Ünlü oyuncu Kristen Bell, USC Annenberg Inclusion Initiative Kurucusu Dr. Stacy L. Smith ile güçlerini birleştirerek sinemada otantik zihinsel sağlık hikayelerinin önünü açmak için dikkat çekici bir adım attı. İkili, öncü ruhlu kısa film projelerini desteklemek amacıyla 'Mental Health Accelerator' adlı yeni bir girişim başlattı.
Araştırma Verileri: Film Gerçeklikten Uzak
Bu programın lansmanı, Annenberg Inclusion Initiative'in çarpıcı bulgular içeren yeni bir raporunun hemen ardından geldi. Araştırma, 2024'ün en çok iş yapan 100 filmini incelediğinde, konuşan karakterlerin yalnızca %1,7'sinin (77 kişi) bir zihinsel sağlık durumuna sahip olduğunu ortaya koydu. Bu oran, ABD yetişkin nüfusunun %23,4'ünün zihinsel sağlık sorunları yaşadığı gerçeğiyle kıyaslandığında dramatik bir eksikliği işaret ediyor.
“Hepimiz zihinsel sağlığı deneyimliyoruz – hem iyi hissettiğimizde hem de zorlandığımızda.” diyen Kristen Bell, fonun dayanıklılığı ve kapasiteyi genişletmeye odaklanan hikayeleri destekleyeceğini belirtti.
Dr. Smith, bu açığın altını çizerken, “Seyirciler zihinsel sağlıkla ilgili otantik ve anlamlı hikayeler istiyor, ancak araştırmalarımız bu tasvirlerin nadir olduğunu gösteriyor,” ifadelerini kullandı. Bu ivmelendirici program, bu önemli boşluğu doldurmayı hedefliyor.
- En çok gişe yapan 100 filmden 54'ünde zihinsel sağlık sorunu olan tek bir karakter dahi yer almadı.
- Mevcut karakterler cinsiyet açısından erkeklere daha yakın, ırk açısından beyaz ve yaşlı, çocuk veya genç olarak temsil edilme olasılıkları daha düşüktü.
- LGBTQ+ olarak tanımlanan yalnızca dört karakterde zihinsel sağlık durumu tespit edildi; trans veya ikili olmayan karakter bulunamadı.
- Araştırmalar, zihinsel sağlık temsili sıklığında zaman içinde hiçbir değişimin olmadığını gösteriyor (2016'da da oran %1,7 idi).
Filmlerin Negatif ve Yetersiz Tedavi Tasvirleri
Haberin en rahatsız edici bulgularından biri, zihinsel sağlık sorunları olan karakterlerin genellikle olumsuz bağlamlarda sunulmasıydı. Bu karakterlerin %52,7'si şiddet eylemlerinin faili, %61,3'ü ise hedefi olarak gösterildi. Daha da önemlisi, incelenen filmlerde bu karakterlerin yaklaşık dörtte biri filmler sırasında hayatını kaybetti. Bu durum, zihinsel sağlık sorunlarını 'tedavi edilemez' veya ölümcül gösteren çarpık bir algı yaratıyor.
Dr. Smith, bu stereotipe karşı çıkarak, karakterlerin terapide görülme oranının üçte birinden az, ilaç kullananların ise %15'ten az olduğuna dikkat çekti. “Filmler, zihinsel sağlık durumlarını sanki tedavi edilemezmiş gibi sunuyor,” tespiti, sektöre yönelik önemli bir eleştiriyi barındırıyor.
Accelerator Detayları ve Eleştirel Bakış
Mental Health Accelerator kapsamında, dayanıklılık ve kapasite oluşturmaya odaklanan kurgusal kısa filmler yapacak üç film yapımcısı seçilecek. Her birine 20.000$'lık fon sağlanacak. Başvurular Kasım ayında başlayacak ve Bell, Smith ve yapımcı Coco Francini'den oluşan bir ekip tarafından değerlendirilecek.
Şeytanın Avukatı: Bu girişim umut verici olsa da, sadece kısa filmlere odaklanmak büyük stüdyoların ana akım anlatıları değiştirme sorumluluğunu gölgede bırakabilir mi? Gerçek değişim, geniş bütçeli filmlerdeki temsil oranlarının artmasıyla mümkün olacaktır. Bu fon, niş bir alanda fark yaratacak olsa da, Hollywood'un genel sinema diline etkisinin sınırlı kalma riski taşıdığı söylenebilir.
Ancak Dr. Smith, bu ivmelendiricinin tam olarak araştırmada belirlenen bu yanlışlıkları hedef aldığını vurguluyor. Yeni nesil yaratıcılara, gerçekçi olmayan portreleri çürütecek yeni hikayeler anlatma imkanı vermek, ekran dışındaki algıları ve tutumları değiştirmenin bir yolu olarak görülüyor.
Daha fazla detaya ve tam uygunluk gerekliliklerine organizasyonun web sitesinden ulaşılabilir. Bu girişimin, gelecekteki film yapımcıları için önemli bir dönüm noktası olup olmayacağı merakla bekleniyor.
Kaynak: Kristen Bell ve Dr. Stacy L. Smith'in Zihinsel Sağlık Odaklı Kısa Filmler İçin Destek Başlattığına Dair Haberin Orijinaline Variety üzerinden ulaşabilirsiniz.