterli farkındalığı yaratıp yaratamayacağı ya da sanatsal mesajın ticari kaygılar arasında ne denli ayakta kalabileceği gibi sorular da zaman zaman akla geliyor. Yine de Kotevska gibi yönetmenlerin, bu güçlü hikayelerle kitlelere ulaşma çabası takdire şayan.

Venedik ve Toronto gibi festivallerde yer alması, "Silyan'ın Hikayesi"ne uluslararası bir vitrin sağlayarak, geniş kitlelere ulaşma potansiyelini artırıyor. Özellikle Venedik'te, yeni filmi "La Grazia" ile Altın Aslan için yarışacak olan Oscar'lı yönetmen Paolo Sorrentino gibi ustaların da yer aldığı bir seçkide gösterilecek olması, filmin prestijini daha da pekiştiriyor. Bu uluslararası platformlar, sadece filmin ticari başarısı için değil, aynı zamanda taşıdığı önemli mesajın yayılması için de kritik bir rol oynuyor.

Tamara Kotevska'nın imzasını taşıyan bu yeni yapım, "Honeyland"in mirasını devam ettirirken, izleyicileri hem büyüleyici bir hikayeye hem de düşündürücü bir mesajla buluşturmayı hedefliyor. Belgesel sinemasının sınırlarını zorlayan "Silyan'ın Hikayesi", sinema takvimlerinin merakla beklenen yapımları arasında yerini aldı.

Kotevska'nın filmi, aynı zamanda Balkan sinemasının son dönemdeki dinamizmini ve uluslararası festivallerdeki artan görünürlüğünü de yansıtıyor. Yakın zamanda Locarno ve Saraybosna gibi festivallerde ses getiren, kapitalizm ve aşkı kendine özgü bir Balkan mizahıyla sorgulayan "Sorella di Clausura" gibi farklı ve cesur yapımlar, bölgenin sinematik zenginliğini ortaya koyuyor. "Silyan'ın Hikayesi" de bu zenginliğe, insan ve doğa arasındaki evrensel bir bağa odaklanan şiirsel anlatımıyla katkıda bulunuyor.

Kaynak: Variety