Ünlü aktör Robert De Niro, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki siyasi tansiyonun yüksek olduğu bu dönemde, eski Başkan Donald Trump'a yönelik toplumsal muhalefetin devam etmesi gerektiği yönünde çarpıcı uyarılarda bulundu. MSNBC'ye yaptığı açıklamada De Niro, Cumartesi günü ülke çapında gerçekleşen 'Kral Yok' (No Kings) protestolarının ardından, siyasetçilerin yalnızca halkın öfkesini tanıyacağını belirterek, direncin 'çok daha fazla' olması gerektiğini savundu. Aktör, yasa yapıcıların, Trump'ın öfkesinden ziyade halkın gazabından daha fazla korkması gerektiğini ifade etti.
Siyasi İhmalkarlığa Karşı Net Bir Çağrı
De Niro, Trump'ın koltuğu gönüllü olarak bırakmayacağına dair güçlü bir inanca sahip olduğunu belirterek, "Geri adım atamayız. Ona karşı durmayı bırakamayız çünkü o Beyaz Saray'dan ayrılmayacak. Ayrılmak istemiyor. Ayrılmayacak. Onun bunu yapacağını düşünen herkes kendini kandırıyor" sözleriyle durumun vahametini gözler önüne serdi.
“Cumhuriyetçiler, en başta olmak üzere, durumu biliyorlar ama yine de durumu kabulleniyorlar. Bu, klasik bir zorbalık durumu. Bunu görüyoruz ve bir zorba ile yüzleşmenin başka yolu yok. Onunla yüzleşmeli ve sonuna kadar savaşmalısınız, onları geri püskürtmelisiniz. Bu işin tek işe yarayacak yolu bu.”
'Kral Yok' Protestolarının Yayılımı ve Temel Motivasyonlar
De Niro'nun bu çıkışı, son dönemde artan toplumsal hareketliliğin bir parçası. CNN ve MSNBC raporlarına göre, 18 Ekim'deki 'Kral Yok' eylemlerine yaklaşık 7 milyon kişi 50 eyalette 2.700'den fazla noktada katıldı. Hollywood'un en güçlü ve politik isimlerinin aktif destek verdiği bu gösterilerde öne çıkan ana meseleler arasında, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi'nin (ICE) sert göçmenlik politikalarına karşı duruş, büyük şehirlerdeki Ulusal Muhafız varlığı ve federal programlardaki kesintiler yer alıyor. Bu protestoların temeli, Haziran ayında gerçekleşen ilk 'Kral Yok' hareketlerine dayanıyor.
Bu geniş katılımlı protestolara eski Başkan Donald Trump'tan da dikkat çekici bir yanıt geldi. Trump, Truth Social platformunda, kendisini taç takmış bir savaş uçağı pilotu ('King Trump') olarak gösteren ve protestocuların üzerine kahverengi bir madde boşaltan, yapay zeka (AI) destekli provokatif bir video paylaştı. Trump'ın bu "Kral Yok" (No Kings) hareketine cevabı, popüler kültürde ve komedi mecralarında da geniş yankı buldu. Örneğin, *Saturday Night Live (SNL)* programında, James Austin Johnson'ın canlandırdığı Donald Trump karakteri, protestocuları hicvederek dolandırıcılıkla suçlanan eski Kongre Üyesi George Santos'un serbest bırakılması için "Yes, King!" yürüyüşü yapıldığını iddia etti ve Santos'u "harika" olarak nitelendirdi. **SNL'in Donald Trump, George Santos ve King protestolarına dair satirik yorumları** siyasi gündemin absürt yanlarını gözler önüne serdi. Bu 19 saniyelik video, protestocuların "Kral Yok" mesajına doğrudan bir meydan okuma olarak yorumlanırken, Trump'ın siyasi iletişimin sınırlarını zorlayan bu dijital manipülasyonları, yapay zeka teknolojisinin siyasi propaganda amaçlı kullanımına dair tartışmaları da beraberinde getirdi.
Robert De Niro'nun çağrılarının yanı sıra, birçok Hollywood yıldızı da 'No Kings' hareketine aktif destek verdi. Gece şovlarının popüler ismi Jimmy Kimmel, protestocuların afişlerinde kullanabileceği "Commander-in-Theif" (Hırsız Komutan) ve "Mar-a-Lardo" gibi alaycı takma adları içeren bir infografik paylaştı. Oyuncu Mark Ruffalo ise sosyal medyada protestolara hayranlığını dile getirerek, ABD'yi seven insanların KRAL İSTEMEDİĞİNİ vurguladı. Sekiz kez Oscar adayı olan efsanevi oyuncu Glenn Close da “Oligarklara Hayır. Diktatörlere Hayır. Despotlara Hayır. Otokratlara Hayır. Krallara Hayır!!” yazılı bir pankartla destek verdi. Chicago’daki gösterilere katılan John Cusack ise durumu "derinden keder verici" bir faşist otoriter kostüm oyunu olarak nitelendirdi. Film yönetmeni Paul Schrader da Times Meydanı'ndaki protestodan fotoğraf paylaşarak katılımını teyit etti. Hollywood'dan gelen bu geniş ve yaratıcı destekler hakkında detaylı bilgiye **buradan** ulaşabilirsiniz.
De Niro gibi güçlü figürlerin çağrıları, halkın moralini yükseltse de, siyasi analistler eylemlerin kalıcılığını sorgulayabiliyor. Zorbalıkla mücadele argümanı psikolojik olarak motive edici olsa da, kalıcı yasal ya da politik değişim için sadece sokak gösterilerinin yeterli olup olmadığı tartışılmaktadır. Bazı çevreler, Hollywood ünlülerinin politik aktivizminin, asıl değişimi getirebilecek orta sınıf tabanını yabancılaştırabileceği endişesini taşıyor.
Hollywood'dan Tarihi Referanslarla Gelen Destek
Aktör, daha önce de siyasi aktivizmden çekinmemişti. 9 Ekim'de, aktivist grup Indivisible'ın TikTok hesabında yayınlanan bir videoda halkı protestolara katılmaya çağırmıştı. De Niro, geçmişten ders çıkarma gerekliliğini vurgulayarak, protestoların tarihi kökenlerine atıfta bulundu:
- “İlk 'Kral Yok' protestosu 250 yıl önceydi. Amerikalılar Kral III. George'un yönetimi altında yaşamak istemediklerine karar verdiler. Bağımsızlıklarını ilan ettiler ve demokrasi için kanlı bir savaş verdiler.”
- “Şimdi ise bu hakkı elinizden almak isteyen bir sözde kralımız var: Kral I. Donald. Buna 'Hayır' diyoruz. Bu kez şiddet içermeyen bir şekilde sesimizi yükselterek tekrar ayağa kalkıyoruz ve ilan ediyoruz: Krallar Yok.”
De Niro'nun bu sert söylemi, mevcut siyasi iklimde 'mücadeleyi bırakmama' çağrısının ne kadar merkezi bir rol oynadığını gösteriyor. Medya ve eğlence sektöründeki bu tür yüksek profilli açıklamalar, tartışmaların ana akım gündemdeki yerini korumasına yardımcı oluyor.
Kaynak: Robert De Niro'nun Donald Trump karşıtı protesto çağrısına dair detaylı haber için Variety tarafından yayımlanan orijinal metni inceleyebilirsiniz.