Disney'in CEO'su Bob Iger, şirketin gelecekteki film projelerine dair merakla beklenen açıklamaları, şirketin kazanç raporu sunumunda yaptı. Yaklaşan takvimin "Freakier Friday", "Zootopia 2" ve "Avatar: Fire and Ash" gibi devasa markaların devam filmleriyle dolu olmasına rağmen Iger, stüdyonun belirli bir öncelik hiyerarşisi olmadığını net bir dille ifade etti. Ana hedefin, projenin türü ne olursa olsun "harika filmler" yapmak olduğunu vurguladı.
Yeni ve Eski Arasındaki Denge Arayışı
Iger, yeni ve orijinal fikirlere (IP) yatırım yapmanın uzun vadede şirket için büyük değer taşıdığını kabul ederken, mevcut markaların köklü popülaritesinin de göz ardı edilemeyecek kadar güçlü olduğunu belirtti. Bu dengeyi korumanın önemine dikkat çekti.
"Yeni IP yaratmaya odaklanmaya devam ediyoruz. Bu, uzun vadede bizim için büyük bir değer. Fakat eski IP'lerimizin popülaritesinin de önemli olduğunu biliyoruz. Devam filmleri üretmek veya daha önce animasyon olan bir eseri, 2026'da 'Moana' ile yapacağımız gibi canlı aksiyona dönüştürmek, şirketimiz için harika bir fırsat. Bu yüzden bir yönde önceliğimiz olduğunu söyleyemem. Önceliğimiz, nihayetinde tüketicide yankı uyandıran harika filmler ortaya koymak."
"Orijinal" Kavramına Yeni Bir Bakış
Peki, Disney için "orijinal" ne anlama geliyor? Iger'a göre bu kavram, sanılandan daha esnek. 20th Century ve Searchlight stüdyoları aracılığıyla tamamen yeni hikayeler geliştirilirken, Marvel evreni bile kendi içinde "orijinal" kaynaklar yaratıyor. Iger, daha önce filmleri yapılmış olsa da, yakında çıkacak olan "Fantastic Four" projesini bu duruma örnek gösterdi.
Iger'in "Yeni Orijinal" Yaklaşımı: Iger, "Fantastic Four" gibi karakterleri daha önce hiç tanımayan bir kitleye yeniden sunmanın, projeyi birçok yönden 'orijinal' kıldığını savunuyor. Bu strateji, bilinen bir markanın güvenliğini, yeni bir başlangıcın heyecanıyla birleştirmeyi amaçlıyor.
Bu yaklaşım, stüdyonun riskleri yönetirken aynı zamanda taze içerik sunma arzusunu da ortaya koyuyor. Marvel'in son dönemdeki bazı filmlerinin gişede beklentilerin altında kalması, bu tür yenilikçi stratejileri daha da önemli kılıyor.
Gelecek Vizyonu: Tek Platform ve Küresel Büyüme
Disney'in gelecek vizyonu sadece sinema salonlarıyla sınırlı değil. Iger, 2026 yılında Hulu ve Disney+ platformlarının tek bir uygulamada birleşeceğini müjdeledi. Bu hamlenin temel amacı, içerik harcamalarını artırmak yerine, platformdaki kullanıcı etkileşimini ve bağlılığını zirveye taşımak.
Iger, asıl finansal yatırım odağının uluslararası pazarlar olacağını belirtti. Şirket, yurt içi içerik bütçesini önemli ölçüde artırmak yerine, özellikle potansiyel gördüğü denizaşırı pazarlarda abone sayısını, reklam gelirlerini ve marka bilinirliğini artırmaya odaklanacak.
Sonuç: Pragmatik Bir Yol Haritası
Sonuç olarak, Bob Iger'ın açıklamaları, Disney'in geleceğe yönelik pragmatik ve esnek bir yol haritası çizdiğini gösteriyor. Stüdyo, ne devam filmlerinin garantili gişe potansiyelinden ne de orijinal hikayelerin yaratıcı gücünden vazgeçiyor. Formül basit: İster eski bir markanın yeni bir yorumu, ister sıfırdan bir hikaye olsun, tek hedef kitleyle bağ kuran, ticari ve eleştirel başarı yakalayan "harika" filmler üretmek. Yakında vizyona girecek olan "Freakier Friday" filmi de bu karma stratejinin ilk sınavlarından biri olacak.
