Film ve dizi yapım sektöründe küresel rekabet hiç bu kadar çetin ve karmaşık olmamıştı. Eğlence ve medya dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getiren Mipcom Cannes fuarı gibi etkinlikler, bu rekabetin ve küresel dönüşümün nabzını tutuyor. Sektörün önde gelen yöneticileri, fiziksel prodüksiyonun geleceğini masaya yatırdıkları bir panelde, Hollywood'un geleneksel merkezlerinden uzaklaşarak uluslararası alana yöneldiğini ve bu değişimin getirdiği zorlukları değerlendirdi.
Variety'nin film ve medya yöneticisi editörü Tatiana Siegel moderatörlüğünde gerçekleşen panele Shadowbox Studios COO'su Mike Mosallam, Paramount'un fiziksel prodüksiyon kıdemli yöneticisi Alexandria Mosley, Amazon MGM Studios'un dünya çapında prodüksiyon tesisleri başkanı Jamie Haggarty ve Apple Studios'un eski prodüksiyon başkanı Carol Trussell katıldı.
Los Angeles'tan Uzaklaşma ve Yeni Merkezlerin Yükselişi
Panelin odak noktası, Hollywood'un prodüksiyon merkezlerinin Los Angeles'tan uzaklaşarak uluslararası bir itici güç kazanıp kazanmadığı sorusuydu. Atlanta merkezli Shadowbox Studios'un COO'su Mike Mosallam, manşetlerin dramatik bir değişim önerdiğini ancak gerçekliğin daha incelikli olduğunu belirtti. Mosallam, 'Bu şeyler döngüseldir ve nihayetinde bir dengeye geri dönerler' diyerek, prodüksiyon maliyetleri rekor seviyelere çıkarken verimlilik ihtiyacına dikkat çekti ve ekledi: 'Yine de bir değişim var.'
Los Angeles pazar payını kaybederken, Atlanta ve Londra gibi popüler merkezlerin şimdiden ileriye dönük olarak tamamen dolu olması, Suudi Arabistan gibi gelişmekte olan bölgelere büyük bir oyuncu olma fırsatı sunuyor. Ancak bu, altyapılarının ve ekip derinliklerinin Hollywood'un ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gelişmesine bağlı. 'Diğer pazarların prodüksiyon hacminde büyük etki yaratmaya yönelik geçişinin henüz başındayız.' Bu küresel kayışın bir parçası olarak, İspanya merkezli yaratıcı güç YouPlanet de orijinal prodüksiyon yeteneklerini artırarak YouPlanet Studios'u hayata geçirdi. Şirket, sektörün deneyimli ismi Beltrán Gortázar liderliğinde, influencer pazarlama ve film dağıtımından premium film ve TV prodüksiyonuna doğru iddialı bir genişleme adımı atıyor. Bu tür yerel güçlerin global arenaya açılması, uluslararası prodüksiyonun çeşitliliğini ve rekabetini daha da artırıyor. Bu küresel genişlemenin önemli aktörlerinden biri de, 13 ülkede 80'den fazla yapım şirketini kapsayan geniş bir portföye sahip olan ve Brad Pitt'in Plan B'sinin Londra merkezli Plan B Europe'u kurarak uluslararası alana açılması gibi dikkat çekici anlaşmalara imza atan Mediawan Pictures'tır. Şirketin CEO'su Elisabeth d’Arvieu'nün Mipcom Cannes'daki konuşması, küresel içerik üretimindeki bu ivmeli yükselişi ve Mediawan'ın büyüme stratejilerini gözler önüne seriyor.
Peki, bu değişim kalıcı mı? Yoksa küresel endüstri dinamiklerinin ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle, bir sonraki döngüde daha da radikal dönüşümler mi yaşanacak? Özellikle Avrupa Birliği'nin Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi (AVMS) ile getirdiği %30 Avrupa içeriği kotaları ve gelirlerin yerel prodüksiyonlara yeniden yatırımını öngören düzenlemeler ile Tayvan Yaratıcı İçerik Festivali (TCCF) gibi etkinliklerin edebi uyarlamalar ve sınır ötesi işbirliklerine odaklanması, küresel izleyici talebi ve kültürel çeşitliliği destekleyerek bu dönüşümleri hızlandırıyor. Uzmanlar, bu sorunun cevabının ülkelerin altyapı yatırımlarına ve esnekliklerine bağlı olduğunu vurguluyor.
Vergi Teşvikleri ve Altyapının Önemi
Kolombiya'yı 'Narcos' dizisiyle küresel prodüksiyon sahnesine taşıyan Carol Trussell, yatırım yapmaya istekli hükümetlerin manzarayı hızla değiştirebileceğini vurguladı. Trussell, 'Bir proje yeşil ışık yaktığında pek çok faktör göz önünde bulundurulur. Her bölgenin ne gibi avantajları var? Ekip derinliği nedir? Ne tür stüdyoları var? Vergi teşvikleri nelerdir? Gerçekten de kontrol etmeniz ve üzerinden geçmeniz gereken birçok şey var' diye açıkladı. 'Narcos', şu anda tonlarca prodüksiyon yapan Kolombiya'da çekilen ilk dizilerden biriydi, çünkü rekabetçi olmaları gerektiğini fark ettiler.'
Paramount'tan Alexandria Mosley, küresel aktivitedeki artışın işini derinden değiştirdiğini söyledi. Son altı yılda ABD'de sadece birkaç film yaptığını belirten Mosley, 'Çok fazla seyahat ettim, aradığımız şeye uyabilecek yeni yerler hakkında çok araştırma yaptım. Nereyi düşündüğümüz konusunda çok daha yaratıcı olmaya zorlandık' dedi. Mosley, vergi teşviklerinin yanı sıra, bir bölgenin 'kendinizi rahat hissettiğiniz ve ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek modern bir tesise' sahip olup olmadığı gibi pratik endişelerin de bir kararı belirleyici rol oynadığını ekledi.
Yaratıcılık mı, Maliyet mi?
Panelistler, maliyet tasarrufları ve sübvansiyonlar önemli olsa da, bir hikayenin nerede anlatılacağını her zaman yaratıcılığın belirleyeceğinde hemfikir oldular. Mike Mosallam, 'Günün sonunda, bu karara yaratıcılık hükmedecektir' dedi. Ancak bu, bütçelerin ve teşviklerin göz ardı edildiği anlamına gelmiyor. Aksine, yaratıcı ekiplerin vizyonlarını gerçekleştirebilmeleri için uygun maliyetli ve verimli çözümlerin bulunması hayati önem taşıyor. Bu bağlamda, Avrupa Birliği'nin henüz yürürlüğe girmese de dünyanın ilk kapsamlı yapay zeka yasal çerçevesi olan AB Yapay Zeka Yasası, şeffaflık, güvenlik ve özellikle de telif hakkı konusunda önemli düzenlemeler getirerek, yapay zeka eğitiminde kullanılan yaratıcı eserlerin adil tazminatını garanti altına almayı hedefliyor. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen'in de vurguladığı gibi, "Kimse başkalarının eserleriyle tazminat ödemeden iş yapamaz" prensibi, yapay zekanın yaratıcılığı desteklemesi ancak hak sahiplerinin haklarını koruması gerektiğini vurguluyor.
Yapay Zeka ve Geleceğin Becerileri
Yapay zeka (AI) hem temkinli bir iyimserlik hem de endişe yarattı. Carol Trussell, AI'nin zaman alıcı prodüksiyon görevlerini kolaylaştırma potansiyelini görüyor. Jamie Haggarty ise AI'nin sanal prodüksiyonun benimsenmesini hızlandıracağını öngördü. Ancak tüm panelistler, yapay zekanın insan hikaye anlatımının yerini alamayacağının altını çizdi. Mosallam, 'Yaşayan ve nefes alan bir sanat formundayız' diyerek, insana özgü yaratıcılığın vazgeçilmezliğini vurguladı. Bu bağlamda, YouPlanet Studios gibi yeni nesil yapım şirketleri de yapay zekayı yaratıcılığı desteklemek, sanatçıların yerini almak yerine onlara yeni araçlar sunmak amacıyla kullanma hedefinde olduklarını belirtiyorlar. Bu, endüstrinin AI'ye karşı genel yaklaşımıyla örtüşüyor ve teknolojinin bir yardımcı araç olarak konumlandırılması gerektiğini vurguluyor.
Öne Çıkanlar:
- Global Rekabet: Prodüksiyon merkezlerini çekmek için yoğun bir mücadele var.
- LA'dan Kayış: Los Angeles pazar payı kaybederken, Atlanta, Londra ve Suudi Arabistan gibi yeni merkezler yükseliyor.
- Kritik Faktörler: Vergi teşvikleri, ekip derinliği ve modern tesisler belirleyici.
- Yapay Zeka: Prodüksiyonu hızlandırabilir ancak insan hikaye anlatımının yerini alamaz.
- Beceri Açığı: Gelecek 5-10 yıl içinde orta düzey yeteneklerde eksiklik riski bulunuyor.
Gelecek 5-10 yıla bakıldığında, Mosley looming bir beceri açığı konusunda endişelerini dile getirdi. Aranılan düzeydeki departman başkanlarının çoğunun eksik olacağı uyarısında bulunarak, bu pozisyonları nihayetinde doldurmak için daha fazla orta düzey eğitime ihtiyaç olduğunu söyledi. Mosallam ise çözümün zaten film komisyonları, stüdyolar ve teşvik programları arasındaki ortaklıklar aracılığıyla sürdürülebilir iş gücü akışları oluşturarak yolda olduğunu belirtti.
Artan maliyetlere ve yeni teknolojilere rağmen, yöneticiler başarının kişiye özel deneyimler yaratmaktan geçtiği konusunda hemfikir oldular. Mosallam'ın ifade ettiği gibi: 'Şova özgü benzersiz deneyimler yaratmalısınız.' Küresel prodüksiyonun geleceği, sürekli adaptasyon, inovasyon ve insan odaklı bir yaklaşımla şekillenecek. Mipcom Cannes gibi uluslararası fuarlar da, sektörün bu evrimini yansıtan ve gelecekteki işbirlikleri için zemin hazırlayan önemli platformlar olmaya devam ediyor.
Daha fazla bilgi için: Variety Global Conversation.
```