"Brat" albümüyle müzik listelerini altüst eden ve pop sahnesinin en cüretkar isimlerinden biri olan Charli XCX, sadece müziğiyle değil, hayat tarzı ve sürpriz iş birlikleriyle de adından söz ettiriyor. Son dönemde İtalyan aperitifi Aperol ile özdeşleşen sanatçı, Norveç'teki Øya Festivali'ne giderken verdiği röportajda hem bu ilginç bağa hem de giderek parlayan oyunculuk kariyerine dair samimi açıklamalarda bulundu.
İtalya Yazından Doğan Aperol Tutkusu
Her şeyin birkaç yıl önce İtalya'da geçirdiği altı haftalık bir yaz tatilinde başladığını belirten Charli, "Bir ev kiraladım, şarkılar yazdım ve bolca Aperol spritz içtim. Bu, adeta günlük hayatımın bir parçası haline geldi," diyor. Bu ilhamla, "Brat" albümünde yer alan "Everything That Is Romantic" şarkısına "sahilde neon turuncu içecekler" dizesini eklemiş. Sanatçı, "O noktadan sonra herkes Aperol içmeye başladı. Markayla birkaç parti düzenledik. Coachella'daki stantlarını ziyaret ettim, çok şirindi. Evet, Aperol şu sıralar hayatımda oldukça fazla yer kaplıyor," diye ekliyor.
Hollywood Işıkları: Peş Peşe Gelen Film Projeleri
Ancak Charli'nin hayatında parlayan tek şey neon turuncu içecekler değil. Oyunculuk kariyeri de hızla yükselişte. Sanatçının rol aldığı projeler, sinema dünyasında heyecanla bekleniyor:
- "100 Nights of Here": Julia Jackman'ın yönettiği film, Venedik Film Festivali'nde prömiyer yapacak.
- "Erupcja": Peter Ohs imzalı bu film ise Toronto Uluslararası Film Festivali'nde gösterilecek.
- "I Want Your Sex": Gregg Araki'nin yönettiği ve çekimleri tamamlanan bir başka iddialı yapım.
- "The Moment": A24 yapımı olacak bu filmde Charli, kendi orijinal fikrinden yola çıkarak hem başrolde yer alacak hem de yapımcılığı üstlenecek.
"Oyunculuk yolculuğumdan gerçekten keyif alıyorum," diyen Charli, "Bu alanda inanılmaz derecede ilham dolu hissediyorum. Yalnızca bana ilham veren ve enerjik hissettiren şeyler yapmak istiyorum," sözleriyle bu yeni alandaki tutkusunu dile getiriyor.
Kendi Yolunu Çizen Bir Sanatçı
Geleneksel senaryo seçme süreçlerinin aksine, Charli XCX projelerini sıfırdan, kendi yaratıcı çevresiyle inşa etmeyi tercih ediyor. "İşlerin benim için bu şekilde yürümediğini söyleyebilirim. Mümkün olan her yerde bir şeyleri kendim geliştirmekle ilgileniyorum," diyor ve ekliyor: "Projeleri hayran olduğum yönetmenler ve arkadaşlarımla oluşturuyorum. Yaratıcı kıvılcımın dış kaynaklardan gelmesi yerine, benden ve iş birlikçilerimden çıkmasını tercih ederim."
"Filmlere ille de iyi hissetmek için gitmem. Elbette sevdiğim iyi hissettiren filmler var ama ben daha çok hüzünlü ve karanlık filmlerden hoşlanıyorum."
— Charli XCX
Bu felsefesini desteklercesine, ilham kaynakları arasında David Cronenberg'in "Maps to the Stars" ve Abel Ferrara'nın "The Addiction" gibi rahatsız edici ve derin filmleri sayıyor. Bu seçim, onun sanatsal vizyonunun ne kadar katmanlı ve cüretkar olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Televizyon ve Sürpriz VMA Adaylıkları
Charli'nin yaratıcılığı sinemayla sınırlı değil. Prime Video'da yayınlanan ve Benito Skinner'ın yarı otobiyografik hikayesini anlatan "Overcompensating" dizisinde hem kendini oynadı hem de dizinin müzik prodüktörlüğünü üstlendi. "Benito çok yetenekli. Gerçekten dürüst bir hikaye anlattı ve bu büyük bir cesaret istiyor," diyerek rol arkadaşına övgüler yağdırıyor.
Röportajın belki de en şaşırtıcı anı ise, bu yılki MTV VMA'lerinde en iyi pop sanatçısı da dahil olmak üzere tam beş dalda aday gösterildiğini öğrendiği an oldu. Haberi muhabirden alan Charli, "Aday olduğumu bilmiyordum, haber verdiğiniz için teşekkürler. Son birkaç gündür ne telefonuma ne de e-postalarıma pek bakmadım," diyerek şaşkınlığını gizleyemedi. Bu an, onun şöhretin parıltısından çok, yaratım sürecine ne kadar odaklandığının bir kanıtı gibiydi.
