Bir zamanlar televizyon ödüllerinin üvey evladı muamelesi gören bilim kurgu, korku ve çizgi roman uyarlamaları, artık Emmy Ödülleri'nin kırmızı halısında en prestijli adaylıkları topluyor. Ancak Emmy'ler sadece tür dizilerinin yükselişine sahne olmuyor; aynı zamanda televizyonun köklü isimlerini de onurlandırmaya devam ediyor. Örneğin, Gündüz Kuşağı Emmy Ödülleri kapsamında, 'Inside Edition' programının 30 yıllık efsanevi sunucusu Deborah Norville'e Yaşam Boyu Başarı Ödülü verilmesi, törenin bu geleneği sürdürdüğünü gösteriyor. The Last of Us'ın duygusal kıyamet sonrası dramı, The Penguin'in karanlık suç dünyası, Andor'un politik gerilimi ve Apple TV+'ın distopik iş yeri gerilimi Severance... Bu yapımlar, 'tür' dizilerinin artık sadece görsel efektlerden ibaret olmadığını, aksine televizyonun en derinlikli ve etkileyici hikayelerini anlatabildiğini kanıtlıyor. Peki, bu devrim nasıl gerçekleşti? Cevap, uzay gemilerinde ya da mantar zombilerde değil, karakterlerin ruhunda gizli.
Zombilerin Ötesinde: Başarının Sırrı İnsan Hikayeleri
HBO'nun rekorlar kıran dizisi The Last of Us'ın yaratıcısı Craig Mazin'e göre, bu dönüşümün tohumları Peter Jackson'ın Yüzüklerin Efendisi üçlemesiyle atıldı. Mazin, o filmlerin fantastik elementleri küçümsemek yerine onlara saygı duyarak ve kaliteli bir anlatımla birleştirerek türe olan bakışı değiştirdiğini belirtiyor. Mazin, televizyonda da her şeyin senaryonun kalitesine bağlı olduğunu vurguluyor.
“Bir menajerin oyuncusuna, ‘Dinle, bu dizi mantar zombiler hakkında. Ama aslında değil. Bu bir baba ve kızı hakkında. Kayıp, umut, intikam ve topluluk