Hollywood'un sevilen isimlerinden, Oscar ödüllü aktör Brendan Fraser, son filmi “Rental Family”nin Londra gösterimi sonrasında düzenlenen Soru-Cevap (Q&A) etkinliğinde izleyicilere son derece samimi ve duygusal bir itirafta bulundu. Fraser, proje üzerinde çalışmanın kendisine uzun süredir mücadele ettiği kişisel güvensizlikleri ve öz şüpheleri aşmasında kritik bir rol oynadığını dile getirdi.
Kariyerinde son yıllarda büyük bir geri dönüş yaşayan Fraser, özellikle 2023 yılında “The Whale” ile kazandığı En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ının ardından bile kişisel güvensizliklerle mücadele ettiğini gözler önüne serdi. Aktör, bu samimi açıklamalarıyla yalnızca filmin derin temalarını değil, aynı zamanda Hollywood'daki en tecrübeli isimlerin bile karşılaştığı zihinsel zorlukları da gözler önüne serdi.
“Ben güvensizliklerle boğuşuyorum ve bu filmi yapmak bana yeterince iyi olduğumu, her zaman da öyle olduğumu hatırlattı,” diyen Fraser, “Neden kendime bu kadar zorluk çıkarıyorum? Cevap her zaman oradaydı,” ifadelerini kullandı.
Rental Family Filminin Konusu ve Kültürel Arka Plan
Film, Toronto, Londra ve Tokyo Film Festivallerine seçilerek uluslararası alanda dikkat çekti. “Rental Family”, Fraser’ın canlandırdığı, Tokyo’da sürüklenen bir yabancı olan Philip Vanderplug’ın, Japonya’nın sıra dışı ‘Kiralık Aile’ endüstrisine dahil olmasını konu alıyor. Bu endüstri, insanların akrabalarını veya arkadaşlarını oynamaları için stand-in (yerine geçen) kişiler kiraladığı bir sistemi ifade ediyor.
Filmin uluslararası yolculuğunda önemli bir durak olan 38. Tokyo Uluslararası Film Festivali (TIFF), sadece “Rental Family” gibi dikkat çekici yapımlara ev sahipliği yapmakla kalmadı, aynı zamanda Oscar ödüllü yönetmen Chloé Zhao ve Japon sinemasının ustası Kore-eda Hirokazu gibi önemli isimlerin yer aldığı TIFF Lounge sohbetleriyle de sinema sektörünün geleceğini ve zorluklarını tartışmaya açtı. Festivaldeki bu zirve sohbetleri ve detaylı program hakkında daha fazla bilgi edinmek için Tokyo Film Festivali TIFF’te Chloé Zhao, Kore-eda ve Peter Chan Sohbetleri başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Festivalin bu köklü yapısı, sadece yeni filmleri değil, aynı zamanda Japon sinemasının mirasını da onurlandırdı. Etkinliğin en önemli anlarından biri, kariyerinde 124 farklı yapımda rol almış efsanevi aktris Yoshinaga Sayuri'ye Yaşam Boyu Başarı Ödülü takdim edilmesi oldu. Sayuri’nin son filmi “Climbing for Life” aynı zamanda festivalin açılış filmi olarak da gösterildi. Yoshinaga Sayuri'nin Japon sinemasına katkıları ve Yaşam Boyu Başarı ödülü hakkında daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.
Yönetmen ve ortak yazar Hikari, filmin fikrinin pandemi sırasında ortaya çıktığını belirtti. Ortak yazar Stephen Blahut'ın Tokyo'da rastgele bir iş ilanı ararken 'kiralık aile' işine denk gelmesiyle senaryo şekillendi. Hikari, filmin modern çağın getirdiği izolasyon ve bağlantı eksikliğini irdelediğini vurguladı.
Yalnızlık ve Aidiyet Arayışı: Oyuncu Kadrosunun Kişisel Bağlantıları
Filmin oyuncu kadrosu da yalnızlık ve yerinden olma temalarına kişisel deneyimleriyle yaklaştı. Bu durum, projenin sadece bir senaryo değil, aynı zamanda evrensel insani duyguların bir yansıması olduğunu gösteriyor.
- Takehiro Hira: Filmde hayatında büyük bir boşluk olan işkolik bir karakteri canlandıran Hira, 15 yaşındayken ABD’de öğrenci olduğu dönemdeki tecrübelerine atıf yaptı. Hira, “Philip’in yatağın üzerinde oturduğu gibi, ben de o odada tek başıma çok fazla gün, hatta Noel geceleri geçirdim. Filmi ilk izlediğimde o sahne beni ağlattı,” dedi.
- Mari Yamamoto: Çocukluk dönemindeki yer değiştirme (Japonya’dan İngiltere’ye ve tekrar Japonya’ya dönüş) deneyiminin, kendisini sürekli bir yabancı gibi hissetmesine neden olduğunu anlattı. Karakternin başkalarına faydalı olmaktan anlam bulmasını bu aidiyetsizlik duygusuyla ilişkilendirdi: “İnsanlar bağlantı kurmak istiyor ama aynı zamanda birine faydalı olmanın da anlam taşıdığını hissediyor.”
Eleştirel Bakış: Kiralık Aile Kavramının İki Yüzü
“Rental Family” konsepti, modern toplumların yüzleştiği derin bir ironiyi ortaya koyuyor. Bir yanda, teknolojik olarak birbirine bağlı olsak da duygusal olarak hiç bu kadar izole olmamıştık. İnsanların sevgi, kabul veya sadece bir Noel yemeği için profesyonel bir stand-in kiralaması, toplumsal bağların ne denli zayıfladığının üzücü bir göstergesi olabilir. Öte yandan, filmdeki aktör Akira Emoto'nun karakteri aracılığıyla vurgulanan bir karşıt görüş de var: Yalnızlığın illa ki kötü bir şey olmadığı, yaşamın içinde zenginlik bulmanın bir yolu olabileceği fikri.
Fraser ayrıca, bu ilk sinema filmi olmasına rağmen genç rol arkadaşı Shannon Gorman’ı övdü ve onun “şaşırtıcı bir duygusal bant genişliğine” sahip olduğunu belirtti.
Pandemi ve endüstriyel grevler gibi zorluklara rağmen çekimleri beş yıl süren bu dikkat çekici yapım, izleyicilere hem Japonya'nın ilginç bir sosyal dinamiğini sunuyor hem de küresel ölçekte kendini yeterli hissedip hissetmeme, ait olma ve yalnızlıkla başa çıkma temalarını inceliyor.
Kaynak
Bu haberin hazırlanmasında Variety'de yayımlanan orijinal metin esas alınmıştır.