Mercedes-AMG GT XX Konsepti Elektrikli Araç Rekorlarını Alt Üst Etti: Nardo'da Kırılan 25 Rekor Geleceği Şekillendiriyor

Haber Merkezi

26 August 2025, 12:31 tarihinde yayınlandı

Mercedes-AMG GT XX Konsepti, Elektrikli Araç Rekorlarını Alt Üst Etti: Geleceğin Otomobili Nardo'da Tarih Yazdı

Otomotiv dünyası, özellikle elektrikli araç teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmelerle her geçen gün yeni bir dönüm noktasına ulaşıyor. Bu gelişmelerin en çarpıcı örneklerinden biri de Mercedes-AMG'den geldi. Markanın merakla beklenen elektrikli üretim modeli AMG GT dört kapılı coupe'nin ön izlemesi niteliğindeki Mercedes-AMG GT XX konsepti, İtalya'nın meşhur Nardo Pisti'nde düzenlediği sekiz günlük test maratonunda tam 25 yeni rekor kırarak adından söz ettirdi.

Nardo Pisti'nde Tarihi Bir Başarı: 24 Saat ve Dünya Turu Rekorları

Mercedes-AMG GT XX konsepti, sadece birkaç rekor kırmakla kalmadı; uzun mesafe elektrikli sürüş ve dayanıklılık konusunda sınırları zorladı. Aracın en dikkat çekici başarılarından biri, 24 saat içinde tam 5.479 kilometre (3.405 mil) yol kat etmesi oldu. Bu, daha önce XPeng P7 tarafından kırılan rekoru 1.518 kilometre (943 mil) farkla geride bırakarak çıtayı oldukça yükseltti.

Ancak başarılar bununla sınırlı kalmadı. İki konsept araçtan oluşan ekip, neredeyse aralıksız sekiz gün boyunca direksiyon başında kalarak, Dünya'nın çevresine eşdeğer bir mesafe olan 40.075 kilometreyi (24.901 mil) sadece 7 gün, 13 saat, 24 dakika ve 7 saniyede tamamladı. Bu, daha önce eşi benzeri görülmemiş bir dayanıklılık ve performans gösterisiydi. Testin sonunda 25.000 mil sınırını da aşarak, 7 gün, 14 saat, 9 dakika ve 52 saniyelik yeni bir kilometre taşına ulaşıldı.

Bu rekor denemesinde, F1 pilotu George Russell'ın da aralarında bulunduğu 17 kişilik bir sürücü ekibi, ikişer saatlik vardiyalarla dönüşümlü olarak görev aldı. Araçlar, şarj molaları dışında neredeyse hiç durmadan, sabit 300 km/s (186 mil/s) hızla seyretti.

Teknolojinin Sınırları: Hızlı Şarj ve Yüksek Performans

Bu olağanüstü performansın arkasında, Mercedes-AMG'nin en yeni elektrikli araç teknolojileri yatıyor. GT XX konsepti, üç adet yağ soğutmalı Yasa eksenel akı elektrik motoruyla güçlendirilmiş. Bu motorlar toplamda 1.360 beygir gücünün üzerinde bir güç üreterek araca nefes kesici bir ivme kazandırıyor. Sistem çoğunlukla arkadan çekişli çalışırken, ön elektrik motoru gerektiğinde takviye görevi görüyor.

Aracın batarya teknolojisi de rekorların kırılmasında kritik bir rol oynadı. Yeni geliştirilmiş silindirik nikel kobalt manganez alüminyum (NCMA) hücrelere sahip batarya paketi, kilogram başına 300 watt-saatlik etkileyici bir enerji yoğunluğu sunuyor. 3.000'den fazla hücre içeren bu pakette, her bir hücrenin sıcaklığı iletken olmayan bir yağ soğutma sistemiyle doğrudan düzenlenebiliyor. 800V'un üzerindeki nominal voltaj sayesinde, GT XX, 850 kW'ın üzerinde DC hızlı şarj gücünü kabul edebiliyor. Mercedes-AMG'ye göre, bu sayede araç sadece beş dakikalık şarjla yaklaşık 400 kilometre (248 mil) menzil kazanabiliyor. Bu, uzun yolculuklarda menzil ve şarj endişesini büyük ölçüde ortadan kaldırma potansiyeli taşıyor. Ancak bu kadar yüksek şarj hızlarına ulaşmak, elektrikli araç batarya teknolojisinde önemli bir mühendislik meydan okuması teşkil etmektedir. Nitekim, Rivian CEO'su RJ Scaringe'ye göre, hızlı şarj yeteneği genellikle bir batarya hücresinin enerji yoğunluğu ile ters orantılıdır; yani süper hızlı şarj olan bir batarya yapabilirken, bu batarya çok az enerji depolayabilir ve aracın menzili kısıtlı kalabilir. Scaringe, "Bu konularda doğru dengeyi bulmaya çalışıyoruz. Ancak şimdiye kadar bildiğimiz kadarıyla enerji yoğunluğunu kaybetmeden hızlı şarj olmaya giderek daha fazla odaklanıyoruz." diyerek bu denge arayışının önemini vurgulamıştır. Ayrıca, Scaringe hızlı şarjın batarya ömrü üzerindeki olumsuz etkilerine de değinerek, "Çok hızlı şarj edebiliriz, ancak hücrenin dayanıklılığını öldürürsünüz" uyarısında bulunmuştur. Bu durum, 850 kW gibi güçlerle şarjın bataryaların uzun vadeli sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Bu tür saf elektrikli araçların yanı sıra, menzil uzatıcı elektrikli araç (EREV) teknolojisi de özellikle uzun menzilli sürüşlerde şarj endişesini ortadan kaldıran farklı bir çözüm sunmaktadır. Örneğin, Çin pazarında 1500 kilometreye varan toplam menzil sunan IM LS6 EREV gibi modeller, benzinli bir jeneratör aracılığıyla bataryaları şarj ederek elektrikli sürüşün kesintisiz devamlılığını sağlar ve bu alanda Tesla gibi rakiplerine karşı iddialı bir konumda yer almaktadır. Ayrıca, bazı elektrikli araçlar batarya seviyesi %0'a düşse bile önemli bir "güvenlik tamponu" sunarak menzil kaygısını farklı bir yolla azaltmaktadır; 2026 Chevrolet Silverado EV Trail Boss'un son testinde batarya %0'a düştükten sonra bile yaklaşık 80 km daha yol kat etmesi, bu tür yaklaşımların sürücülere sunduğu ek pratikliği ve güveni gözler önüne sermiştir.

Kırılan Rekorlar: Sayılarla Bir Zafer Hikayesi

Aşağıdaki tablolar, Mercedes-AMG GT XX konseptinin kırdığı bazı mesafe ve zaman rekorlarını detaylandırmaktadır. Bu rakamlar, markanın mühendislik yeteneklerinin ve elektrikli araç teknolojisindeki ilerlemesinin bir kanıtıdır.

Mesafe Rekorları (Kilometre ve Mil)

Kilometre Kilometre Süresi Mil Mil Süresi
200008s:40d:34,22s20000d:14s:03d:10,25s
396117s:14d:42,06s50001d:11s:27d:03,47s
500021s:54d:47,48s100002d:23s:15d:45,04s
73001d:08s:07d:58,11s150004d:11s:52d:28,70s
100001d:20s:10d:00,45s200006d:00s:23d:07,85s
200003d:16s:41d:52,75s250007d:14s:09d:52,47s
211963d:22s:03d:22,22s
250004d:15s:44d:51,02s
300005d:14s:26d:53,71s
400007d:13s:02d:59,47s
400757d:13s:24d:07,10s

Zamana Karşı Mesafe Rekorları

Saat Kilometre
122749.924
245478.881
4810859.526
7216250.444
9621632.451
12026807.575
14432099.133
16837259.955

Konseptten Üretime: Gelecek Beklentileri ve Eleştirel Bakış

Sen,Nexus Değer Katıyor: Bu rekorlar, bir konsept otomobilin ideal pist koşullarında elde ettiği başarılardır. Ancak bu, Mercedes-AMG'nin seri üretim elektrikli araçlarında sunacağı potansiyel performansı ve teknolojiyi gözler önüne seriyor. Elbette, bu denli güçlü motorlara, özel bataryalara ve ultra hızlı şarj altyapısına sahip bir aracın maliyeti yüksek olacaktır. Tüketiciler için önemli olan, bu teknolojilerin zamanla daha uygun fiyatlı modellere nasıl entegre edileceği ve günlük kullanımda ne kadar verimli olacağıdır. Özellikle 850 kW gibi şarj gücü sunan istasyonların yaygınlığı ve bu hızın batarya ömrüne uzun vadeli etkileri, dikkatle izlenmesi gereken konular arasında yer alıyor. **Bu noktada, menzil uzatıcı elektrikli araçlar (EREV) gibi farklı yaklaşımlar, batarya maliyetlerini optimize ederek ve uzun menzil kaygısını gidererek daha geniş kitlelere ulaşma potansiyeli sunmaktadır. Ancak EREV'lerin hala içten yanmalı bir motora sahip olması, onları tamamen sıfır emisyonlu olmaktan çıkarırken, tam elektrikli dönüşüm yolculuğunda bir köprü teknolojisi olarak mı yoksa kalıcı bir alternatif olarak mı konumlanacakları sorusu da sektörde tartışılmaya devam etmektedir. Bu tartışmaya paralel olarak, General Motors'un Chevrolet Silverado EV Trail Boss modelinde uyguladığı 205 kWh'lik devasa batarya stratejisi gibi 'büyük batarya, uzun menzil' yaklaşımları, menzil kaygısını gidermede etkili bir çözüm sunsa da, ağırlık artışı, daha yüksek üretim maliyetleri ve uzun şarj süreleri gibi eleştirel yönleri de beraberinde getirmektedir. Buna karşılık, Ford gibi bazı üreticiler, daha verimli aktarma organları ve optimize edilmiş batarya boyutları (örneğin F-150 Lightning'den üçte bir oranında daha küçük bataryalarla benzer menzili hedefleyerek) ile daha hafif ve uygun maliyetli çözümler sunmayı hedeflemekte, elektrikli araçları daha geniş kitlelere ulaştırma stratejisi izlemektedir.** Elektrikli araç bataryalarının geleceği konuşulurken, Rivian CEO'su RJ Scaringe'nin görüşleri de önem arz etmektedir. Scaringe, katı hal bataryalar gibi "kutsal kâse" olarak görülen teknolojilerin ticari hazır bulunuşluğu etrafındaki 'gürültünün' gerçeğin bir abartısı olabileceğini, yeni bir batarya teknolojisinin seri üretilebilir ve güvenilir olması gerektiğini belirtmiştir. Mevcut teknolojilerin optimizasyonunun ve maliyet etkinliğinin kısa ve orta vadede kritik olacağını vurgulayan Scaringe, Rivian'ın R2 crossover modelinde uyguladığı, bataryaları aracın yapısal bir parçası haline getirerek ve paketlemede yenilikler yaparak "muazzam miktarda maliyet tasarrufu" sağlama stratejisini örnek göstermiştir. Bu yaklaşımlar, yüksek performanslı konsept araçlarda görülen ileri teknolojilerin, daha uygun maliyetli ve günlük kullanıma uygun elektrikli araçlara nasıl adapte edilebileceği konusunda önemli ipuçları sunmaktadır. **Scaringe'nin bu konudaki detaylı analizleri ve batarya teknolojilerinin geleceğine dair öngörüleri için buraya tıklayabilirsiniz.**

Mercedes-AMG GT XX konsepti, gelecek nesil elektrikli araçların ne kadar ileri gidebileceğinin bir göstergesi. Bu konseptin, yakında yollara çıkacak olan Mercedes-AMG GT dört kapılı coupe modeline oldukça benzer olması bekleniyor. Dolayısıyla, bu denli yüksek performans ve dayanıklılık, markanın seri üretim modellerinde de karşımıza çıkabilir. Ayrıca, bu rekorlara imza atan teknolojilerin, zaman içinde daha geniş kitlelere ulaşacak daha uygun fiyatlı Mercedes-Benz elektrikli modellerine de entegre edilmesi bekleniyor. Bu durum, genel elektrikli araç pazarının menzil ve şarj kaygısı gibi temel sorunlarına kalıcı çözümler sunma potansiyeli taşıyor.

Sonuç: Elektrikli Geleceğin Şafağı

Mercedes-AMG GT XX konseptinin Nardo Pisti'nde kırdığı 25 rekor, elektrikli otomobil teknolojisinin geldiği noktayı ve gelecekte bizi nelerin beklediğini açıkça ortaya koyuyor. Yüksek performans, olağanüstü menzil ve devrim niteliğindeki hızlı şarj kapasitesi, elektrikli araçların sadece çevre dostu olmakla kalmayıp, aynı zamanda heyecan verici ve sınırları zorlayan bir sürüş deneyimi sunabileceğini kanıtlıyor. Mercedes-AMG, bu konseptle elektrikli geleceğin sadece bir hayal olmadığını, aynı zamanda çok yakın bir gerçeklik olduğunu gözler önüne serdi.

Kaynak: Daha fazla bilgi için InsideEVs adresini ziyaret edebilirsiniz.