Elektrikli araçların (EV) yaygınlaşmasıyla birlikte, şarj altyapısı ve erişilebilirlik konuları da giderek daha fazla önem kazanıyor. Özellikle Tesla'nın geniş Supercharger ağı, Tesla dışı elektrikli araç sahipleri için büyük bir cazibe merkezi haline geldi. Ancak, farklı şarj portları ve Supercharger kablolarının kısalığı gibi sorunlar, birçok sürücü için beklenmedik zorluklar yaratabiliyor. Bu zorluklar devam ederken, 2025 Hyundai Ioniq 5 gibi bazı yeni modellerin fabrika çıkışı NACS (North American Charging Standard) şarj portu ile piyasaya sürülmesi, adaptör ihtiyacını ortadan kaldırsa da, Supercharger deneyiminde hala beklenmedik sorunlar yaşandığını gösteriyor.

Bu şarj altyapısı eksikliği, özellikle uzak ve doğal güzellikleriyle öne çıkan alanlarda daha da belirginleşiyor. Örneğin, 2023 yılında 332 milyon ziyaretçiyi ağırlayan ABD ulusal parklarında, 63 park genelinde yalnızca yaklaşık 100 elektrikli şarj istasyonu bulunması ve bunların çoğunun daha yavaş Seviye 2 üniteleri olması, elektrikli araç sahipleri için önemli bir endişe kaynağı oluşturuyor. Parkların uzaklığı, mevsimsel kullanım ve yüksek altyapı maliyetleri gibi faktörler, bu alanlardaki şarj ağı kurulumunu yavaşlatarak, uzun mesafeli seyahatleri planlayan EV sürücüleri için ek zorluklar yaratıyor. Bu konudaki detaylara ABD Ulusal Parkları'nda Elektrikli Araç Şarj Sorunu başlıklı haberimizden ulaşabilirsiniz.

Bu sorunlara çözüm arayan şirketlerden biri olan Hansshow, 5 metrelik NACS'tan CCS1'e dönüştürücü özellikli bir uzatma kablosu piyasaya sürdü. Yaklaşık 600 dolarlık fiyat etiketiyle dikkat çeken bu ürün, başta Rivian R1T/R1S ve Ford F-150 Lightning gibi araçların şarj portu konumundan kaynaklanan sıkıntıları gidermeyi hedefliyor. Peki, bu iddialı çözüm gerçekten elektrikli araç sahiplerinin hayatını kolaylaştırıyor mu, yoksa beraberinde yeni riskler mi getiriyor?

Supercharger Kullanımının Zorlukları: Neden Bir Uzatmaya İhtiyaç Duyuluyor?

Kuzey Amerika Şarj Standardı (NACS) portuna sahip Tesla dışı elektrikli araçların Supercharger istasyonlarında şarj olabilmesi için NACS'tan CCS1'e bir adaptöre ihtiyaç duyuluyor. Ancak adaptör tek başına her zaman yeterli olmuyor. Tesla Supercharger'ların çoğu (özellikle V3 versiyonları), şarj portu aracın sol arka tarafında bulunan Tesla modelleri düşünülerek tasarlanmış kısa kablolara sahip. Bu durum, öte yandan, 2025 Hyundai Ioniq 5 gibi doğrudan NACS şarj portuyla gelen yeni nesil elektrikli araçlar bile, Tesla Supercharger'larda beklentilerin altında bir şarj deneyimi yaşayabiliyor. Hyundai Ioniq 5'in altı aylık bir kullanıcı incelemesi, güçlü DC hızlı şarj istasyonlarında sorunsuz ve hızlı şarj olurken, Supercharger'larda şarj sürelerinin uzadığına ve hatta başarısız şarj denemeleriyle karşılaşıldığına işaret ediyor. Bu durum, yalnızca adaptör ihtiyacı olan araçlar için değil, aynı zamanda NACS portuyla donatılmış yerel EV'ler için de mevcut Supercharger altyapısının optimizasyon ihtiyaçlarını ortaya koyuyor. 2025 Hyundai Ioniq 5'in NACS şarj portu deneyimi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

• Rivian R1S ve R1T gibi popüler elektrikli pickup ve SUV'lar,
• Ford F-150 Lightning,
• Chevy Blazer EV gibi modellerin

şarj portları genellikle aracın ön sol tarafında yer aldığından, Supercharger kablolarının bu portlara ulaşmasını zorlaştırıyor. Bu da sürücülerin aracı şarj cihazına garip açılarla park etmesine veya bazen hiç şarj edememesine neden olabiliyor.

Hansshow'dan Gelen Çözüm Vaadi: Hem Adaptör Hem Uzatma

İşte tam da bu noktada Hansshow, hem NACS'tan CCS1'e adaptör görevi gören hem de 5 metrelik uzatma imkanı sunan ürünüyle 'iki sorunu tek bir çözümle' gidermeyi vadediyor. Ürün, teoride ilk nesil Rivian R1S/R1T ve Ford F-150 Lightning sahipleri için büyük bir kolaylık sunabilir gibi görünüyordu. Ayrıca, konektörler içerisinde sıcaklık 85 santigrat dereceye (185 Fahrenheit) ulaştığında şarjı otomatik olarak durduran iki termal sensöre sahip olması da kağıt üzerinde bir güvenlik özelliği olarak öne çıkıyor.

Uzman Görüşü ve Güvenlik Endişeleri: "Güvenli Değil"

Ancak, InsideEVs.com'dan şarj uzmanı ve içerik yazarı Tom Moloughney'in yaptığı detaylı incelemeler, Hansshow'un uzatma kablosunun ciddi eksiklikler olduğunu ortaya koydu. Moloughney, ürünü güvenlik açısından 'tavsiye etmediğini' açıkça belirtiyor.

Tehlikeli Bir Tasarım Hatası: Şarjı Durdurmayan Tuş

"İnsanlar talimat kılavuzlarını okumazlar." - Tom Moloughney

Ürünün en kritik güvenlik sorunu, NACS konektöründeki serbest bırakma tuşunun şarj seansını durdurmaması. Bu, eğer kullanıcı yanlışlıkla uzatma kablosunu NACS tarafından önce çıkarırsa, güç akışı devam edeceği için büyük bir elektrik arkı oluşmasına neden olabilir. Bu durum, hem kullanıcı için ciddi bir güvenlik riski oluşturur hem de araca ve şarj ekipmanına zarar verebilir. Şirket, talimatlarda önce CCS1 tuşu veya Tesla uygulaması üzerinden şarjın durdurulması gerektiğini belirtse de, Moloughney'nin de haklı olarak belirttiği gibi, çoğu kullanıcı bu talimatları okumaz veya göz ardı eder. NACS ucundaki tuşun şarjı kesmesi çok daha güvenli bir tasarım olurdu.

Performans Testleri Hayal Kırıklığı Yarattı

Güç Sınırlamaları ve Uzun Şarj Süreleri

Hansshow'un web sitesine göre, uzatma kablosu maksimum 250 amper ve 1.000 volt ile 250 kW'a kadar güç desteği sunuyor. Ancak piyasadaki birçok elektrikli araç, kısa süreliğine de olsa 500 amperden fazla akım talep edebiliyor. Bu durum, uzatma kablosunun bazı senaryolarda beklenildiği gibi çalışmayacağı anlamına geliyor.

Yapılan testlerde elde edilen şarj süreleri farkı ise oldukça çarpıcı:

• Ford F-150 Lightning (yüzde 10'dan yüzde 50'ye):
  • Uzatma kablosu ile: 30 dakika
  • Sertifikalı NACS'tan CCS1 adaptörü ile: 24 dakika

Uzatma kablosu kullanımı, şarj süresini önemli ölçüde uzatıyor. Bu bulgulara ek olarak, NACS şarj portuyla donatılmış 2025 Hyundai Ioniq 5 gibi araçların bile Tesla Supercharger'larda şarj sürelerinin diğer yüksek güçlü DC hızlı şarj istasyonlarına kıyasla daha uzun olduğu ve %10'dan %80'e şarjın 20 dakika yerine 30 dakika sürebildiği belirtiliyor. Bu durum, uzatma kablosu kullanımı olmadan bile Supercharger'ların performansının bazı beklentilerin altında kalabileceğini gösteriyor.

Aşırı Isınma ve Kesintiler: Rivian R1S Deneyimi

Bir Gen1 Rivian R1S üzerinde yapılan testler daha da kötü sonuçlar verdi:

• Boş batarya ile şarj etmeye başlandığında, kablo 'çok sıcak' uyarısı vererek sadece birkaç dakika sonra şarjı durdurdu.
• 15 dakika bekledikten sonra tekrar takıldığında, bir dakika sonra yine şarjı kesti.
• Farklı bir istasyonda denendiğinde, Rivian R1S yüzde 10'dan yüzde 34'e kadar şarj oldu, ancak daha sonra yine durdu ve herhangi bir hata mesajı olmaksızın şarj etmeyi reddetti.
• Aynı R1S, aynı konumda standart bir NACS'tan CCS1 adaptörle yüzde 10'dan yüzde 60'a 26 dakikada şarj olabildi.

Bu testler, Hansshow uzatma kablosunun, bazı araçlar için aşırı ısınma ve güvenilir olmayan şarj deneyimi sunduğunu net bir şekilde gösteriyor.

Garanti Sorunu ve Pazar Durumu: Riskler ve Alternatifler

Elektrikli araç sahiplerinin göz önünde bulundurması gereken bir diğer önemli konu ise garanti meselesi. Şarj seansı sırasında herhangi bir sorun yaşanması durumunda, otomobil üreticileri, üretici tarafından tavsiye edilmeyen şarj adaptörleri veya uzatma kabloları kullanıldığında aracın garantisini geçersiz kılabilir. Bu da ciddi maliyetli tamiratlarla karşı karşıya kalınmasına yol açabilir.

Bu garanti ikilemine yakın zamanda bir örnek, Jaguar I-Pace sahiplerinin Tesla Supercharger ağına erişim kazanmasıyla yaşandı. Tesla'nın desteklenen üreticiler listesine Jaguar Land Rover'ı eklemesiyle I-Pace sahipleri Supercharger kullanma imkanına kavuşsa da, Jaguar'ın henüz resmi olarak onaylanmış bir NACS'ten CCS1'e adaptör sağlamaması büyük bir sorun teşkil ediyor. Bu durum, I-Pace sahiplerini üçüncü taraf, onaylanmamış adaptörleri kullanmaya zorluyor ve şarj sırasında olası bir sorunda araçlarının garantisinin geçersiz sayılması riskini beraberinde getiriyor. Özellikle I-Pace'in batarya yangın riskleri nedeniyle geçmişte birden fazla geri çağırma yaşadığı düşünüldüğünde, bu garanti belirsizliği kullanıcılar için endişe verici bir durum yaratıyor. Benzer bir şekilde, piyasaya sürülecek olan 2026 Nissan Leaf'in de fabrika çıkışı NACS şarj portu ile gelmesi bekleniyor. Bu tür gelişmeler, sektörde ortak bir şarj standardına doğru ilerlemeyi gösterirken, mevcut Supercharger ağının ve araçların bu yeni standarda tam adaptasyon sürecinde hala bazı performans ve uyumluluk sorunları yaşandığını ortaya koyuyor. Bu konudaki detaylı bilgilere Jaguar I-Pace Tesla Supercharger Erişimi Garanti İkilemi başlıklı haberimizden ulaşabilirsiniz.

Şu anda Hansshow'un NACS'tan CCS1'e dönüştürücü özellikli uzatma kablosu, piyasada satılan tek ürün olma özelliğini taşıyor. A2Z gibi başka şirketler de NACS'tan NACS'a uzatma kabloları üzerinde çalışsa da, bu ürünler henüz satışa sunulmuş değil ve yılın son çeyreğinde piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Sonuç: Beklentiler ve Gerçekler Arasındaki Uçurum

Hansshow'un Supercharger uzatma kablosu, elektrikli araç sahiplerinin yaşadığı şarj erişimi sorunlarına pratik bir çözüm gibi görünse de, güvenlik ve performans eksiklikleri nedeniyle şu an için tavsiye edilmiyor. Kısa Supercharger kabloları ve adaptör ihtiyacı devam eden bir sorun olsa da, mevcut çözümün beraberinde getirdiği riskler, vaat ettiği kolaylıktan daha ağır basıyor. Elektrikli araç şarj ekosisteminin gelişimi devam ederken, tüketicilerin güvenilir, sertifikalı ve güvenlik standartlarına uygun çözümleri beklemesi daha akıllıca olacaktır. Bu tür ürünleri kullanmadan önce detaylı araştırma yapmak ve gerekirse uzman görüşü almak hayati önem taşımaktadır.

Kaynak: Daha fazla detay ve orijinal inceleme için InsideEVs.com adresini ziyaret edebilirsiniz.