Mubi ve Sequoia Capital Tartışması Derinleşiyor: CEO'nun Yanıtı Sanatçılar Tarafından 'Hayal Kırıklığı' Olarak Nitelendirildi

Haber Merkezi

26 August 2025, 18:17 tarihinde yayınlandı

Mubi ve Sequoia Capital Tartışması Derinleşiyor: CEO'nun Yanıtı Sanatçılar Tarafından 'Hayal Kırıklığı' Olarak Nitelendirildi

Sanat filmlerinin önde gelen dağıtıcısı Mubi, geçtiğimiz mayıs ayında Sequoia Capital'dan aldığı 100 milyon dolarlık yatırımın ardından ciddi bir eleştiri fırtınasının ortasında kaldı. Tartışmanın merkezinde, Sequoia'nın İsrail istihbarat birimlerinden dört veteran tarafından kurulan ve 7 Ekim olayları sonrası Gazze'deki işgal sürecinde aktif rol oynayan savunma teknolojileri şirketi Kela'ya yaptığı yatırım bulunuyor. Bu bağlantı, Mubi'nin sanat ve etik değerlerle olan ilişkisini sorgulayan geniş bir sanatçı ve sektör çalışanı topluluğunun tepkisine neden oldu.

Mubi CEO'su Efe Cakarel'den Beklenen Yanıt ve Gelen Tepkiler

Mubi CEO'su Efe Cakarel, 16 Ağustos'ta yaptığı açıklamayla büyüyen eleştirilere yanıt verdi. Cakarel, Mubi'nin Sequoia ile ortaklık kurarak "Gazze'de yaşanan olaylara ortak olduğu" iddialarını reddetti. Ayrıca, gelecekteki yatırımlarda etik standartları belirleyecek bir "Etik Fonlama ve Yatırım Politikası" ile "Sanatçı Danışma Konseyi" kuracaklarını duyurdu. CEO, "çatışma, yerinden edilme veya sansür altında olan film yapımcılarını, Filistinli sinemacılar da dahil olmak üzere" desteklemek amacıyla bir "Risk Altındaki Sanatçılar Fonu" oluşturacaklarını belirtti. Sequoia ortağı Shaun Maguire'ın eleştirilerin odağında olmasına rağmen, Maguire'ın Mubi'ye yatırım yapan fonlarda yer almadığını vurguladı.

"Efe Cakarel'in açıklaması, bazı cesaret verici adımlar içerse de, nihayetinde hem şaşırtıcı hem de hayal kırıklığı yaratıcı bulundu. Sanatçı camiası, Mubi'nin değerleriyle tutarlı bir duruş sergilemesini bekliyor."

Film İşçileri İçin Filistin'den (FWP) Sert Eleştiriler

Uluslararası bir kolektif olan ve 9.000'den fazla sektör çalışanını temsil ettiğini iddia eden Film İşçileri İçin Filistin (FWP), Cakarel'in yanıtını detaylı bir şekilde analiz eden bir bildiri yayınladı. FWP, Mubi'nin yeni bir etik fonlama ve yatırım politikası konusunda film topluluğundan geri bildirim almasını "cesaret verici" bulsa da, bu taahhüdün "anlamlı bir etik standart" içermediği takdirde "sadece bir PR gösterisi" olacağını belirtti.

FWP'nin eleştirileri özellikle şu noktalarda yoğunlaştı:

  • Terminoloji Eksikliği: Cakarel'in açıklamasında "soykırım" suçunun adının açıkça anılmaması, "İsrail'in fail olarak adlandırılmaması" ve Gazze'deki durumun sadece bir "insani felaket" olarak tanımlanması "derin hayal kırıklığı" yarattı. FWP'ye göre bu eksiklikler, Mubi'nin iddia ettiği değerleri savunmaktan aciz olduğunu gösteriyor.
  • Sanatçı Danışma Konseyi: Zaten birçok sanatçının açıkça taleplerini dile getirdiği bir ortamda böyle bir konseyin gerekliliği "şaşırtıcı" bulundu. FWP, Mubi'nin kendi sanatçılarını böylesine kritik bir anda göz ardı ediyorsa, konseyin ne kadar etkili olacağını sorguladı.
  • Risk Altındaki Sanatçılar Fonu: Fonun iyi niyetli olduğu kabul edilse de, Sequoia destekli İsrail güçleri tarafından öldürülen yüzlerce Filistinli gazeteci ve sanatçının bu fondan yararlanamayacağına dikkat çekildi. FWP, "sorumsuz bir ortaklık kararının birkaç sanatçıyı destekleyerek dengelenemeyeceğini" vurguladı.
  • Tek Bir Partner Odaklanması: Cakarel'in eleştirileri sadece Shaun Maguire üzerine yoğunlaştırması, Mubi ve Sequoia'nın kurumsal sorumluluğunu göz ardı etmek olarak değerlendirildi.

Sanatçıların Talepleri ve Büyüyen İmza Sayısı

Tartışmanın başlangıcında Mubi ile bağlantılı birçok önemli sinemacı tarafından imzalanan bir mektup, şirketin Sequoia ile ortaklığını şiddetle eleştirmişti. İlk olarak Radu Jude, Aki Kaurismäki, Miguel Gomes, Joshua Oppenheimer gibi isimlerin yer aldığı bu mektuba, Variety'nin öğrendiğine göre, imza atanların sayısı 63'ten 107'ye yükseldi. Yeni eklenen isimler arasında Mubi'nin yakın zamanda yayınladığı "Harvest"ın yapımcısı Rebecca O’Brien, "September Says" filminin yönetmeni Ariane Labed ve senarist Paul Laverty gibi sektörün önemli figürleri bulunuyor.

Film İşçileri İçin Filistin'in (FWP) Mubi'den Temel Talepleri:

  • Sequoia Capital'ı "soykırım kârı elde etmekle" alenen kınaması.
  • Sequoia Ortağı Andrew Reed'in Mubi yönetim kurulundan çıkarılması.
  • Gelecekteki tüm Mubi yatırımları için etik bir politika oluşturulması ve programlama ile ortaklıklarda BDS/PACBI yönergelerine saygı gösterilmesi.

Eleştirel Bakış: Sanat, Etik ve Kurumsal Sorumluluk Çatışması

Bu olay, kültürel kurumların ve sanat platformlarının finansal ortaklıklarını seçerken karşılaştığı etik ikilemleri gözler önüne seriyor. Mubi gibi bağımsız ve 'arthouse' sinemayı destekleyen bir platformun, tartışmalı bağlantıları olan bir yatırımcıyla ortaklık kurması, markanın değerleri ve hedef kitlesiyle olan ilişkisinde ciddi bir güven krizi yaratma potansiyeli taşıyor. FWP'nin de belirttiği gibi, kurumsal açıklamaların sadece bir PR manevrası olup olmadığını belirleyen temel faktör, somut ve anlamlı adımların atılmasıdır.

Bu durum aynı zamanda film endüstrisindeki sanatçıların ve çalışanların artan politik duyarlılığını ve kurumsal sorumluluk beklentilerini de yansıtıyor. Sanatın yalnızca estetik bir ifade değil, aynı zamanda etik ve politik bir duruş meselesi olduğu, bu tür tartışmalarla bir kez daha kanıtlanıyor. Mubi'nin bu krizden nasıl çıkacağı, gelecekteki yatırım politikaları ve sanatçı topluluğuyla kuracağı diyalogla şekillenecek.

Tüm bu tartışmalar yaşanırken, bağımsız sinemanın ve etik değerlere sahip projelerin desteklenmesinin ne denli kritik olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu bağlamda, bağımsız belgesel sinemasının en prestijli desteklerinden biri olan Diane Weyermann Bursu gibi programlar, umut verici bir örnek teşkil ediyor. İkinci edisyonunda üç çığır açıcı projeye toplamda 300.000 dolarlık sınırsız hibe ve 18 aylık kapsamlı yaratıcı destek sağlayan bu burs, merhum Diane Weyermann'ın mirasını sürdürerek, zamanın ruhunu yakalayan ve acil temalara odaklanan sinematik belgesellerin üretilmesine olanak tanıyor. Sundance Institute'un belgesel film programı eski direktörü olan Weyermann'ın liderliğinde 'An Inconvenient Truth', 'Citizenfour' ve 'American Factory' gibi Oscar ödüllü birçok belgesel seyirciyle buluşmuştu. Points North Institute tarafından Camden Uluslararası Film Festivali kapsamında yürütülen bu tür inisiyatifler, bağımsız sinemanın global ölçekte nefes almasını ve önemli hikayelerin perdede yer bulmasını sağlaması açısından hayati önem taşıyor. Bu, kültürel kurumların ve destek mekanizmalarının finansal güçlerini, evrensel değerlere ve sanatsal bağımsızlığa hizmet edecek şekilde kullanmasının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Variety, konuyla ilgili Mubi'ye ulaşarak yorum talep etmeye devam ediyor.

Bu bağlamda, sinema dünyasında güncel toplumsal ve politik meselelere değinen yapımların önemi de giderek artıyor. Örneğin, Meksikalı usta yönetmen Michel Franco'nun Jessica Chastain'i başrole taşıyan son filmi "Dreams", zengin bir hayırsever ile genç, yasa dışı göçmen bir balet arasındaki ilişki üzerinden güç, göçmenlik ve eşitsizlik gibi evrensel temaları ele alarak sinemanın politik derinliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Franco'nun kendisini dolaylı yoldan bir 'politik film yapımcısı' olarak konumlandırması ve filmin Meksika ile ABD arasındaki güç ilişkilerine dair metaforlar içermesi, sanatın toplumsal yorum aracı olma gücünü vurguluyor. Michel Franco'nun bu cesur politik aşk hikayesi hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kaynak: Olayın detayları için Variety'nin ilgili haberine göz atabilirsiniz.