Orta Çağ duvarlarıyla çevrili, masalsı İtalyan şehri Lucca, sadece Toskana’nın tarihi güzelliğiyle değil, aynı zamanda dünyanın en büyük ‘geek’ kültürü etkinliklerinden biri olan Lucca Comics and Games (LC&G) ile de tanınıyor. 15 yıl önce film ve TV bölümünü genişleterek kapsamını artıran LC&G, bu yıl elde ettiği başarılarla kendini Londra, Tokyo ve Los Angeles gibi milyonlarca nüfuslu küresel metropollerle aynı lige taşıdı.

29 Ekim - 2 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan festival, bu sene Netflix’in merakla beklenen Stranger Things final sezonu, HBO Max’in *It* prequel’i *Welcome to Derry* ve Japon oyun efsanesi Hideo Kojima’nın yeni oyunu *Death Stranding 2: On the Beach* gibi premium yapımların global lansmanlarına ev sahipliği yaparak çıtasını zirveye çıkardı.

Neden Lucca? Tarihi Şehrin Küresel Başarısı

Yaklaşık 80 bin nüfusa sahip Lucca’nın, 200 binden fazla hayranın katıldığı bu devasa etkinlikte, en üst düzey içerik lansmanları için tercih edilmesi, organizatörler için büyük bir gurur kaynağı. Lucca Comics direktörü Emanuele Vietina ve film/TV programlama başkanı Giovanni Cova, Variety’ye verdikleri demeçlerde bu başarının altını çizdi.

Vietina, "Stranger Things'in Lucca'da yer alması birçok açıdan dönüm noktasıdır. Netflix'in en önemli içeriğini burada lanse etmesi, bizi nüfus açısından asla rekabet edemeyeceğimiz dünyanın büyük başkentleriyle aynı seviyeye getiriyor. Benzer şekilde, Hideo Kojima'nın *Death Stranding 2* küresel turunun Tokyo, Hong Kong ve LA duraklarının ardından ‘büyük final’ için bizi seçmesi de başarımızın önemli bir göstergesidir." yorumunu yapıyor.

Oyun ve Sinema Dünyası Birleşiyor: Kojima’nın Etkisi

Festivalin sadece film ve dizi değil, video oyunları dünyasındaki ağırlığı da artıyor. Vietina, Hideo Kojima’nın Lucca’da bulunmasının önemine değinerek, Kojima Productions’ın video oyun dili ile film dilini birleştiren bir temas noktası yarattığını belirtiyor. Bu, Lucca’nın sadece eski tip çizgi roman kültürüne değil, aynı zamanda modern interaktif eğlenceye de ne kadar açık olduğunu gösteriyor.

Lucca’nın fantastik ve tür sinemasına verdiği bu önem, Avrupa’daki diğer prestijli etkinliklerin de bu alandaki küresel yükselişi tescillemesiyle paralel ilerliyor. Örneğin, fantastik sinemanın kıtadaki en önemli platformlarından biri olan 58. Sitges – Katalonya Uluslararası Fantastik Film Festivali’nde, tür sinemasının geldiği nokta gözler önüne serildi. Sitges’te, usta Güney Koreli yönetmen Park Chan-wook ‘No Other Choice’ filmiyle En İyi Yönetmen ödülünü kazanırken, Rose Byrne da ‘If I Had Legs I’d Kick You’ filmindeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu seçildi. Bu gelişmeler, Lucca’nın da kucakladığı fantastik türün uluslararası dağıtım pazarındaki ağırlığının ne denli arttığını kanıtlıyor. Sitges Film Festivali ödüllerine ve fantastik tür sinemasının başarısına dair detayları buradan okuyabilirsiniz.

Bu yılın en dikkat çekici cosplay ve geçit töreni yarışmalarında da *Death Stranding* ve popüler masaüstü RPG oyunu olan *Critical Role*’un öne çıkması bekleniyor. Matthew Mercer'ın *Critical Role* ile Twitch yayıncılığından animasyon diziye geçişi, yeni medya formatlarının festivale etkisini kanıtlıyor.

Stüdyolar ve Yayıncıların Denge Oyunu

Giovanni Cova, Lucca’nın ABD stüdyoları ve yayın platformlarıyla (streamers) ilişkisini açıklarken, yatırımın kabaca %50/%50 dengede olduğunu belirtiyor. Geleneksel stüdyolar (Disney gibi) genellikle belirli başlıklara odaklanırken, Netflix ve Prime Video gibi yayıncılar geniş bir yelpazede yer alıyor. Disney, bu yıl daha çok Disney+ içeriklerini (örneğin *Twisted Wonderland*) ön plana çıkarıyor.

Cova, Amazon Prime Video’nun İtalya’daki *The Traitors* isimsiz formatını Lucca’da lanse etme cesaretini takdir ettiğini ve Crunchyroll gibi seçici anime yayıncılarının da Lucca’ya olan güçlü inancını vurguluyor. Comcast’e ait Sky platformunun ise *Welcome to Derry* serisinin dünya prömiyeri ve ardından düzenlenecek ‘Derry Otobüsü’ deneyimiyle festivali tam potansiyelinde kullanacağını ekliyor.

Eleştirel Bakış: Başarı Büyümenin Sınırlarını Zorluyor mu?

Lucca Comics, her ne kadar içerik lansmanlarında büyük bir başarı yakalamış olsa da, bu hızlı büyüme eleştirel soruları da beraberinde getiriyor. 80 bin nüfuslu tarihi bir şehrin, çeyrek milyona yaklaşan ziyaretçi akınına ve devasa prodüksiyonların lojistik ihtiyaçlarına uzun vadede nasıl yanıt vereceği merak konusu. Organizatörler, LC&G’nin geleceğini sadece bir etkinlik olarak değil, aynı zamanda sinema eserlerine ilham veren bir ‘sanat eseri’ olarak görmeyi amaçladıklarını ve 2030 yılına kadar Lucca Comics temalı filmler için hak sattıklarını belirtiyor. Ancak bazı yerel eleştirmenler, festivalin bu denli büyümesinin, orijinal çizgi roman ve yerel fandom kültüründen uzaklaşarak, sadece ticari bir tanıtım platformuna dönüşme riski taşıdığına dikkat çekiyor.

Değer Katma: LC&G'nin Kültürel İhracat Vizyonu

Vietina, etkinliğin sadece İtalya'ya değil, tüm dünyaya hitap eden zamansız, evrensel değerleri çerçeveleyen hikayeler anlatmak için bir araç olmasını arzu ettiklerini belirtiyor. Bu vizyon, Lucca’nın Manila’dan Melbourne’e, Toronto’dan Stockholm’e kadar dünyanın dört bir yanındaki gençlere hitap etme potansiyelini artırıyor. Bu sayede Lucca Comics, İtalya’nın kültürel ihracatında sadece tarihi mirasıyla değil, modern eğlence ve geek kültürüyle de küresel bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor.

Kaynak: Haberin hazırlanmasında Variety’nin Lucca Comics organizatörleriyle yaptığı röportajdan faydalanılmıştır. Lucca Comics ve Global Lansman Başarısı