Hong Kong sinemasının dahi komedi ustası Stephen Chow'un filmleriyle büyüyen yönetmen Calif Chong, çocukluk hayalini gerçeğe dönüştürdü. Chong, ilk uzun metrajlı filmi olan ve dünya prömiyerini BFI Londra Film Festivali'nde yapan “High Wire” ile göçmenlik deneyimini hem güldüren hem de düşündüren bir komedi-drama formatında beyaz perdeye taşıdı. Chong, amacının sadece kahkaha yaratmak değil, aynı zamanda zorlu toplumsal konulara yeni bir bakış açısı getirmek olduğunu belirtiyor.

Stephen Chow Etkisi ve Dramdan Komediye Geçiş

Hong Kong’un işçi sınıfından gelen Chong, sinemaya olan tutkusunu Stephen Chow’a borçlu. Chong, Chow’un komedilerindeki evrensel dili ve insanları filmlere âşık etme yeteneğini örnek alarak, “Keşke Stephen Chow’un kadın versiyonu olabilsem,” diye düşündüğünü dile getiriyor. Yönetmen, daha önceki kısa filminin ağır bir drama olduğunu ve yapım sürecinin zorlu geçtiğini belirterek, ilk uzun metrajlı filminde bilerek komediyi tercih ettiğini söylüyor. Amaç, hem oyuncular hem de izleyiciler için keyifli bir deneyim sunmaktı.

Calif Chong'un kariyer yolculuğundaki komedi tercihi dikkat çekici olsa da, küresel sinema sektöründe tam tersi kariyer dönüşümleri de gözlemleniyor. Örneğin, Brezilya'nın gişe rekortmeni komedi yıldızı Ingrid Guimarães, kariyerinde bir dönüm noktası olarak, bir trans çocuğu yetiştiren anneyi canlandırdığı toplumsal dram filmi “Minha Criança Trans?” (Trans Çocuğum?) ile ilk kez dramatik bir rolde izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Öte yandan, kamera arkasına geçiş yapan yeni nesil yaratıcılar da dikkat çekiyor; Bollywood efsanesi Shah Rukh Khan’ın oğlu Aryan Khan, oyunculuk yerine yönetmenliği tercih ederek, Hindistan film endüstrisindeki nepotizm ve hırs gibi gizli dinamikleri ele alan yedi bölümlük Netflix dizisi 'The Bastards of Bollywood' ile büyük bir çıkış yaptı. Aryan Khan'ın bu önemli yönetmenlik debutu hakkında daha fazla bilgi için Aryan Khan'ın Netflix'teki The Bastards of Bollywood dizisini inceleyebilirsiniz. Komediden dramaya bu geçişler, sanatçıların sadece kahkaha yaratma becerilerini değil, aynı zamanda zorlu sosyal konulara odaklanma cesaretlerini de gösteriyor. Ingrid Guimarães'in komediden dramaya bu önemli kariyer adımı ve yeni filmi hakkında daha fazla bilgi almak için Ingrid Guimarães'in komediden dramaya geçiş yaptığı filmi inceleyebilirsiniz.

“Aile ilişkileri hala çok karmaşık, ancak bu perdede yeterince incelikli bir şekilde yansıtılmıyor. Ben o geçmişten geliyorum ve biliyorum ki çok fazla travma var, ama ilk filmimde dram ve komediyi harmanlamak istedim.” - Calif Chong

Filmin Merkezindeki Kimlik Arayışı ve Sirk Metaforu

“High Wire”, İngiliz-Çinli bir paket servis çalışanı olan Go-wing’in (Isabella Wei canlandırıyor) küçük İngiliz kasabasına bir sirk geldiğinde içindeki gücü ve sanatsal cesareti keşfetmesini konu alıyor. Chong, filmin komik yüzeyinin altında, Çinli aile içindeki karmaşık dinamikleri ve travmaları inceliyor. Yönetmen, bu ilişkilerin genellikle ekranda yüzeysel ya da sadece hüzünlü gösterildiğini düşünüyor ve daha derin, çok boyutlu bir bakış açısı sunmayı hedefliyor.

Sirk teması ise filmde güçlü bir metafor olarak kullanılıyor. Yapımcı bağlantıları aracılığıyla Circus Extreme ile çalışan Chong, sirkin insan limitlerini zorlamasının, göçmenlerin toplumsal kısıtlamalara karşı mücadele etmesiyle örtüştüğünü fark etti. Chong'a göre, Batı dünyasının Asya kültürüne dair yanlış algıları, tıpkı sirk sanatına duyulan önyargılar gibi, göçmenlerin yaşadığı zorlukları yansıtıyor.

Irkçılık Konusunu Komediyle Ele Almanın İnce Çizgisi

Calif Chong, İngiltere'ye taşındığından beri ırkçılıkla bizzat karşılaşmış olsa da, “High Wire”ın didaktik bir mesaj filmi olmasını istemedi. Bu, filmin en hassas denge noktalarından biriydi. Yönetmen, ırkçı söylemleri olduğu gibi yansıttığını ancak bunlara odaklanıp nefreti körüklemek yerine, konuyu komedi aracılığıyla işlemeyi tercih ettiğini belirtiyor. Bu yaklaşım, filmin mesajını hafifletme riski taşısa da, Chong kasıtlı olarak pozitif deneyimlere ve gerçek hayattaki kültürel arkadaşlıklara odaklanıyor.

Chong, yakın zamanda İngiltere'de artan göçmen karşıtı söylemlerin ve olayların filmin konusunu daha da acil hale getirdiğini ifade ediyor. Film, sadece İngiliz Hong Konglu göçmenlere değil, tüm göçmen topluluklarına hitap etmeyi ve insanları bir araya getiren bir sanat eseri olmayı amaçlıyor.

BFI Londra Film Festivali'ndeki prömiyerin ardından, Chong filmi Hong Kong izleyicisiyle buluşturmayı umuyor ve gelecekteki projelerinde gerilim ve kara komedi türlerine yönelmeyi planlıyor. Chong, özellikle “Slow Horses” ve “The Gentlemen” gibi erkek egemen hikayeleri yöneten kadın yönetmen sayısının artmasını istediğini vurguluyor. Bu dilek, Avrupa genelinde kadın kreatif gücünün yükselişiyle örtüşse de, sektördeki muhafazakâr direncin devam ettiğini gösteriyor. Örneğin, Belçika'nın Flanders bölgesinde kadın profesyonellerin sayısı son yıllarda hızla artarak %41 seviyelerine ulaşmasına rağmen, kıdemli sektör profesyonelleri karar vericilerin 'güvenlik' arayışıyla hareket ettiğini ve bunun da kadınların hala 'güvenli seçenek' olarak görülmemesine yol açtığını belirtiyor. Sektördeki bu muhafazakâr yaklaşıma dair detaylı bilgiyi Flanders TV'de Kadın Yönetmenlerin Yükselişi ve Muhafazakârlık başlıklı haberimizden okuyabilirsiniz.

Kaynak: Bu haber, yönetmen Calif Chong ile Variety tarafından gerçekleştirilen röportaj temel alınarak hazırlanmıştır: Variety'den Calif Chong Röportajı