Teknoloji ve otomotiv dünyasının devlerinden Hyundai Motor Group, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) gelecek nesil araçlar için devasa yatırım planları yapmasına rağmen, siyasi ve ekonomik değişkenlerin yarattığı karmaşık bir tabloyla karşı karşıya. Güney Koreli otomobil üreticisinin ABD'ye sunduğu, binlerce nitelikli istihdam ve ileri teknoloji üretim ekosistemi vaatleri, hem mevcut hem de önceki başkanlık dönemlerinin politikaları nedeniyle beklenmedik engellerle sınanıyor.

Yatırımın Karşılığı: Sürekli Değişen Tarife Engelleri

Hyundai'nin, en büyük küresel pazarı ve en önemli müttefiki olan ABD'de 'iyi partner' olma çabası çelişkili sonuçlar doğuruyor. Özellikle Güney Kore menşeli ithal ürünlere uygulanan tarifeler konusunda belirsizlik hakim. ABD ile Güney Kore arasındaki mevcut %25'lik tarife oranının %15'e düşürülmesi beklenirken, bu indirimin ne zaman yürürlüğe gireceği net değil. Trump yönetiminin, bu indirim karşılığında ABD'de daha fazla doğrudan yatırım talep ettiği rapor ediliyor.

Hyundai, Georgia'daki Metaplant tesisi gibi modern üretim merkezleriyle bu adımları zaten atmış durumda. Bu tesisin, Ioniq 5 ve Ioniq 9 EV'lerinin yanı sıra hibrit modelleri de üretmesi ve bölgede yaklaşık 40.000 dolaylı/doğrudan istihdam yaratması planlanıyor. Benzer şekilde Kia da ABD üretimini artırıyor ve batarya ortak girişimleri kuruyor.

İyi Niyetin Cezası: Biden ve Trump Dönemlerindeki Sürprizler

Hyundai İcra Kurulu Başkanı Euisun Chung'un Washington nezdinde iyi izlenim bırakma çabaları, beklenmedik olaylarla gölgelendi. Wall Street Journal'a göre Chung, bu durumdan kişisel olarak rahatsızlık duyuyor. Şirket, ABD yatırımlarını artırma sözü verdikten ve Trump tarafından tarifelerin işe yaradığının bir kanıtı olarak gösterildikten sadece günler sonra Trump'ın küresel otomobil ihracatına getirdiği %25'lik tarifeden muaf tutulamadı.

Daha da çarpıcı olanı, Hyundai'nin Meksika'daki bir tesiste ürettiği popüler bir SUV'nin Alabama'ya kaydırılacağı sözünü vermesinin ve ek yatırım taahhüdünde bulunmasının ardından, Georgia tesisinde ABD göçmenlik baskınlarının yaşanması oldu. Bu baskınlarda gözaltına alınan 300'den fazla Koreli çalışanın çoğunun, batarya tesisi kurulumu ve yerel işçi eğitimi için ABD'de bulunan mühendisler olması, uluslararası ilişkilerde ciddi bir gerilime neden oldu.

Bu gerginlikler zinciri, Hyundai'nin 'sorunlu' başlangıcı olarak yorumlanabilir. Zira Biden yönetiminin Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA) ile EV vergi kredisini sadece ABD menşeli araçlara bağlaması, şirketi bir anda zor durumda bırakmıştı. Bu durum, birçok Hyundai ve Kia EV'sinin uzun vadede ideal olmayan bir şekilde kiralanmasına yol açmıştı.

Aslında, düzenleyici baskılar sadece yabancı üreticileri değil, ABD'li devleri de etkiliyor. Örneğin, General Motors (GM), federal EV vergi kredisinin sona ermesinin ardından, indirimleri müşterilere yansıtmak için araçları bayiliklere ön ödeme yaparak 'hizmete sokma' gibi yasal boşluklardan faydalanmaya çalıştı. Ancak bu 'hileli' çözüm, Senatör Bernie Moreno gibi siyasilerin “ABD vergi mükellelini kandırmaya devam etmek” olarak nitelendirdiği sert eleştirilerle karşılaştı. Bu siyasi tepkiler nedeniyle, hem GM hem de Ford, kiralamalarda 7.500 dolarlık federal vergi kredisini aktarma planından geri adım atmak zorunda kaldı. Bu durum, EV pazarındaki düzenleyici niyetlere karşı uygulanan esnek stratejilerin siyasi sonuçlarını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Sektörel Etkiler: 2026 Modellerinde Maliyet Patlaması Kapıda

Hyundai'nin yaşadığı siyasi fırtınanın yanı sıra, ABD otomotiv pazarı genelinde 2026 model yılı geçişiyle birlikte fiyat artışlarının kaçınılmaz hale geldiği görülüyor. Bu zorluklara ek olarak, sektör operasyonel risklerle de boğuşuyor. **Örneğin, IRA teşvikleriyle Georgia'dan Indiana'ya kadar uzanan ve on binlerce istihdam vaat eden ‘Batarya Kuşağı’ (Battery Belt) oluşmasına rağmen, EV talebindeki yavaşlama nedeniyle bu dev projeler belirsizlikle karşı karşıya. Tahminler, 2030 yılına kadar yıllık 13 ila 15 milyon EV'ye yetecek kapasitenin sadece dörtte birinin kullanılabileceğini gösteriyor.** Bu aksaklıkların yanı sıra, Ford, kritik alüminyum tedarikçisindeki yangın nedeniyle popüler F-150 Lightning üretimini geçici olarak durdurmak zorunda kaldı. Bu aksaklığın ana kaynağı, F-150 gövdesinde kullanılan alüminyumun tedarikçisi Novelis'in New York'taki Oswego tesisinde çıkan büyük bir yangın oldu ve bu durumun Ford'a 500 milyon ila 1 milyar dolar arasında kazanç kaybına mal olabileceği tahmin ediliyor. Ford CEO'su Jim Farley, EV pazar payının %10-%12 seviyelerinden %5'e düşebileceği konusunda uyarırken, Hyundai Motor Kuzey Amerika CEO'su Randy Parker ise pazarın daha dayanıklı olduğu konusunda iyimser bir duruş sergiliyor. Ayrıca, ABD Enerji Bakanlığı'nın GM ve Stellantis'e elektrikli araç üretimine geçiş için ayırdığı yaklaşık 1.1 milyar dolarlık federal hibenin olası iptali de sektörel dönüşümü tehdit ediyor. Otomobil üreticileri, Trump döneminde başlayan ithalat vergilerinin maliyetini şu ana kadar kendi kâr marjlarından karşıladı. Moody's analistlerine göre, bu tarifeler otomobil üreticilerinin bu yılki faaliyet kârlılığını 30 milyar doların üzerinde azaltabilir.

Autos Drive America CEO'su Jennifer Safavian'a göre, üreticilerin bu maliyetleri sonsuza kadar absorbe etmesi sürdürülebilir değil. Center for Automotive Research, tarifelerin 2027'ye kadar araç başına ortalama 4.600 dolara mal olabileceğini ve önümüzdeki üç yılda 3.9 milyon araç satışını tehdit edebileceğini öngörüyor. Edmunds verilerine göre, 2026 model sticker fiyatları, 2025'e göre şimdiden %1.8 oranında artış eğiliminde.

Tesla'nın Maliyet Kırpma Stratejisi: 'Standart' Modeller

Otomotiv dünyasında maliyet düşürme çabaları sadece tarifelerle sınırlı değil. Tesla'nın piyasaya sürdüğü yeni 'Standard' Model 3 ve Model Y versiyonları, fiyatları yaklaşık 5.000 dolar düşürse de, beraberinde gelen donanım eksiklikleri nedeniyle eleştirilere maruz kaldı.

Otomotiv analiz firmaları, Tesla'nın bu fiyat indirimini nasıl başardığını inceledi. Ana tasarruf kalemi, özellikle batarya teknolojisinde görünüyor. Model Y Standard'ın maliyetinde batarya tipine bağlı olarak 2.200 ila 5.000 dolar arasında bir tasarruf hedefleniyor. Kuzey Amerika kaynaklı demir bazlı bir bataryaya geçiş, bu tasarrufu en üst seviyeye çıkarabilir.

Sonuç olarak, Hyundai'nin ABD'de kazandığı başarı, siyasi rüzgarlar ve uluslararası ticaret politikaları tarafından sürekli bir tehdit altında kalmaya devam ediyor. Şirketin bir sonraki hamlesi, yalnızca yeni modellerin fiyatlandırmasını değil, aynı zamanda küresel otomotiv devlerinin ABD pazarındaki varlığını da doğrudan etkileyecek.

Daha Fazla Bilgi İçin Kaynaklar

Bu analiz, Hyundai'nin ABD'deki zorlu mücadelesi ve otomotiv sektöründeki güncel gelişmeleri ele alan dış kaynaklardan derlenmiştir. Özellikle ABD’li otomotiv devleri olan GM ve Ford'un yaşadığı vergi kredisi ve tedarik zinciri aksaklıkları hakkında daha fazla bilgi almak için Ford ve GM’den 7.500 Dolarlık EV Kiralama Vergi Kredisi İptali başlıklı haberimizi ziyaret edebilirsiniz.

ABD'de kurulan Batarya Kuşağı'nın kapasite hedefleri ve talep belirsizliği hakkında daha detaylı bilgi için ABD batarya kuşağı kapasite ve talep belirsizliği başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.

Detaylı orijinal haber metni için lütfen aşağıdaki kaynağı ziyaret ediniz:

InsideEVs: Hyundai Made Big Plans For America. Then It Got Rolled By Two Presidents