Uluslararası sinema dünyasının en saygın etkinliklerinden biri olan Locarno Film Festivali, bu yıl 14. kez düzenleyeceği 'First Look' bölümüyle rotasını Kanada'ya çeviriyor. Post-prodüksiyon aşamasındaki altı uzun metrajlı filme odaklanan bu özel bölüm, Kanada sinemasının taze ve çeşitli seslerini uluslararası endüstri profesyonelleriyle buluşturmayı hedefliyor.
Locarno Endüstri Müdürü Daria Voumard, bu seçimin nedenini, "Kanada bir süredir radarımızdaydı. Bu bölgede, büyük bir çeşitlilik sunan ve hem yeni hem de deneyimli sinemacıları bir araya getiren muazzam yeteneklerin olduğuna inanıyoruz" sözleriyle açıkladı. Voumard, Kanada filmlerinin festivalin resmi seçkisinde de güçlü bir şekilde temsil edildiğini belirterek, bu kararın son derece doğal olduğunu vurguladı.
Daha önce Kolombiya, Meksika, Brezilya, İsrail, Polonya ve İngiltere gibi birçok ülkenin sinemasına ev sahipliği yapan 'First Look', 10 Ağustos 2025'te Franck Finance-Madureira, Kim Yutani ve Jacqueline Lyanga'dan oluşan uluslararası bir jürinin değerlendirmesiyle sahiplerini bulacak ödüllerle seçkisini taçlandıracak.
Görücüye Çıkacak Dikkat Çekici Yapımlar
Telefilm Canada ile yapılan iş birliği sayesinde, sektör profesyonelleri birbirinden iddialı yapımları ilk kez izleme fırsatı bulacak. İşte o filmlerden bazıları:
Lunar Sway
Yönetmen Nick Butler'ın imzasını taşıyan film, genç bir adam olan Cliff (Noah Parker) ile yıllardır görmediği biyolojik annesi Marg (Liza Weil) arasındaki sıra dışı ilişkiyi merkeze alıyor. Annesinin kasabaya taşıdığı sırlar, Cliff'i çölde vahşi bir maceraya sürükler. Yönetmen Butler, filmin temasını "aşkı yanlış yerlerde aramanın evrensel hayal kırıklığı" olarak tanımlıyor ve filmin gerçekle kurgu arasında, halüsinatif rüya sekansları gibi sürreal unsurlarla bezeli, rüya gibi bir atmosferde geçtiğini belirtiyor.
Nina Roza
Geneviève Dulude-De Celles'in yönettiği film, bir sanat koleksiyoncusunun dikkatini çeken çocuk bir sanatçının hikayesini anlatıyor. Kanada, İtalya, Belçika ve Bulgaristan ortak yapımı olan film, yönetmenin deyişiyle zorlu bir finansman süreci ve karmaşık bir hikaye yazımının ürünü. Dulude-De Celles, bu sürecin kendisine Quebec sınırlarını aşan yeni bir "yaratıcı aile" kazandırdığını ifade ediyor. Yapımcılar, filmin amacının basit bir travma anlatısı yaratmak değil, "esaret altındaki çocukların zihinlerinde bir şekilde var olan sevgi, absürtlük ve bağ kırıntılarını keşfetmek" olduğunu vurguluyor.
Veins
Raymond St-Jean'in yönettiği bu gerilim filmi, hasta babasını ziyaret etmek için Montreal'in sekiz saat kuzeyindeki Saint-Étienne'e giden Isabelle'in şok edici keşfini konu alıyor. Annesinin babasının birkaç gün önce öldüğünü söylemesi ve tuhaf davranışları, Isabelle'i bu izole ve ekonomik olarak çökmüş köyde bir şeylerin ters gittiğinden şüphelenmeye iter. Yapımcı Nicolas Comeau, "Kanada'da çok az sayıda nitelikli gerilim filmi üretiyoruz. 'Veins', Quebec'te türünün ilk örneği olacak" diyerek filmin iddialı olduğunu belirtiyor.
Belgesellerde Sansür ve Sanat
Seçkide ayrıca iki güçlü belgesel de yer alıyor:
- We Will Not Be Silenced: Catherine Hébert ve Elric Robichon'un yönettiği belgesel, sansüre karşı savaşan üç yazar (Aslı Erdoğan, Liao Yiwu, Mona Kareem) ve bir yayıncının (Tutul Chowdhury) mücadelesine tanıklık ediyor. Yönetmenler, filmlerini "sansür mekanizmalarına ışık tutan sinematik bir karşılaşma" olarak nitelendiriyor.
- Lhasa: Sophie Leblond imzalı bu yapım, 37 yaşında kanserden hayatını kaybeden müzisyen Lhasa de Sela'nın hayatına odaklanıyor. Film, sanatçının Meksika'daki göçebe çocukluğundan Montreal'deki sanat hayatına uzanan yolculuğunu, kendi sesiyle, röportajları ve günlüklerinden alıntılarla anlatacak. Amaç, özellikle Kanada ve ABD'de yeterince tanınmayan bu değerli sanatçıyı dünyaya tanıtmak.
Locarno'nun 'First Look' bölümü, Kanada sinemasının yaratıcı derinliğini ve hikaye anlatımındaki zenginliğini gözler önüne sererek, bu filmlerin uluslararası alanda hak ettikleri ilgiyi görmeleri için önemli bir platform sunuyor.