Hyundai'den Yazılım Hamlesi: Pleos Connect ile Dijital Deneyimde Yeni Bir Dönem Başlıyor

Haber Merkezi

19 September 2025, 08:58 tarihinde yayınlandı

Hyundai, Pleos Connect ile Yazılım Devrimine Hazırlanıyor: Tesla'ya Rakip Olacak mı? - Sen,Nexus

Güney Koreli otomotiv devi Hyundai, donanım kalitesi ve elektrikli araçlardaki başarılı menzil/şarj süreleriyle sektörde kendine sağlam bir yer edinmiş olsa da, araç içi yazılım deneyimi konusunda eleştirilerin hedefi olabiliyordu. Ancak bu durum, şirketin 2026 yılının ikinci çeyreğinden itibaren elektrikli, hibrit ve benzinli modellerinde sunmaya başlayacağı yeni nesil işletim sistemi Pleos Connect ile kökten değişmeye hazırlanıyor.

Pleos Connect Nedir ve Neler Vadediyor?

Hyundai Motor Grubu'nun yıllık CEO Yatırımcı Günü'nde tanıtılan Pleos Connect, aslında iki ana bileşenden oluşuyor: Temel yazılım yığını olan Pleos Vehicle OS ve araç içi bilgi-eğlence sistemi olarak öne çıkan Pleos Connect. Şirket içinde geliştirilmiş olsa da, sistemin Android Automotive İşletim Sistemi tabanlı olması, tanıdık bir kullanıcı deneyimi sunacağının işaretlerini veriyor. General Motors, Volvo ve Polestar gibi markaların da tercih ettiği bu altyapı, ses tanıma, hız ve Google Haritalar entegrasyonu gibi konularda oldukça başarılı kabul ediliyor.

Öne Çıkan Pleos Connect Özellikleri:

  • Gelişmiş Sürücü Profilleri: Her kullanıcı için kişiselleştirilebilir, kapsamlı sürücü profilleri.
  • Çoklu Pencere Desteği: Ekranda aynı anda üç farklı pencere (navigasyon, müzik, şarj bilgisi gibi) çalıştırma imkanı.
  • Üçüncü Taraf Uygulama Mağazası: Geliştiricilere açık bir uygulama ekosistemiyle daha fazla işlevsellik.
  • Yapay Zeka Entegrasyonu: Daha akıllı ve sezgisel bir araç deneyimi.
  • Kapsamlı OTA Güncellemeleri: Araçların fabrikadan çıktıktan sonra bile sürekli gelişimini sağlayan gerçek zamanlı güncellemeler.

Tesla ve Çinli Rakiplere Meydan Okuma

Hyundai'nin bu yazılım atılımı, sektördeki büyük bir değişimin yansıması. Hyundai Araç Mimarisi ve Entegrasyon Merkezi Başkanı Jihan Ryu'nun belirttiği gibi, otomotiv endüstrisi artık sadece kaliteli araç üretip satmaktan ibaret değil; yazılımın gücü, araçların fabrikadan çıktıktan sonra bile sürekli evrim geçirmesinin önünü açıyor. Pleos Connect'in önizlemeleri, Tesla'nın minimalist ve işlevsel bilgi-eğlence sistemine benzer bir arayüz sunduğunu gösteriyor. Sık kullanılan uygulamalar için alt çubuk, büyük harita ekranı, şarj ve menzil verileri gibi unsurlar, Çinli gelişmiş elektrikli araçlarda da görülen başarılı bir yaklaşıma işaret ediyor.

Tesla'nın yazılım yetenekleri sadece sürüş deneyimiyle sınırlı kalmıyor; araç bakımını kolaylaştıran ve olası hasarları önleyen pratik özellikler de sunuyor. Örneğin, 2021'de kullanıma sunulan "Oto Yıkama Modu" (Car Wash Mode), otomatik veya manuel yıkama sırasında aracın hassas sistemlerini korumak için camları kapatıyor, şarj portunu kilitliyor, otomatik silecekleri ve Sentry Modu'nu devre dışı bırakıyor. Özellikle konveyör bantlı otomatik yıkamalarda "Serbest Yuvarlanma" (Free Roll) özelliği, aracın frenleri devreye girmeden sorunsuz ilerlemesini sağlıyor. Bu modun etkinleştirilmemesi, pahalı elektronik arızalara veya aracın yıkama bandından çıkması gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Bu hayati mod hakkında daha detaylı bilgi için Tesla Oto Yıkama Modu neden hayati başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Ancak, Tesla'nın yazılım alanındaki "tam otonom sürüş" (FSD) sisteminin gerçek dünya koşullarındaki performansı, özellikle New York gibi zorlu şehir trafiğinde hala önemli eksiklikler barındırıyor. Son yapılan bir deneyde, FSD'nin Brooklyn trafiğinde ani gelişen durumlara (örneğin agresifçe şeride giren bir kamyon, okul otobüsünün dur işaretleri veya siren çalan itfaiye aracı) tepki vermekte yetersiz kaldığı ve insan müdahalesi gerektirdiği gözlemlendi. Tesla'nın sadece kameralara dayalı vizyon tabanlı yaklaşımı, Waymo ve Zoox gibi lidar ve radar kullanan rakiplerine kıyasla eleştirilere yol açarken, FSD'nin vaat ettiği "tam otonomi" seviyesine ulaşmakta zorlandığı belirtiliyor. Bu detaylı trafik deneyimi hakkında daha fazla bilgi almak için Tesla FSD New York Trafik Otonom Sürüş Deneyimi içeriğimize göz atabilirsiniz.

Otomotiv endüstrisindeki yazılım odaklı bu gelişim sadece araç içi işletim sistemleri ve otonom sürüşle sınırlı kalmıyor. Japon otomotiv devi Toyota da plug-in hibrit (PHEV) araç sahiplerinin önemli bir sorununa, yani araçlarını düzenli şarj etmeme alışkanlığına, yenilikçi bir yazılım çözümüyle yaklaşıyor. Geliştirdiği akıllı telefon uygulaması ChargeMinder ile Toyota, davranışsal bilim prensiplerini kullanarak kullanıcılara tam zamanında şarj hatırlatıcıları gönderiyor, oyunlaştırma öğeleriyle motivasyonu artırıyor. Yapılan pilot çalışmalar, ChargeMinder'ın PHEV sahiplerinin şarj oranlarını %10'a kadar artırdığını ve kullanıcı memnuniyetini önemli ölçüde yükselttiğini gösteriyor. Bu tür uygulamalar, elektrikli ve hibrit araçların çevresel potansiyelini tam olarak kullanabilmesi ve genel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılabilmesi açısından kritik bir rol oynuyor. Toyota'nın plug-in hibrit şarj uygulaması ChargeMinder hakkında daha fazla bilgi edinmek için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Jihan Ryu, "Onlarca yıldır otomotiv endüstrisi tek bir hedefle tanımlandı: Kaliteli araçlar inşa etmek ve satmak. Bugün bu paradigma kökten değişiyor. Yazılımın gücü, araçların fabrikadan ayrıldıktan çok sonra bile sürekli olarak gelişme potansiyelini açığa çıkardı." ifadelerini kullandı.

Hyundai'nin Yazılımdan Gelir Modeli Hedefi

Pleos Connect, sadece kullanıcı deneyimini iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Hyundai'nin uzun vadeli iş stratejisinin de önemli bir parçası. Şirket, yazılım hizmetleri, indirmeler, yükseltmeler ve diğer dijital özellikler aracılığıyla abonelik bazlı gelir modeline geçiş yapmayı hedefliyor. Hyundai yetkilileri, gelecekte şirket gelirlerinin %30'unun yazılımla ilgili özelliklerden gelmesini umduklarını belirtiyor. Bu durum, bir yandan araç sahiplerine sürekli güncel ve zenginleştirilmiş bir deneyim sunarken, diğer yandan otomobil üreticilerinin geleneksel satış modelleri dışına çıkarak yeni gelir kapıları aradığını gösteriyor. Elbette bu abonelik modellerinin yaygınlaşması, tüketiciler açısından ek maliyetler anlamına geleceği için dikkatle takip edilmesi gereken bir konu.

Piyasaya Etkileri ve Beklentiler

Hyundai'nin bu hamlesi, elektrikli araç pazarında donanım kadar yazılımın da ne denli kritik hale geldiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Pleos Connect'in başarısı, Hyundai'nin sadece araç satışlarında değil, aynı zamanda yazılım tabanlı hizmetler pazarında da lider konumda yer alma potansiyelini belirleyecek. 2026'da ilk hangi modellerde görüleceği henüz açıklanmasa da, bu dijital yükseltme, Hyundai'nin birçok alanda zaten mükemmelleşmiş olan ürün gamına önemli bir katma değer sağlayacak ve sektördeki rekabeti daha da kızıştıracaktır.

Daha fazla bilgi için kaynak: InsideEVs