Hollywood'un tanınmış yüzlerinden Eva Longoria, bu kez yapımcı ve yatırımcı kimliğiyle bambaşka bir alana adım atıyor. Ünlü oyuncu, Meksika'nın köklü futbol kulüplerinden Club Necaxa'ya yaptığı yatırımı ve bu sürecin perde arkasını anlatan "Necaxa" adlı yeni belgesel dizisiyle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 7 Ağustos'ta FX platformunda yayınlanacak olan dizi, Longoria'nın futbol tutkusuyla dolu bu macerasını mercek altına alıyor.
Yatırımcılığa İlk Adım ve Necaxa Macerası
Eva Longoria'nın futbol dünyasına olan ilgisi, "Necaxa" projesinden önce, çoğunluk hissesi Disney CEO'su Bob Iger ve Willow Bay'e ait olan Los Angeles Angel City FC kadın futbol takımına yaptığı yatırımla başladı. Bu projeyi "kadın sahiplerin bir kadın takımını yönetebileceğini kanıtlamak için harika bir pilot program" olarak tanımlayan Longoria için bu deneyim, daha büyük bir maceranın kapısını araladı.
Kısa bir süre sonra, emlak yatırımcısı Al Tylis ve Club Necaxa yöneticisi Sam Porter, Longoria'ya Meksika'nın Aguascalientes şehrindeki takıma yatırım yapma teklifiyle geldi. Longoria, bu teklifi değerlendirme sürecini şöyle anlatıyor: "Onlar, büyük liglerdeki değeri düşük takımlara yatırım yapıyorlar. La Liga Mexicana'ya yatırım yapmak istediklerini söylediler çünkü bu ligin potansiyeli çok büyük. Ben ise tam tersiyim, duygusal bir yatırımcıyım. Rakamlara değil, insanlara yatırım yaparım."
"Al ve Sam'e aşık oldum ve onlarla iş yapmak istediğime karar verdim. Meksika'nın güzelliğini, oradan çıkan yetenekleri ve kültürünü yüceltebileceğim her fırsata atlarım. Bir yapımcı ve yönetmen olarak beni yönlendiren şey bu. Anlatmak istediğim hikayeler bunlar. Bu yüzden 'Beni de yazın, yatırım yapmayı çok isterim' dedim."
- Eva Longoria
Bir TV Şovu Doğuyor: "Welcome to Wrexham" Dokunuşu
Longoria, Club Necaxa'ya yatırımcı olarak katıldığında aklında bir dizi projesi yoktu. Ancak Aguascalientes şehrine ayak bastığında her şey değişti. "Burası bir TV şovu," diye düşündüğünü belirten Longoria, "Kasabanın kendisi bir karakter. Takımı yöneten aile, oyuncular, antrenörler, hepsi inanılmaz insanlar. Orada hemen bir TV şovu potansiyeli gördüm," diyor.
Projenin gelişimi sırasında yolları, "Welcome to Wrexham" belgeseliyle büyük başarı yakalayan Rob McElhenney ve Ryan Reynolds ile kesişti. Longoria'nın yatırım grubunun Wrexham'a, onların da Necaxa'ya yatırım yapmasıyla güçlü bir iş birliği doğdu. Longoria, bu ortaklık hakkında, "Wrexham'da yaptıkları işe bayılıyorum. Bu işi nasıl yapacağını bilen birileri varsa, o da Rob ve Ryan'dır. Takımda yaşananlar senaryolaştırılamaz. Antrenör değişiklikleri, yönetim değişiklikleri, yıldız oyuncumuzu satıp geri almamız... Duygu ve drama o kadar yoğun ki, bunu yazamazsınız," ifadelerini kullanıyor.
Korkuları ve Futbolun Birleştirici Gücü
Longoria, projeye başlarken bazı endişeleri olduğunu da gizlemiyor. "Ben bir Meksikalı Amerikalıyım. Milliyet olarak Amerikalıyım ve 'Aman tanrım, umarım beni kabul ederler' diye düşündüm. Ayrıca erkek egemen bir sporda az sayıdaki kadından biri olarak da gergindim," diyor. Ancak bu korkularının yersiz olduğunu kısa sürede anlamış.
"Futbolu ulusal bir dil olarak görmemin sebebi de bu. Kimse sizin kimliğinizi umursamıyor. Onlar sadece takım için ne yaptığınızı ve nasıl şampiyon olacağımızı önemsiyorlar. Bu yüzden kollarını açarak beni karşıladılar," diyerek Meksika futbol topluluğunun kendisine gösterdiği sıcak ilgiyi ve futbolun birleştirici gücünü vurguluyor.
